Uzman Tarım Danışmanı ve Tarımsal Yayım ve Danışmanlık Hizmetleri Derneği Muhasip Üyesi Lütfü Açar, geçen Cumartesi günü yaptığı açıklamada, hasat sezonunun sonuna gelindiğini belirterek, 2015 yılı tarımsal faaliyetleri hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Açar, tarımsal faaliyetlerin finalinde hasadın olduğunu vurgulayarak, üretim devresi süresi içerisinde yapılan tarımsal faaliyetler neticesinde elde edilen ürünün miktar ve niteliğinin, aslında bir anlamda tarımsal faaliyetin finali anlamına geldiğini, ürün fiyatları da bu finali taçlandıran en son faktör olduğunu kaydetti. Bölgede hububat hasadı ile başlayan hasat devresinin, sırası ile sebze-meyve hasadı ile devam ettiği bilgisini veren Lütfü Açar,Ayçiçeği, mısır ve yem bitkileri hasadı ile son devrelerine gelinirken, en son çeltik hasadı ile hasat sonlanacaktır. Nitekim 03.09.2015 tarihinde İpsala’da, fuar şenlikleri dâhilinde çeltik hasadı da başlatılmıştır. Hayırlı olsun. Akabinde fuar şenlikleri dâhilinde yapılan ‘16. İpsala Çeltik Zirvesi’ ile değerli konuşmacıların kıymetli değerlendirmelerine şahit olduk. Kendilerini bu kıymetli değerlendirmelerinden dolayı kutluyorum. Ayrıca bu zirveyi tertipleyenlere de teşekkür etmeden geçemem. Çünkü ülkemiz üretiminin yarısının ilimizde, ilimiz üretiminin de yarısının İpsala’da üretilen pirincin dünden bu güne üretim serüveni de kamuoyunun bilgilerine sunulmuştur. Önemlidir. ‘İpsala Pirinci’ markası da haktır. Alınmalıdır. Bu anlamda da ilimizde bulunan ve bölgesel bir teşkilat özelliği taşıyan ‘Trakya Tarımsal Araştırma Enstitümüzü’ ve değerli uzmanlarımızı da kutluyorum.” dedi.

ÜRETİM İZLENEBİLİR OLMALI

Bir yıllık emeğin ve masrafın karşılığında üreticinin, elde ettiği ürünü pazara sunarken oluşan veya oluşturulan piyasa fiyatları ve alım şartları ile ürününü değerlendirmek durumunda kalmakta olduğunu dile getiren Açar, şöyle konuştu: “Diğer taraftan oluşan ve oluşturulan bu piyasa şartları karşısında değişik kesimlerin genel itibari ile değerlendirmeleri fiyatlar yönünde olmaktadır. Tabiidir ki fiyat önemli bir faktördür. Buna kimsenin itirazı yoktur. Ancak hasat devresine müteakip yeni üretim devresinin de başlayacağı unutulmamalıdır. Peki, üreticimizin geçmişindeki üretim uygulamalarını da dikkate alarak yeni üretim sezonuna ne kadar doğru bir şekilde hazırlanmasına imkân yaratılmaktadır. İşte üzerinde önemle durulması gereken konulardan biri bu olmalıdır diye de düşünülmelidir. Üretim; Aslında bir üretim sezonu süresi içerisinde değişen şartlar karşısında tekniğin doğru uygulanmasıdır. Hedeflenen üretim miktar ve de randıman için doğru zamanda, doğru miktarda ve de doğru bir şekilde girdinin kullanılmasıdır. ‘16. İpsala Çeltik Zirvesi’nde konuşmalarını yapan değerli konuşmacının ifade ettiği gibi ‘Günümüz dünyası aslında küçük bir köydür’ hatırlatmasının akabinde de bilgi kirliliği ifade edilmiştir. İşte üzerinde önemle durulması gereken konuların biride ‘bilgi kirliği’ gelmektedir. Bunun içinde üretim ‘izlenebilir’ olmalıdır diye düşünülmelidir.”

117 KALEM TARIMSAL DESTEKLEME VAR

Sözlerinin son bölümünde, Türkiye şartlarında tarımsal üretimi arttırmak ile birlikte randımanı yüksek ve de güvenilir ürün ürettirmek adına, takriben 117 kalem tarımsal destekleme yapıldığının altını çizen Lütfü Açar, şunları söyledi; “Önemlidir. Önemle de üzerinde durulmalıdır. En son 2014 yılında başlatılan ve bu yılda yağlık ayçiçeği sisteme dâhil edilerek yağlık ürünlerin üretimlerine verilen mazot-gübre- toprak tahlili ve kg ürün desteğine ilave olarak bu ürünlere ‘sözleşmeli üretim’ desteği de verilmeye başlanılmıştır. ‘Sözleşmeli Üretim Modeli’ aslında ülkemizde geçmişi olan bir üretim modelidir. Ancak bu uygulama da ‘Sözleşmeli Üretim Yönetmenliği’ esasları doğrultusunda yapılacak yağlık ürün üretimleri ilave destekleme kapsamına alınmıştır. Diğer bir ifade ile ilgili yönetmenlik gereği ve de üretim şeklide dikkate alınarak üretim sezonu başında üretici ile alıcı arasında yapılan sözleşme esasları doğrultusunda yapılacak üretim modelidir. Yeni bir üretim destekleme modelidir. Konu bütün boyutları ile irdelenmelidir. Çünkü seçilen bu ürün modelinde başarı elde edilir ise tüm üretimlere yaygınlaşması da mümkün olur. Netice de hedeflenen ürün miktarlarına ve de randımana ulaşılmak ile birlikte üreticiye güven telkini sağlanır iken alıcının da pazarı kontrol etme şansı olmuş olur. En önemlisi, dayanaklığı olmayan sebze ve meyvelerin de Pazar değerlendirmesine imkân yaratılır. Bu itibarladır ki uygulayıcı birim olan bakanlığımızın en üst makamları başta olmak üzere konu ile ilgili birimler konu üzerinde hassasla durmalıdır. Günü kurtarmak değil geleceği kurtarmak gerektiği düşünülmelidir.”