Saat 13.15 sıralarında başlayan açılışa; CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekirdağ Milletvekili ve Tekirdağ 1. Sıra milletvekili adayı Faik Öztrak, CHP Edirne İl Başkanı Fevzi Pekcanlı, CHP Keşan İlçe Başkanı Salim Yatıkçı, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan, Yenimuhacır Belediye Başkanı Recep Ordu, CHP Edirne Milletvekili adayları Okan Gaytancıoğlu, Erdin Bircan, Yakup Atalay, Erdoğan Gümülcineli Edirne İl Genel Meclisi üyeleri, Keşan Belediye Meclisi üyeleri, 24. Dönem CHP Edirne Milletvekili Kemal Değirmendereli ve partililer katıldı. 

KEŞAN ÖRGÜTÜ OLARAK BİZ, BU BÜYÜK DÜĞÜNE ÇOKTAN HAZIRLANDIK

Sunuculuğunu CHP Keşan İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Anıl Çakır’ın yaptığı açılışta; Çakır, ilk önce 

CHP Keşan İlçe Başkanı Salim Yatıkçı’yı konuşmasını yapmak üzere davet etti. Yatıkçı, Cahit Sıtkı Tarancı’nın “Haydi Abbas” şiirini seçime uyarlayarak başladığı konuşmasında seçim açılışına gelen davetlilere “Hoş geldiniz” diyerek şunları söyledi: “Seçimler büyük bir seçime benzer, başarılı olabilmeniz için takımınızı ekibinizi çok iyi kurmanız gerekir. Keşan örgütü olarak biz, bu büyük düğüne çoktan hazırlandık. Sandıklarda alanlarda meydanlarda Kuva-i Milliye ruhuyla ifa eden sevgili partililerime yürekten teşekkür ediyorum. Saygılar, sevgiler sunuyorum.”

İNŞALLAH HAYIRLISIYSA 4-0 OLACAK

Yatıkçı’dan sonra mikrofona gelen CHP Edirne İl Başkanı Fevzi Pekcanlı, “İnşallah hayırlısıysa 4-0 olacak. Dün çok ciddi bir anketin sonucu geldi elimize Edirne ile ilgili, bu umutsuz bir şey değil Edirne için şimdiden hayırlı olsun diliyorum. Teşekkür ediyorum.” dedi.

BU SEFER GERÇEKTEN ‘TAMAM’

Pekcanlı’nın konuşmasından sonra Çakır, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan’ın kürsüye davet etti. Özcan, yaptığı konuşmada şunları söyledi: “bu sefer 2004 yılından beri olmadığı kadar daha tabanda bir umut görüyorum. Bu sefer gerçekten ‘tamam.’ Dün akşam 02.30’a kadar Cumhurbaşkanı adayımız Muharrem İnce’nin mitingini izledim. Ve umutlarım bir kat daha arttı. Şehir içerisinde geziyorum. Umutlarımız bir kat daha arttı. Hiç merak etmeyin 4-0 yapacağız. Bu talan zulüm, baskı ve yolsuzluk düzeni bitecek: hepiniz biliyorsunuz ki deniz bitti. Sata sata kalmadı. En son şeker fabrikalarını kaldı onlar da gitti. Ama hepsini geri alacağız. Çok umutluyum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti modern demokrasisi ile dünya medeniyetleri içerisinde huzuruyla, barışı ile kardeşliği ile yine olması gerektiği yerde olacak. Biz bir an önce insanlarımızla barışacağız, uzlaşacağız, üreteceğiz ve hakça paylaşacağız. Bu işi başaracağız. 24 Haziran akşamı bu seçim bürosu önünde daha gür bir coşkuyla üzere saygıyla selamlıyorum.”

CEBİMİZDE YANGIN ÇIKMIŞ VAZİYETTE

Çakır, son olarak CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekirdağ Milletvekili ve Tekirdağ 1. Sıra milletvekili adayı Faik Öztrak’ı kürsüye davet etti. Öztrak konuşmasının başında şunları söyledi: “Her şey aslında 2013 yılında başladı. 2013 yılında bir adam çıktı dedi ki ‘ben başkan olacağım.’ Başladık seçimlere önce yerel seçimi sonra cumhurbaşkanlığı seçimleri 2014. 2015’e geldik 2 tane arka arkaya seçim. Birini beğenmedi 2’ncisini yaptı. 2016’da önce hain bir darbe girişimi sonra olağanüstü hal ilanıyla başlayan sivil darbe. 2017 yılı OHAL altında rejimi içinde ucube bir başkanlık sistemini kurdu. Tek adamlık devleti. Tek adam parti devleti. Ve bugün istikrar getireceği diye vadenler gitmelerine daha 1.5 yıl varken milletin onlara verdiği yetkinin bitmesine 1.5 yıl varken kaçıyorlar, apar topar bu işi bırakıp gidiyorlar. Bugün baktığınızda Türkiye’de çok ciddi sorunlarımız var. 1. Bu ülke olağanüstü halle yönetiliyor. OHAL ne demek? Bizlerin özgürlüklerinin askıya alınması demek. Hukukun üstünlüğünün bitirilmesi demek. Bu şartlar altında yatırımcı artık yatırım yapmıyor. Tüketici tüketmek istemiyor. Çünkü malının mülkünü hatta kimsenin canının güvencesi yok. Ekonomi baş aşağı gidiyor. Sene başından bu yana TL’nin değeri % 20 düştü dolara karşı. Borsa % 20 düştü. Faiz 8 puan arttı. Enflasyon % 6,4 bu mevcut enflasyon serisi içerisinde rekor kırdı. Ekonomi son derece kötü yönetiliyor. Cebimizde yangın çıkmış vaziyette.”

‘YURTTA SULH CİHANDA SULH’ İLKESİNİ BİR TARAFA BIRAKTIK

Dış politikanın içler acısı bir vaziyette olduğunu söyleyen Öztrak, “Sıfır sorunlu olan komşu sloganıyla yola çıktık. Sıfır sorunsuz komşu noktasına geldi ülke. Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ ilkesini bir tarafa bıraktık. Çevremizde ne kadar karışıklık varsa hepsinin içine parmağımızı sokmaya çalıştık. Eskiden biz bu bölgelerde ağabeylik yapardık. Şimdi taraf olduk. İzlediğimiz dış politika sonucunda çevremizdeki komşularımızla ilişkilerimiz çok büyük bir risk haline geldi.” dedi.

BU ÜLKEYİ ORTASINDAN KARPUZ GİBİ İKİYE BÖLDÜ

Toplumsal barışın kalmadığını öne süren Öztrak sözlerine şöyle devam etti: “hepimiz birbirimize tereddütle bakıyoruz. ‘Başkan’ olma iddiasında olan Adalet ve Kalkınma Partisinin genel başkanı bu ülkeyi ortasından karpuz gibi ikiye böldü ve ‘benden olanlar ve benden olmayanlar’ diye. Yine son olarak baktığımızda Türkiye’de eğitim diye bir şey kalmadı. Gece yatıyor sabah uyanıyor cumhurbaşkanı, Adalet ve Kalkınma Partisinin genel başkanı eğitim sistemini değiştiriyor. Halbuki bütün dünyada eğitim dediğiniz şey çok uzun vadeli yapılır. Eğitim şuralarında yıllarca bu konular tartışılır. Ondan sonra ancak eğitim ile bir karar alınır ve değişmez. Çünkü sonuç. İtibariyle insanları eğittiğiniz zaman bu eğitilmiş iş gücünü en az 15 yıl kullanacaksın dolayısıyla eğitimde durumumuz bu, içler acısı bir hale geldi.”

BEYİN İHRAÇ FALAN ETMİYORSUNUZ BEYİNLER TÜRKİYE’DEN KAÇIYOR

Konuşmasının devamında Öztrak şunları kaydetti: “Meclis başkanımız İsmail Kahraman, Kahraman meclis başkanımız milletvekili adayı değil. Ama kampanya için dolaşıyor. Dün, konuşurken şöyle bir laf etmiş: ‘O kadar elemanımız yetişti ki artık dünyaya beyin ihraç ediyoruz’ sayın Kahraman beyin ihraç falan etmiyorsunuz beyinler Türkiye’den kaçıyor. Çünkü bu ülke ile ilgili bir umutları kalmadı. İş bulamıyorlar. Demokrasi giderek standartlarını giderek yitiriyor. Gençler özgürce yaşamak ve kazanmak istiyor. Onun için kaçıyorlar. İhraç falan etmiyoruz. Bence bu seçim cumhuriyet tarihinin en önemli seçimi bakın biri demiyorum en önemli seçimi. Ya cumhuriyetin bütün kazanımlarını Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu cumhuriyetin bütün kazanımlarını bir kenara iteceğiz ucube bir tek adamlık başkanlık sistemine geçeceğiz, bir parti devletine doğru gideceğiz ya da yeniden gazi meclisi güçlü hale getireceğiz, Türkiye’de bugün yepyeni, ileri standartlar demokrasiyi kuracağız. Ve yeniden parlamenter rejimle büyük bir demokrasi hamlesini, anayasa reformunu gerçekleştireceğiz. Karşımızdaki seçim budur. 1.sine gittiğimiz zaman Türkiye çok açıkça söylüyorum. Ortadoğu’nun batmış devletlerinin ligine düşer. 2. İse bizi dünyanın gelişmiş ekonomileri, devletleri ve demokrasileri arasına taşır.”

YAŞASIN CUMHURİYET YAŞASIN ADALET YAŞASIN GAZİ MECLİS YAŞASIN MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN KURMUŞ OLDUĞU CUMHURİYET

Son olarak CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekirdağ Milletvekili ve Tekirdağ 1. Sıra milletvekili adayı Faik Öztrak şöyle konuştu: “Ben şunu söylüyorum CHP olarak biz kuruluşun ve kurtuluşun partisiyiz. Bu dönemde taşın altına elimizi soktuk. İyi Parti’nin seçime girebilmesi için daha doğrusu tüm partilerin seçime girebilmesi için elimizden gelen her şeyi yaptık. Hatta 15 milletvekilimizi ödünç bile verdik büyük fedakarlıklarla. Yetmedi bugün bu ülkede genel başkanı ile cumhurbaşkanı ayrı ayrı olan tek parti biziz. Neden böyle yaptık? Sene 1947 İsmet Paşa diyor ki: ‘Eğer demokrasi olacaksa demokratik düzene geçilecekse bu ülkede cumhurbaşkanı ile parti genel başkanlığı aynı kişide toplanmamalı’ diyor. Biz bu ayrımı 1947’de yaptık, 2017’de ucube bir başkanlık sistemiyle yeniden genel başkanlık ve cumhurbaşkanlığı birleştirildi. Ne var canım bunda diyebilirsiniz? Olmaz. Olursa ne olur biliyor musunuz? Devletle parti arasında hiçbir mesafe kalmaz. Vali partinin valisi olur. Kaymakam partinin kaymakamı olur. Emniyet müdürü partinin emniyet müdürü olur. Savcı hakim partinin savcısı, hakimi olur. Ve en son gördünüz paşalar da partinin paşaları olur. Böyle bir düzenin Türkiye’yi selamete ulaştırması aydınlığa kavuşturması mümkün değildir. Onun için 1947’de bu işten vazgeçildi. Bu dönemde kendi partililerimden CHP’nin iktidarı için gece gündüz çalışmanızı istiyorum. CHP’nin iktidarı için Muharrem İnce’nin cumhurbaşkanı olması için gece gündüz çalışmanızı istiyorum. Çözüm bu ülkenin kurucu partisindedir. Bu çerçevede hep beraber şunu diyeceğiz: Yaşasın cumhuriyet yaşasın adalet yaşasın gazi meclis yaşasın Mustafa Kemal Atatürk’ün kurmuş olduğu cumhuriyet. Biz bu işi başaracağız ve Edirne’de 4-0’yı yapacağız.”

Program, açılış kurdelesinin kesilmesi ve Seçim Bürosu’nun ziyaret edilmesiyle sona erdi.