Şen, bu yıl bölgemizin yağış almamasının ve hasat döneminde yağmur yağmamasının kaliteyi bozmadığını söyleyerek “Aşırı yağış olmadı. Aşırı yağış olsaydı buğdayın kalitesi düşerdi. Bu da otomatikman kaliteye yansıyacaktı. Şu anda iyi gidiyor. Bölgemiz üreticilerinin %90’ı buğday hasadını tamamlamış durumda. TMO’nun da açılmasıyla beraber günde 800-850 ton civarı buğday alımı gerçekleşiyor. Düzenli bir alım devam ediyor.” diye konuştu.

TMO’NUN ZATEN AÇIK OLMASI BİZ ÜRETİCİLER İÇİN VELİNİMETTİR

Hasan Şen, açıklamasına şu şekilde devam etti: “Bayrama kadar satılan buğdayın paralarının ödeneceği söylenmişti. Hesaplarımıza bugün baktığımızda paraların yatırıldığını görüyoruz. Bizler için bunlar sevindirici şu demek oluyor ki kaliteli ürün üretildiğinde emeğinin karşılığını insanlar bir nebze olsun alıyor. TMO’nun zaten açık olması biz üreticiler için velinimettir. Kim ne derse desin yani TMO açık olmasaydı, biz tüccara satmak zorunda kalsaydık, piyasaların halini düşünün. Bazı eleştiriler olacaktır ama yetinmekte gerekiyor. Büyük beklentilerde olmamak gerekiyor.”

ÜRETİCİNİN EN ÖNEMLİ İKİ GİRDİSİ GÜBRE VE MAZOTTUR

Şen, son olarak şunları söyledi: “Çiftçiler ürünlerine iyi baktığı fazla verim aldığı, kaliteli ürün ürettiği sürece para kazanacaklarına şahit olacağız. Sonuçta bakarsan bağ bakmazsan dağ olur. Ürün almazsan, verim almazsan, fiyattan ziyade en önem şey ürünün kalitesi ve veriminin yüksek olmasıdır. Üreticinin en önemli iki girdisi gübre ve mazottur. Bunlarda 2 yıldır önemli bir değişiklik olmadı. Bunlar bizler için sevindirici. Biz daha önceki 3-5 senede 2 lira gübre fiyatıyla buğday ektik ve tonu 500 liraya sattık. Onla kıyaslarsak şuanda dağlar kadar fark var. Bizler için en büyük etken girdi maliyetlerinin aynı seviyelerde seyretmesidir.”