MHP Edirne İl Başkanı Gürsel Şimşek, “Çiftçimiz kan emiciler tarafından kuşatma altındadır.” dedi. Ayçiçeği alımı taban fiyatıyla ilgili açıklama yapan Şimşek, hükümetin üzerine düşeni yapmadığını iddia etti. Açıklanan referans fiyatının yetersiz olduğunu belirten Şimşek’in açıklaması şöyle: “Ayçiçeği üreticisi perişan durumda ve kan ağlamaktadır. Bugün ülkemizde faaliyet gösteren çok uluslu şirketler ve bunlara bağlı 3-5 fabrika patronu, ortaklarına zarar ettirecek düzeyde bir politika izleyen Trakya Birlik ve gayri milli tarımsal politikalar izleyen iktidar, ayçiçeği üreticimizin alınterine göz dikmişlerdir.

Bugün, Ticaret borsalarının satış salonlarında çiftçimiz kan ağlamaktadır. Çünkü çiftçimizin kaderi 3-5 tüccarın dilinin ucundadır. Bu sistem, Türk çiftçisini çökertmek ve yok etmek üzere kurulmuş bir planın parçasıdır. 

Trakya Birlik, fiyatlara bugüne kadar neden müdahale etmemiştir?  Çünkü onlar da bu sistemin içerisinde çok uluslu şirketler ve onların Türkiye temsilcileri ile çiftçiyi arkadan vuran bir planın içinde kendi rollerini oynamaktadırlar. Diğer bir deyişle Trakya Birlik, ortaklarına ihanet noktasında bir rol izlemektedir.

Başta AB ülkeleri olmak üzere tüm dünyada tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini sağlamak üzere fiyat düşüşlerine müdahale sistemleri ve kurumları vardır. Türkiye’de yüz binlere varan ortağı olan kamu KİT’i statüsündeki Trakya Birlik’ten piyasayı çiftçimizin lehine düzenlemesi beklenirken bu kurum adeta bir fare gibi sığınacak delik aramaktadır. Çünkü Trakya Birlik, sözde özerkleştirilmiş bir kurumdur.  Aslında fiilen özelleştirilmiş bir kurumdur. Özelleşmiş olan bu kurum çiftçisinin yanında olmaktan korkar hale gelmiştir.

Trakya Birlik, bugün açılan ve oluşan piyasayı izleyerek piyasaya göre fiyat belirlemek istemektedir. Bu son derece yanlış bir düşüncedir. Türkiye’de son bir yılda tarımsal girdi fiyatları %30’un üzerinde artarken geçen yıl 1,5 TL/Kg. fiyatı ile açılmış olan piyasa bugün 1 TL/kg. fiyatı ve altında açılıyor ise burada Trakya Birlik’in ortakları için en ufak bir gayret göstermediği akla gelmektedir. Müdahale kurumları tarımsal piyasaları üreticinin lehine olacak şekilde incelemeli ön almalı ve üreticisine zarar ettirmeyecek şekilde fiyat açıklamalıdır. Ne yazık ki bu, bu güne kadar yapılmamış, âdeta çiftçimiz sırtından hançerlenmiştir.

Öte yandan piyasadaki çok uluslu şirketlerden; Bunge, Cargill gibi firmalar tüm dünyada olduğu gibi bugün de Türkiye’de yerli işbirlikçisi olan fabrikatörler ile çiftçimizin kanını vampir gibi emmektedirler.

Öte taraftan gayri milli tarım politikaları izleyen hükümet üzerine düşeni yapmamakta çiftçiyi korumak amaçlı açıklanan referans fiyat son derece yetersizdir. 675 $ olarak belirlenmiştir ki bu referans fiyat piyasa koşullarında yetersiz bir fiyat uygulamasıdır. Bunun dışında üreticinin ayçiçeğinde kilogram başı almış olduğu prim desteği hala kilogram başı 25 kuruş olarak devam etmekte olup bu da üreticiyi girmiş olduğu borç batağından kurtarmayacaktır.

Ne yazık ki çiftçimiz her taraftan kuşatılmış durumdadır. Bugün Türkiye’de Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği’nin Başkanı AKP Balıkesir Milletvekili Ahmet Edip Uğur denilen şahsiyet olup, bir yağ sanayicisidir. Türkiye Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği’nin yönetim kurulu üyelerinin içerisinde ise çok uluslu şirketlerin kendileri ya da dolaylı ortakları iş başındadır.

Anlaşılacağı üzere çiftçimiz kan emiciler tarafından kuşatma altındadır. Bu hükümet iktidardan gitmeden, bu işbirlikçi gruplar ve oluşturulan lobiler görevlerinden uzaklaştırılmadan hükümet tarafından milli bir tarım politikası uygulanmadan çiftçimizin yüzünün gülmesi zor görünmektedir.

Çiftçimizin bugün düştüğü çukurdan çıkarılması için olması gereken;

1) Trakya Birliğin çiftçinin eline destek dâhil kg başına 1,75 TL olacak şekilde fiyat açıklamasıdır.

2) Devletin ayçiçeği ithalatında referans fiyatını ton başına 900 dolara çekmesidir.

3) Ayçiçeği prim destek fiyatının derhal 40 kuruşa çıkarılmasıdır.

4) Çok uluslu şirketlerin ve bunların yerli işbirlikçilerinin çiftçinin yakasından düşmesidir.

5) Başta mazot ve gübre olmak üzere girdi maliyetlerinin önümüzdeki yıl yarı yarıya düşürülmesi için gerekli önlemlerin alınmasıdır.”