Gümülcineli: “TMO, ‘çiftçinin kara gün dostu’ olamadı”

 

 

 

 

 

Sonay CAN

 

CHP Keşan İlçe Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Gümülcineli ile CHP Edirne Milletvekili Kemal Değirmendereli, geçen cumartesi günü düzenledikleri basın toplantısıyla, gündemde öne çıkan, Cumhurbaşkanlığı seçimi ile buğday taban fiyatlarının açıklanmaması konularında görüşlerini açıkladılar.

Parti lokalinde gerçekleştirilen ve saat 12.00’de başlayan basın toplantısına, Gümülcineli ve Değirmendereli’nin yanısıra Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan, parti yöneticileri, bazı il genel ve belediye meclisi üyeleri ve partililer katıldı.


GÜMÜLCİNELİ: ÇATI ADAYIMIZLA, TÜRKİYE’Yİ HAK ETTİĞİMİZ NOKTAYA GETİRİRİZ.”

İlk olarak söz alan Erdoğan Gümülcineli, Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda adayların belli olduğunu belirterek, adaylara bakıldığında, bir tarafta, daha şimdiden ortamı geren, bir kısmını ötekileştiren, toplumun diğer kısmını kucaklayan bir aday, diğer tarafta da herkesi kucaklayan bir çatı adayı olduğunu söyledi. Gümülcineli, şöyle dedi: “Cumhurbaşkanı, cumhurun başkanı olmalıdır! Toplumun tüm kesimlerini kucaklayan, birleştiren, insanın, ülkenin ve dünyanın çıkarlarını ön planda tutan bir anlayış içerisinde olmalı ve öyle bir propaganda yapmalıdır. Son yıllarda görüyoruz ki ülke içinde ve komşu ülkelerde, ciddi anlamda ayrışmalar, karşı duruşlar ve sınırların ayrışması ve ülkenin bölünmesine kadar gelinmiş bir tartışma yaşanıyor. Sayın başbakanımız ve cumhurbaşkanı adayı bu tür bir propaganda söylemlerine devam ediyor. Oysa üç partinin uzlaştığı bizim çatı adayımız tüm toplumu kucaklamak için yola çıktı. Umuyoruz ki toplum duyarlılık gösterir ve Türkiye’yi hak ettiği noktaya getiririz.”

“NEDEN ÇİFTÇİYİ SAHİPSİZ BIRAKIYORSUNUZ?”

Buğday taban fiyatlarının açıklanmaması konusunda da fikir belirten Erdoğan Gümülcineli, ilgili bakan ve TMO yetkililerine, “Neden emanet alım yapmıyorsunuz?” diye sorarak şu açıklamada bulundu: “Bölgemizdeki üreticilerimizi de yakından ilgilendiren, buğday taban fiyatlarının açıklanmaması konusu da çok önem arz ediyor. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin alnında, <Çiftçinin kara gün dostu.> yazar. Ancak geldiğimiz noktada, bırakın kara günde çiftçiye sahip çıkmayı, üzerine vazife olması gereken bir konuda bile sahip çıkmıyor, yardımcı olmuyor. TMO’nun cevabı; TMO’nun geçen yıl buğday fiyatı 63 ile 74 Kuruştu. Şu anda piyasada oluşan fiyat 65 ile 77 Kuruş. Bunun ortalamasını aldığımızda taban fiyat 71 Kuruş’a geliyor. Bu da 77’ye ulaşılmasını zorlaştırıyor. Oysa ki, ekmeğe daha dün zam yapıldı. Bu son altı aylık zam, bir yıllık değil. Ekmek 85 Kuruş’tan 1 TL’ye çıktı. Bu da %18 zam demek. Yıllık olarak hesaplandığında ise ekmek zammı %40 - 45’e gelir. Bakan ve TMO yetkililerine şöyle sesleniyorum. Madem ki sizin açıklayacağınız taban fiyatı piyasanın altında, o zaman,  piyasada oluşan fiyatı neden taban fiyat olarak açıklamıyorsunuz? Çiftçinin kara gününde sahip çıkmış olun. Çiftçiyi piyasanın acımasız koşullarına bırakmayın.”


DEĞİRMENDERELİ: TMO İTHAL BUĞDAY ALIYOR

Gümülcineli’den sonra söz alan Değirmendereli ise TMO’nun buğday alımı yapmadığının doğru olmadığını vurgulayarak, TMO alım yapıyor ama 2,5 milyon ton ithal buğday alımı yapıyor. Ukrayna’dan, Rusya’dan buğday alıyor!” dedi. Kemal Değirmendereli, şunları söyledi: “Bu, yeni ilçe yönetimiyle yaptığımız ilk toplantı. Partimiz 2015 seçimlerine giderken yüksek başarı sağlanacak çalışmalar yapılacaktır. Buğday meselesi ile ilgili son 15 gündür yoğun çalışmalar içinde oldum. Buğday konusu ile ilgili çok ciddi girişimlerde bulundum. Bakanla görüştüm, TMO Genel Müdürü ile görüştüm. Sıkı takip etmem sonucu bir daire amirini görevlendirdiler. İlçe başkanımızın yanıldığı bir konu var.   diyor. TMO alım yapıyor ama 2,5 milyon ton ithal buğday alımı yapıyor! Buğdayı geçmiş dönem fiyatından verirsiniz, buğday fiyatı açıklanınca farkı alırsınız. Geçmiş dönemde böyle şeyler olmuştur. Maalesef AKP Hükümeti’nde çiftçiye karşı soğuk bir duruş var. Trakyalılar, Anadolu’dan daha iyi kazanıyor, diye bir algı var. İlgi çekecek bir kaç tane rakam vermek istiyorum: Ukrayna çiftçisi mazotu 2,69 liraya kullanıyor. Rus çiftçisi 2,13 liraya kullanıyor. Arjantin çiftçisi 2,68 liraya kullanıyor. Brezilya çiftçisi 2,36 liraya kullanıyor. Peki biz kaç liraya kullanıyoruz?  Biz mazotu 4,40 liraya kullanıyoruz.”

“TRAKYA BİRLİK YÖNETİM KURULU BAŞKANI DERHAL İSTİFA ETMELİDİR”

Yaşanan gelişmeler karşısında, Trakya Birlik Yönetim Kurulu Başkanı ve AK Parti İl Başkanı Rafet Sezen’in derhal istifa etmesi gerektiğini kaydeden Değirmendereli, Sağlık Bakanı, Edirne Milletvekili değil midir? Sağlık Bakanının görevi Edirne çiftçisinin sorunlarını takip etmek değil midir? Trakya Birlik Yönetim Kurulu Başkanını AK Parti İl Başkanı yaptılar. O zaman dedim ki;  çiftçinin kurumu olan Trakya Birlik’in başındaki kişi tercih yapmalıdır. AKP İl Başkanlığını tercih ettiyse Trakya Birlik Yönetim Kurulundan derhal istifa etmelidir. Zira orada çiftçinin çıkarını koruma şansı kalmıyor. Nitekim bu sonucu net olarak gördük. AKP’den ne bakandan ses çıkıyor ne il başkanından. AKP yerel yöneticilerinin çiftçiye destek olmaları gerekir.” dedi.

MECLİ ÇALIŞMALARI

HAKINDA BİLGİ VERDİ

Kemal Değirmendereli, tbmm Pla ve Bütçe Komisyonu’ndaki çalışmalarıyla ilgili de bilgi vererek,komisyonda görüşülen “Torba Yasa”ya, sulama kooperatiflerinin tarımsal sulama borçları için ödeme kolaylığı getirilmesi yönünde girişimde bulunduklarını, ancak CHP’nin bu önerisinini AK Parti milletvekilleri tarafından reddedildiğini vurguladı. Depremden zarar gören evler için girişimde bulunduklarını kaydeden Değirmendereli, “Saros’ta depremde zarar gören evlerimiz vardı. Bunlara rapor tutmuşlar, ‘AFAT desteklerinden yararlanamaz’ diye. 40 yıllık yapılar olduğu için AFAT’ın desteklerinden faydalanılamıyordu. Şimdi, büyük ihtimalle oralardaki vatandaşlara imkan sağlayacağız.” dedi.

“10 ĞUSTOS’TA DEMOKRASİNİN DEVAMI OYLANACAK!”

Daha sonra konuyu cumhurbaşkanlığı seçimine getiren Kemal Değirmendereli, sözlerini şöyle sürdürdü:

 “Günümüzde en önemli konu, 10 Ağustos’taki cumhurbaşkanı seçimi. 10 Ağustos’ta sadece cumhurbaşkanlığı seçimi olmayacak. Demokrasinin devamı oylanacak. Ya parlamenter sistemi devam ettireceğiz ya da farklı bir sisteme yol alacağız. Özellikle Tayyip Erdoğan, Cumhuriyetin genleri ile oynayan bir anlayış içerisinde. Yine bu halkın ayrışması, kutuplaşması konusunda… Bugüne kadar n e Alevi-Sünni tartışması vardı ne de Türk-Kürt tartışması vardı. Bu AKP Hükümetinin en büyük icraatı bunu yapmak oldu. Eğer Türkiye 2023’te ilk on arasına girmek istiyorsa, huzura, barışa ihtiyacı var. O anlamda, huzurun ve barışın yollarını açacak bir oylama olacak. Desteklediğimiz cumhurbaşkanı adayımız ile ilgili eleştiriler var. Biz CHP olarak kendi adayımızı çıkarabilirdik. Ama %30-%35 oy alıp sonucu değiştirememiş olurduk. Tayyip Erdoğan’ın önünü daha kestirmeden açmış olacaktık. Bu bakımdan CHP yönetimi ve genel başkan kendi siyasi geleceklerini tehlikeye atarak, riskli bir adım attılar. Ama Türkiye’nin geleceği açısından, yeniden yapılanması açısından çok önemli bir karar aldılar. Her kesimi kucaklayan bir adayı ortaya koydular. Tanınmıyordu, ancak tanındıkça her gün Ekmeleddin beye ilgi ve destek daha çok artıyor. Mutlaka ilk turda sandık başına gitmemiz çok önemli. Gitmeyen herkes, Tayyip Erdoğan’a hizmet edeceğini bilmeli ve herkese bunu anlatmalıyız. Bize gelen bilgiler doğrultusunda, 3 adaylı bir seçim olunca Erdoğan’ın kazanma şansı olmuyor. Yapılan anketlerde, 2. turda bizim desteklediğimiz Ekmeleddin beyin şansı daha yüksek görünüyor. Gerçekten, büyük devlet imkanlarının kullanılması ve basının kullanılmasına rağmen inanıyorum ki, çok büyük bir travma yaşayacak AKP. Şu açıdan da çok önemli 2010 referandumunu yaşayanlardanız. Evetçiler,  2010 referandumunda %58 aldı. Onun gazıyla 10 ay sonra genel seçimlere gitti. O zaman sahte filan oylarla %49 aldılar. Şimdi, Recep Tayyip Erdoğan’ın önünü 10 Ağustos’ta kestiğimiz noktada, çok yıpranacaklar. 2015 seçimlerinde başarıyı elde etmeleri mümkün olmayacaktır.”

AKP, SİYASİ RÜŞVET POLİTİKASI İZLİYOR

Açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Değirmendereli, bir gazetecinin; Keşan’daki yoksul TOKİ konutlarının dağıtılmaması konusunda ne düşündüğünü sorması üzerine şu yanıtı verdi:

“AKP, siyasi rüşvet politikası izliyor. Sadece buradaki TOKİ konutlarında değil, milyonları ilgilendiren konularda da böyle. Şimdi torba kanunu ne diye çıktı? Soma’daki mağdur olan işçilere bir alt yapı oluşturmak için ama Torba kanuna girmeyen kalmadı, siyasi bir rüşvet kanunu oldu. Aynı şekilde çözüm süreci için getirilen kanun da siyasi bir rüşvet kanunudur.” Soruların cevaplandırılmasının ardından gazeteciler, CHP’den ayrıldı.