Edirne Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Erdoğan Altınordu, dün yaptığı açıklamada meraların arıcılıktaki önemine dikkat çekerek, çayır ve meralarda bol miktarda bulunan adi yonca, kırmızı üçgül, ve gazel boynuzu gibi çok önemli yem bitkilerinin aynı zamanda arılar için zengin bir nektar ve polen kaynağı olduğunu söyledi.

MERALAR ARICILIK İÇİN DE ÇOK ÖNEMLİ

Altınordu, doğal mera alanlarının, yeryüzü karasal alanları içerisinde oldukça önemli bir yere sahip olduğunu dile getirerek, çok sayıda bitki türü tarafından oluşturulan mera vejetasyonlarının, gerek doğal dengenin sürekliliği, gerekse insanların sosyal ve ekonomik ihtiyaçlarını karşılamak açısından önem arz ettiğini ifade etti. Meraların, doğal yapıları itibariyle esas olarak büyük ve küçükbaş hayvan otlatılarak değerlendirilmeye uygun alanlar olup bu alanlarda yapılacak arıcılık faaliyetlerinin, göz ardı edilemeyecek bir tarımsal faaliyet alanı olduğunu da dile getiren Erdoğan Altınordu,“Yaygın tarım sistemlerinde zararlılarla mücadele amacıyla kullanılan ilaçlar ile bitki gelişimini teşvik edici besin elementi girdileri arıcılıkta arı sağlığı ve organik bal üretimi açısından çeşitli sorunların ortaya çıkmasına sebep olabilmektedir. Mera vejetasyonları tamamen doğal bitki türlerinin doğal süksesyon süreçleri neticesinde ortama yerleşmeleri sonucu oluşturulmuş olup, vejetasyonun doğal yapısını olumsuz yönde etkileyebilecek herhangi bir kimyasal girdi kullanılması söz konusu olmadığı için yapılan tarımsal faaliyetler ve üretilen tarımsal ürünlerin doğallığı ya da organik olarak kabul edilmelerinde herhangi bir şüphe bulunmamaktadır. Mera vejetasyonlarının bu özelliğinden dolayı büyükbaş ve küçükbaş hayvancılıkta olduğu gibi arıcılık faaliyetinde de arılar, sağlıklı bir ortamda faaliyette bulunabilmekte ve zengin bal özlü doğal bitki türü potansiyelinden faydalanarak organik bal üretimi gerçekleştirmektedir. Diğer yandan vejetasyonda bulunan ve tohum üretimi için mutlaka arıların tozlaştırmasına ihtiyaç duyan bitkilerin nesillerinin devamı ve dolayısıyla doğal dengenin korunması açısından arıcılık faaliyetlerinin önemi göz ardı edilmemesi gereken bir durumdur” dedi.

63 TÜRÜN TOZLAYICILARI ARILARDIR

Sözlerinin devamında, arıcılığın bütün yönleriyle; tarımsal ve ekonomik bir uğraş olduğunu, az bir sermaye ve toprağa bağlı olmaksızın yapılabildiğini bildiren Altınordu, kısa sürede çiftçilerin gelir düzeylerinin artmasını sağlayan ve sosyo-ekonomik önemi büyük olan bir tarımsal faaliyet olduğuna dikkat çekerek, “Bal arılarının bitkisel üretime olan katkıları da arı ürünlerinden sağlanan gelir ile kıyaslanamayacak düzeydedir. Dünya genelinde insan gıdasının yüzde 90’ının 82 bitki türünden elde edildiği ve bunlardan 63 türün tozlayıcılarının arılar olduğu bilinmektedir. Bal arsının çiçekli bitkilerin yüzde 80’inde tozlaşmayı gerçekleştirdiği ve ABD tarımında yılda 9 milyar Dolarlık gelir sağladığı vurgulanmaktadır. Tozlayıcı böcekler arasında en önemlileri arılardır. Dünyada yayılış gösteren 250 binden fazla çiçekli bitki türü arasında yaklaşık 20 bininin arılar tarafından ziyaret edildiği bilinmektedir. Arılar, başlıca nektar ve polen toplamak amacıyla çiçekleri ziyaret etmektedir. Nektarı, karbonhidrat kaynağı olarak değerlendirmektedirler. Bu nedenle polen akımının zenginliği, süresi ve kalitesi, arıların gelişip çoğalmalarında temel öğedir. Bal arılarının polen kaynağı olarak tek kaynakları ise doğal floradır. Bir floranın polen değeri ise barındırdığı polenli bitki türlerinin çeşitliliği ve yoğunluğu ile çiçeklenme periyodunun uzunluğuna eşdeğerdir. Polen toplama takviyesi ise bal arıları tarafından kovana taşınan polen yükü olarak tanımlanmaktadır. Bu faaliyet, meranın polen zenginliği ile doğru orantılıdır.” diye konuştu.

 ORGANİK ARICILIK, BOZULMAMIŞ MERA VE YAYLALARDA YAPILIR

Çayır ve meralarda bol miktarda bulunan adi yonca, korunga, ak üçgül, çayır üçgülü, kırmızı üçgül, taş yoncası türleri ve gazel boynuzu gibi birçok önemli yem bitkilerinin aynı zamanda arılar için zengin birer nektar ve polen kaynağı durumunda olduğunu vurgulayan Erdoğan Altınordu, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu bitkilerin nektar ve polen üretimiyle bal arılarının bunları ziyaretleri arasında yakın bir ilişki vardır. Kaliteli çayır ve meralar, arılar için zengin nektar ve polen kaynağı durumundadır. Dolayısıyla buralarda yapılan organik arıcılık, verimlilik açısından da önemlidir. Organik arıcılık, sadece organik tarım alanlarında veya doğal yapısı bozulmamış mera ve yaylalarda yapılabilir. Arı uçuş mesafesi olan 5-7 km yarıçaplı alan içerisinde veya hiç olmazsa arıların çok yoğun olarak kullandıkları en az 3 km yarıçaplı bir alanda, sanayi tesisleri ile bunların atık ve arıtma merkezleri, otoyollar, atık yakma tesisleri bulunmamalıdır.”