HABER MERKEZİ

Gaytancıoğlu, şunları söyledi: “Cumhuriyet Halk Partisi olarak sürekli Devlette liyakatın kalmadığını, kamuda görev yapan bürokratların seçiminde objektif kriterlere uyulmadığını her fırsatta dile getirmekteyiz. AKP’nin yapmış olduğu bürokrat atamalarında genelde yandaş, hemşehri ve partili kimlikleri ön plana çıkmış kişilerin Devletin en kritik yerlerine getirildiği bilinmektedir. Türkiye ekonomisine ciddi bir katkı sağlayan her 5 kişiden birinin çiftçi olduğu bir ülkede, AKP’nin Türkiye tarımının başına önce yüksek islam enstitüsü mezunu olan Faruk Çelik’i ataması ve onun ardından bir tıp doktoru olan Ahmet Eşref Fakıbaba’yı getirmesi sürekli eleştirildi. Fakıbaba bir tıp doktoru olarak iyi bir cerrah olabilir ancak hiç tarım eğitimi almayan birinin Türkiye tarımına yön vermesi son derece yanlıştır.”

“TÜRKİYE TARIMININ GETİRİLDİĞİ DURUMU GÖZLER ÖNÜNE SERMEKTEDİR”

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba’nın çalışma arkadaşları hakkında da eleştiri yönelten Okan Gaytancıoğlu, açıklamasını şu şekilde sonlandırdı: “Tarım Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, tarım eğitimi almadan Tarım Bakanı olmayı kabul etmiş ancak, yakın çalışma arkadaşlarını seçerken de yine liyakata bağlı kalmayan uygulamalarla gündeme gelmiştir. Fakıbaba, bir bilgisayar öğretmeni ve Açıköğretim sosyoloji mezunu olan İskender Yüksel’i Tarım Bakanlığına ‘Bakanlık Müşaviri’ olarak atamıştır. İskender Yüksel Şanlıurfa Suruç’ludur. Acaba Fakıbaba bu atamayı İskender Yüksel’in AKP Grup Danışmanı olmasından ötürü mü,  ihtiyaç nedeniyle mi, yoksa hemşerisi olduğu için mi yapmıştır. Yine Tarım Bakanlığının önemli kurumlarından biri olan Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM)’in uzun yıllardır Genel Müdürlüğünü yapan Ziraat Mühendisi Mehmet Taşan görevinden alınmış yerine hiç tarım eğitimi almamış bir kamu yönetimi mezunu olan İsmail Şanlı bu göreve getirilmiştir. İsmail Şanlı Rize’nin Pazar ilçesi Kaymakamı iken bu göreve atanmıştır. Yıllardır kaymakamlık yapan birinin görevi, tarım ve tarıma dayalı sanayi için tohumluk, damızlık ve hammadde üretmek, gen kaynaklarını korumak olan TİGEM gibi bir kurumda sorumluluk alması kabul edilemez. Gerçi bu kurumda halen görev yapan Genel Müdür Yardımcılarından Salih Başparmak Beden Eğitimi Öğretmeni, Mehmet Sami Gürbüz’de İktisat’çıdır. On binlerce Ziraat Mühendisi ve Veteriner kamuda ve özel sektörde görev yaparken ve ayrıca işsiz binlerce ziraat mühendisi ve veteriner görev beklerken hiçbir teknik bilgisi ve liyakatı olmayan bu atamalar Türkiye tarımının getirildiği durumu bir kez daha gözler önüne sermektedir.”