HABER MERKEZİ

Aktaş, Yılmaz ve Taban, açıklamalarında şu ifadeleri kullandılar: “Larva bacaksız iğ şeklinde sarımsı beyazdan soluk yeşile kadar değişik renkte olup yaklaşık 4-5 mm boyundadır. Erginleri zarar vermez, asıl zararı larvalar meydana getirir. Bu larvalar sonbahar ve ilkbaharda olmak üzere tarım arazilerinde 2 defa zarar yaparlar. Sonbaharda tarlada kalan bitkiler üzerindeki pupalardan çıkan erginlerin bıraktığı yumurtalardan çıkan larvalar gövdeye geçerek beslenirler. Gövdenin en alt kısmında emmesiyle yaptığı zarar sonucunda soğana benzer şişlikler meydana gelir. Zarara uğramış bitkilerde büyüme noktası tamamen tahrip olabilir ve bitki mutlak ölüme gidebilir. Kardeşler zarar sonucunda cüceleşmiş bir görünümde olabilirler. Genç bitkilerin çoğunluğu ölüme gittiğinden tarlada yer yer seyrekleşmeler de görülebilir. İlk bahardaki zararı ise kışı geçiren pupalardan çıkan 2. nesil erginlerin yumurta bırakması ile başlar yumurtadan çıkan larvalar bitkide sapa kalkma döneminde, toprak yüzeyine yakın ilk boğumun hemen üstünde yaprak kını ile sap arasına girerek bitki öz suyunu emmek suretiyle zarar yaparlar. Bu şekildeki zarar nedeniyle başağa besin nakli engellendiğinden başak oluşumu olumsuz etkilenir. Bu durum başakta oluşacak danenin hem miktarını hem de kalitesini azaltır ilkbaharda görülen zararlardan birisi de zarar görmüş sapların zaman la kırılması verimi azaltmaktadır.”

ÜRETİCİLERİMİZİN VAKİT KAYBETMEDEN İŞİN UZMANLARI İLE TARLALARINI GEZMELERİ GEREKMEKTEDİR

Üreticilere önemli uyarılarda bulunan Keşan Ticaret Borsası’nda görevli ziraat mühendisleri sözlerini şöyle noktaladılar: “Üreticilerimizin vakit kaybetmeden işin uzmanları ile tarlalarını gezmeleri sinek larvalarını gördükleri taktirde uzmanın gerek gördüğü tarlalarda gerekli ilaçlardan gerekli dozda kullanmaları gerekmektedir. Üreticilerin bitkilerinden yüksek verim ve yüksek kaliteli ürünler almaları için bitkilerini doğru beslemeli ve doğru bir şekilde korumaları gerekmektir.”