Milliyetçi Hareket Partisi’nin geçen Salı akşamı Yukarı Zaferiye Mahallesi’ne gerçekleştirdiği ziyaret, bugüne kadar yapılanların en görkemlisi ve coşkulusu oldu. Seçim bürosundan kalabalık bir konvoyla gelen MHP’lileri, Yukarı Zaferiye Mahalleliler, Serçe Kıraathanesi önünde havai fişek gösterisi ve coşkulu tezahüratlarla karşıladılar. Meydana varışta Belediye Başkan Adayı Yaşar Aras’a mahalleli küçük bir kız tarafından bir buket çiçek verildi.



ŞİMŞEK: ASILSIZ SÖYLENTİLERE ASLA KANMAYIN    

Coşkulu karşılamanın ardından hazırlanan sahneye ilk çıkan MHP Keşan İlçe Başkanı Doğuş Şimşek oldu. Mahalle halkını selamlayan ve coşkulu karşılama nedeniyle teşekkür eden Şimşek,  AKP iktidarını ve Mehmet Özcan’ın 10 yıllık çalışmalarını eleştirdiği konuşmasının sonunda son günlerde Keşan’da dillendirilmeye çalışılan bir şey olduğunu belirtti ve  “Bir iki gündür Keşan’da bir söylenti yayılmaya başlamış. Güya biz 30 Mart Yerel Seçimlerinde Keşan’da AKP ile ittifak yapacakmışız. Bu tür söylentiler külliyen asılsız ve yalandır. Bizim Barzani ile el ele tutuşan, kol kola yürüyen insanlarla işimiz olmaz” diye konuştu.

Şimşek’in ardından sahneye Keşan Belediye Meclisi adayları Atakan Tokmak, Ercan Karlıdağ ve Zafer Sarıkeçe gelerek, kısa birer konuşma yaptılar ve gördükleri eksiklikler ile aksaklıklardan söz ettiler. Adaylar, projelerini anlatıp, 30 Mart’ta yapılacak seçimde MHP’ye destek istediler.

ARAS: ERDOĞAN YALANCI

Gecenin son konuşmasını yapan Belediye Başkan Adayı Yaşar Aras, sözlerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın düzenlediği mitinglerde partileriyle ilgili olarak halkı aldatmak için yalan yanlış beyanlarda bulunduğunu belirterek başladı. Erdoğan’ın en son olarak <İdamı MHP kaldırdı> iftirasında bulunduğunu kaydeden Aras, “Türkiye Büyük Millet Meclisi kayıtları orada, açsınlar baksınlar. İdamın kalkmasına mecliste karşı çıkan tek parti MHP olmuştur. Bu Başbakan her şeyi yalan söylüyor” dedi.


BUNLAR 40 HARAMİ DEĞİL, DALTON ÇETESİ

Sözlerine AKP iktidarının yanlış işler ve yanlış söylemler içinde olduğunu ifade ederek devam eden Aras, şöyle konuştu: “Bunlar 40 harami değil, Dalton Çetesi. En uzun boylu olan da Averel. Başbakanın şahis çıkar ve geleceği için ülkeyi göz göre göre savaşa bile sokacağı söyleniyor. Başbakan önce oğlunu askere göndersin. Bu ülkede oğlunu askere göndermeyenden başbakan, devletini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne şikayet edenden cumhurbaşkanı olmaz”

İMAR PLANLARI 30 YILDIR DEĞİŞMEDİ

Konuşmasına yerel siyasete değinerek devam eden ve 10 yıllık Mehmet Özcan yönetimini eleştiren Aras, Keşan’a her gelen yabancının ilçemizin çağdaş bir kent olmaktan uzak olduğunu söylediğini, bu kişilerin yaptıkları bu eleştiri nedeniyle son derece haklı olduklarını belirtti. Son yıllarda şehir merkezinde yoğunlaşan yapılaşma nedeniyle Keşan’ın taşlaştığını, betonlaştığını ileri süren Aras, genelde kişi başına 12 m2 olması gereken yeşil alanın son zamanlarda 5m2 ye kadar düştüğünün altını çizdi. Keşan’ın imar planlarının 30 yıldır değişmediğini de söyleyen Aras, yerel yönetime geldiklerinde en öncelikli işlerinden birinin de bu olacağını bildirdi.

BİR DAHA, BİR DAHA DİYORLAR BU ŞARKI MI?

Keşan’ın AVM’lerle doldurulduğunu ve bu nedenle küçük esnafın neredeyse bitirilme noktasına getirildiğini da belirten Aras, yapımı devam eden pazaryeri projesindeki dükkanların da çok küçük olması nedeniyle esnaf için kullanışlı olmayacağını ileri sürdü. Keşan Belediyesi Hal’inde bir bölümün AVM için kiraya verildiğini öğrendiklerini ve bunun yanlış bir iş olduğunu da söyleyen Aras, “Keşan’da belediye hizmetleri yeterli değil, bir değişim istiyor. Oysa onlar şarkı yapmış < Bir daha, bir daha > diyorlar. Bu şarkı mı? Ben inanıyorum ki Keşan halkı 30 Mart’ta çok iyi bir değerlendirme yapacaktır ve oylarını MHP adaylarında bütünleştirecektir.” dedi.

Aras’ın alana toplananlara teşekkür ederek konuşmasını tamamlamasının ardından Yukarı Zaferiye Mahallesi Muhtar adayları Nedim İşlek ve Metin Sal, kendisine birer buket çiçek ikram etti. Aras, bu çiçek buketlerini, <Bunlar en çok size layık> diyerek alanda bulunan Şehit Er Mustafa Kayın’ın babası Süleyman Kayın’a verdi.