ÖNEMLİ EKONOMİK KAYIPLARA NEDEN OLUR
Açar, hububat tarımının bölgede önemli bir tarımsal faaliyet olduğunu dile getirerek, mevsim itibari ile özellikle mantarı hastalıklar ile mücadele edilmesinin ilk devreleri olduğunu kaydetti. Her ne kadar tohum ekim devresinde mantari hastalılara karşı ilk tedbir amaçlı tohum ilaçlaması yapılıyor olsa da, önemli mücadele devresinin bu zamanlara tekamül ettiğini ifade eden Lütfü Açar, “Özellikle bitkilerin gelişme devreleri itibari ile ilk etapta kök boğazı hastalılarına karşın ilk mücadelenin yapılması gerekmektedir. Akabinde pas ve ‘septorya’ya karşın ilaçlamaların yapılması önem taşımaktadır. Çünkü şu konu hiç unutulmamalıdır ki mantarı hastalılara karşın zamanında ve tekniğe uygun mücadele edilmemesi durumunda önemli ekonomik kayıplar ile karşılaşılması da kaçınılmazdır.” dedi.
ÖNEMLİ BİR KONU
Mevsimin gidişatı ve bitkilerdeki gelişmelerin dikkate alınması durumunda mantarı hastalıkların ilk devresi olan “Kök boğazı hastalıkları” ile mücadele devresinin başlangıcında olunduğunu ifade eden Açar, “Bu yılı geçmiş yılla mukayese ettiğimizde ise bu yıl geçmiş yıla göre 15-20 gün gecikmeli gittiğini de söyleyebiliriz. Danışmanlığımız bu konudaki, uyarılarını geçen yıl şubat ayının ilk haftalarında yapmıştır. Bu yıl ise şubat ayı sonlarında yapmıştır. Bu konuda kesinlikle önerimiz şudur. Üreticimiz; hububat ekili alanlarında bu tür hastalıkların seyrini iyi takip etmeli ve gerekli mücadelenin uygun şekillerde yapılmasını sağlamalıdırlar. Bu hastalıklar ile yapılacak mücadelede etkin sonuca ulaşmanın yolu; hatalık etmenlerinin görülme ihtimali olan devresinde veya ilk görülmesine müteakip gecikmeden mücadelesinin yapılması ile olduğu konusu unutulmamalıdır. Bu itibar iledir ki; Özellikle mantarı hastalıklar ile mücadele devresi iyi bir şekilde belirlenmelidir. Önemli bir konudur. Çünkü mantarı hastalıklarda esas kural bitkileri sağlıklı tutmak olmalıdır. Bu nedenledir ki bu konuda koruyucu tedbir şeklinde mücadele edilmelidir. Bu nedenledir ki sözlerimin başında ifade ettiğim gibi bu devre iyi takip edilmeli ve tespit edilmelidir. Şayet bitkilerde hastalık etmenleri görüldüğünde bitki hastalıklar ile bulaşmış demektir. Diğer bir ifade ile bitki sağlığı zedelenmiştir. Hastalık etmenlerinin görüldüğü ilk devrelerde yapılacak bir mücadele ile kısmen de olsa başarı elde edile bilinilir. Ancak hastalık etmenlerinin ilerlediği bir devrede yapılacak mücadele ise fazla bir fayda sağlamayacaktır. Bu itibar ile mantarı hastalıklar ile mücadele devresi önemli olduğu gibi mücadele yöntem ve uygulama teknikleri de önemli olduğu da bilinmelidir. Mantarı hastalıklar ile mücadelede şunu da belirtmeden geçemeyiz. Hububat tarımında mantarı hastalıklar ile gereği gibi mücadelenin maliyetinin; tüm üretim maliyetleri içerisindeki payı da dikkate alınmalı ve ona göre karar verilmelidir. Mantarı hastalıklar ile maliyet payları da dikkate alınarak gereği gibi mücadele edilmez ise %20 - %30 oranında verim kayıpları olabileceği gibi bu zararın %50‘lere ulaşabileceği de unutulmamalıdır. Bu itibar iledir ki maliyet unsurları bir bütün şeklinde dikkate alınmalıdır.” diye konuştu.
UZMANLARDAN TEKNİK BİLGİ DESTEĞİ ALINMALI
Sözlerinin son bölümünde, hububat teriminin genel bir ifade olduğunun altını çizen Lütfü Açar, sözlerini şöyle tamamladı: “Bunun içerisine buğday girdiği gibi arpa, yulaf, çavdar tritikale gibi bitkilerde girmektedir. Mücadelede bütün bu bitkilerin gelişme devreleri de dikkate alınarak bu bitkilerde olması muhtemel mantarı hastalıklar ile zamanında mücadele yapılmalıdır. Haksi durumda bu üretimlerde de önemli ekonomik kayıplar olmaktadır. Mantarı hastalıklar ile mücadele önemli bir konudur. Bu itibar iledir ki tarımsal faaliyetlerin diğer konularında olduğu gibi mantarı hastalıklar ile mücadelesinde de kesinlikle konu uzmanlarından teknik bilgi desteği almaları önerimizdir.”
