Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, dün yaptığı açıklamada, bölgede buğday ekili alanlarda görülen hastalıkla ilgili değerlendirmede bulunurken İpsala’nın Sultanköy, Balabancık, Sarıcaali, Tevfikiye, Karaağaç, Balabankoru, Balabanköy ile Meriç Küçükaltıağaç, Büyükaltıağaç köylerinde hizmet veren Karasaz Sulama Kooperatifi’nin borçlarından dolayı elektriklerinin kesilmesini eleştirdi.

Elektrik konusunda yanlış bir özelleştirmenin yapıldığını ifade eden Okan Gaytancıoğlu, “Devletin elektrik kurumu sırf özelleştirme adı altında düşük fiyatla adeta peşkeş çekildi. Özel firmaların amacı kârdır. Özel firma sana hizmet sunuyor ve parasını ister. Belki de haklıdır. Ancak devletin sıcak yüzü vardır. Bölgemizde çeltikte 2015 yılı çok kötü geçti. 2014 yılında çeltiğin kilosu 2 TL’den satıldı. Bunun üzerine TMO piyasaya müdahale etmiş ve fiyatı düşürmüştü. TMO fiyat düştüğü zaman piyasaya müdahale ediyor. Ancak geçen sene 2015 hasadında çeltik fiyatları 1,5 TL ile başladı ve geriledi. Hepimizde bunu hissettik. Bölgemizde bir çiftçimiz intihar etti, birçok firmamız battı. Israrla TMO’ya müdahale edin üretici zor durumda dememize rağmen hiçbir müdahale alımı yapılmadı. Hasat bitti 3 ay sonra TMO müdahale alım kararı aldı ama birçok üretici malını satmıştı. Şimdi elektrikte geçtiğimiz yıllarda ödemeler yılsonunda yapılıyordu. Çiftçi hasat sonunda parasını alır ve borcunu kapardı. Şimdi ise her ay ödeme isteniyor. Çiftçinin her ay geliri yok ve bu sisteme karşı çıkmıştık. 2012 yılında olan borçları yapılandırdılar. Ancak çiftçinin geliri olmadan nasıl ödesin. Ancak taksitlerin bazılını ödeyemediklerinden elektrik kesilmiş. Şimdi bu borcu nasıl ödeyecekler? En azından üretime izin versinler. Ondan sonra borcunu ödesin. Ama AKP iktidarın buna göz yumacağını sanmıyorum. AKP tamamen özelleştirme, vahşi kapitalizm ile tarımı da yönetmeye çalışıyor. Çiftçinin bu durumdan kurtulması çok zor. Çiftçiyi desteklemeden bunun altından kalkmayız. Üretici bir ülke olmak istiyorsak çiftçiyi desteklemek zorundayız.”  şeklinde konuştu.

BÖLGEMİZDE CİDDİ BİR İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ SÖZ KONUSU

Bölgedeki buğday ekili alanlarda yaşanan sorunun bir virüsten kaynaklandığını ifade eden Gaytancıoğlu, şunları belirtti: “Sararma, erken hasada yaklaşma. Buğdaylar birden bire sararmaya başladı. Bunun haziran ayında olması gerekir. Bölgemizde ciddi bir iklim değişikliği söz konusu. Son 40 yılın en sıcak Şubat ve Nisan aylarını yaşadık. Mevsim normallerinin 10 derece üzerinde. Bitkiler de bir canlıdır. Dolayısıyla gece ve gündüz arasındaki sıcaklık farklarından son derece olumsuz etkilenir. Bundan dolayı da bitkiler tepki göstererek virüse yakalandılar. Bu virüse yakalanmamak için toprağın da tohumun da dayanıklı olması gerek. Aldığı genlerden bunu sağlaması lazım. Sürekli buğday ve ayçiçeği ekilen alanlarda bazı organik maddelerin oluşması için yıllar gerekiyor. Yani ekim nöbetine sokmak lazım. Türkiye’de maalesef bu yok. Çünkü başka bir ürün tarımını yaptığı zaman bunu nasıl pazarlayacak? İşin özü tamamen para. Siz çiftçiye destek vermezseniz, üretimi yönlendiremezsiniz. AKP bunu beceremedi. Bu virüs gider mi ne derece etki edecek? Hep birlikte göreceğiz. Bu konuda Tarım Bakanlığını göreve çağırdım. Yetkilerinin gelerek gerekli incelemeleri yapıp üreticinin hak mahrumiyetini gidermeleri lazım. Edirne olarak buğday üretiminin %4’ünü karşılıyoruz. Üreticinin gelir kaybını bir şekilde telafi edebilirsiniz ancak verim kaybını telefi etmeniz mümkün değil.”

4 MÜNAVEBELİ EKİME GEÇMEMİZ LAZIM

Gaytancıoğlu, son olarak şunları söyledi: “Uzmanlar, virüse erken ekimin neden olduğunu söylüyor. Bazı çeşitler buna yakalanmıyor. Bölgemizde 40’a yakın tohum çeşidi kullanılıyor. Bu da iyi bir şey değil. Gelişmiş ülkelerde bir bölgede 1 veya 2 çeşit tohumla ekim yapılır. O çeşitte bölgenin tüm özelliklerini taşır. Büyük iklim değişiklikleri olsa da adaptasyonu olur. Tohumu başka ülkeden getirirsen ilk yıllarda iyi verim alabilirsin ama sonraki yıllarda iklime uygun olmayabilir. Şuanda üreticimiz zor durumda. Verim kaybının olması söz konusu. Her gün kuru fasulye yersen vücudunda vitamin eksikliğinden farklı hastalıklar olur. Bölgede yaşadığımız durum buna benziyor. 2 yıl üst üste buğday ekersen hastalıklar oluyor. 4 münavebeli ekime geçmemiz lazım. 1 yıl ayçiçeği, 1 yıl buğday, 1 yıl şeker pancarı, 1 yıl da yemlik bitki. Yem bitkisi ekecek adam kime satacak? Devletin bunu alması lazım ancak böyle bir tarım politikamız var mı? Yok. CHP iktidarında ciddi, tutarları ve üretime dayılı tarım politikamız olacak.”