Bu sorunun yıllardan beri artarak devam ettiğini belirten Günday, “Bu sorunun önüne bir türlü geçilemiyor. Kırmızı etin fiyatı bir türlü aşağı düşmüyor. Yunanistan’dan Bulgaristan bu etler ülkemize sokuluyor. Ancak ne eti olduğu da beli değil. Bu et kırmızı et olarak geliyor ancak ne eti bilinmiyor. Kaçak yönden gelen etin maliyeti yok, vergisi yok, tescili yok. Bence yakalanamayan kaçak et yakalanandan daha fazladır. Her giren yakalansa zaten bu sorunun önüne geçilmiş olurdu. Devletimizin denetimleri sıklaştırması gerekiyor. Bu olayın ceza-i yaptırımı da yok. Daha önce Keşan’da da at keserken yakalandılar. Bunlara ceza-i yaptırım uygulanmadı. Hatta bu kişi ‘çocuklarımı at etiyle büyüttüm’ söyleminde de bulundu. Ceza-i yaptırım olmayan bir şeyin önüne geçemezsin. Kaçakçılıktan yakalananlar daha o gece serbest bırakılıyor.” dedi.
GÜNDAY ÖRNEK VERDİ
Açıklamasına başından geçen bir olayı paylaşarak devam eden Günday, şunları kaydetti: “Ankara’da birliğin seçimine gittik. Delegemizin bir tanesinin avukata 400 TL borcu varmış. İcraya olan borcunu ödememiş, avukat kendi parasını almadığı için dosyayı kaldırmamış. Arkadaşımızı 400 TL para için ekipler gelip otelden kelepçe takarak aldılar. Pazar gününe denk geldiği için arkadaşımız bir gece nezarethanede kaldı. Bu olaya bu kadar yaptırım gücünü kullanıyorsun, kaçakçılar daha o gece serbest kalıyor. Böyle bir anlayış olamaz. Adamlara ceza verilmediği için teşvik edilmiş oluyor.”
