Cilt sorunları, genetik faktörlerden kaynaklanabilir, doğuştan olabilir ya da bazı sebeplerle belirli bir zamandan sonra ortaya çıkabilir;

Ergenlik çağında, hormonal faaliyetlerin hızlanması ile yağ bezleri büyür ve tıkanarak iltihaplanmalar olabilir. Akne sorunları kendini gösterebilir.

Psikolojik nedenler (stres altında yoğun çalışma vb) ciltte sorunlar olabilir.

Güneş, rüzgar, sıcaklık, soğukluk ve kuru hava cilt dengesini bozabilir. Bununla birlikte hassasiyetlik, kuruluk ve yağlılık oluşabilir. Kuruluk, pul pul dökülmeyi de beraberinde getirir. Yağlılık ise parlaklıkla kendini gösterir.

Erken yaşlanma gibi olumsuzluklar doğabilir. Çizgilenmeler, elastikiyet kaybı, kahverengi lekeler görülebilir, cilt gözenekleri büyüyebilir.

Sigara, özellikle kadınlarda iç ve dış yaşlanmayı tetikler. Sigara içen bireylerde kırışıklığın yanı sıra derinin grimsi bir renk aldığı gözlenir.

CİLDİN DÜŞMANLARI;

-Şehir hayatı: Büyük şehirlerde soluğumuz havada karbon monoksit nitrojen oksit, kurşun gibi çeşitli gazlar hem çevremizi kirletmekte, hem de cildimizi, hem de ruhumuzu yormaktadır.

-Güneş: Şunu söylemeliyim ki cildin bronzlaması demek, cildin hasar görmesi demektir. D vitaminini güneşten sentezleriz ama bunun içn saatlerce güneşin altında güneş banyosu yapmamıza gerek yoktur. Çok az süreyle güneşe çıkmak, D vitamini sentezi için yeterli olacaktır.

-Şeker: Yediğimiz şekerli gıdalar dışında, nişasta içeren pirinç, makarna, unlu gıdalar vb yiyecekleri de vücudumuz şekere dönüşmektedir. Şeker cildimizin esnekliğini (elastini ve kolajeni )azaltır.

-Sigara: Nikotin ve katran, kan dolaşımını zayıflatır. Sigara kullananların cildi, kullanmayan kişilere göre %40 incedir.

-Stres: Çalışma ortamı ve hayat şartları stresle kendini devam ettirdiğinde vücudumuzda adrenalin ya da stres hormonları salgılanır. Cilt yorulur, hücre yenilenmesi yavaşlar ve cildin belirli bölgelerinde kronik rahatsızlıklar oluşabilir.

STRESİN CİLT ÜZERİNE ETKİLERİ;

-Soluk görünüm. Vücut, stresle kanın büyük bir kısmını kalbe, ciğerlere ve beyne yani hayati organlara göndererek faaliyetini devam ettirir. Böylelikle cilde daha az kan gider ve soluk bir görünüm alır.

-Küçük sivilceler. Stresle, vücutta kortizon yağ üretimini arttıran ‘androjen ‘salgılaması olur. Bunun sonucunda oluşan aşırı ‘sebum’gözenekleri tıkar ve sivilcelere neden olur.

 -Pütürlü kuru cilt. Stresle birlikte kan miktarı azalınca hücre kendini zor yeniler. Ciltte kuruluk ve pul pul dökülmeler olur.

-İnflamasyon. Stres altındayken döküntü, kaşıntı, kabarma ,ürtiker gibi tahrişlere sebep olan ‘histamin’ salgılanır. Düzenli yapılan gevşeme seansları hassasiyetlikleri minimuma indirir.

SİGARA İÇENLERİN DERİ ÖZELLİKLERİ;

Misroskobik olarak sigara içenlerin dermisinde elastik lifler parçalanmış ve kalınlaşmıştır. Elastik liflerdeki bu değişikliğin yapısı foto-yaşlanmadakine benzerlik gösterir. Ancak, sigara içenlerin derisindeki elastik lif değişiklikleri sadece papillar dermise değil retüküller dermiste de mevcuttur. Sigara içmenin ROS (gül hastalığı ) oluşumunu arttırarak kronik dermal iskemiye neden olan ‘prooksidan ‘etkisi de bilinir. Ayrıca derinin ROS’u kontrol etme kapasitesi sigara içenler de azalmıştır. Çünkü sigara, derideki A vitamini seviyesini azaltır. Bu da derinin serbest kalan aşırı oksijene karşı işlevini yavaşlatmaktan ve UV ışınlarına karşı korumasız bırakmaktadır. Sigara içenlerin derisinde bulunan nötrofiller elastaz aktivitesini arttırarak, östrojen seviyesini de azaltmaktadır. İlginç olarak sigara içen bireylerde, içmeyenlere nazaran deri kanseri görülme orani artmıştır. Muhtemelen bu durum, sigara dumanında bulunan ve deri hücrelerinde DNA harabiyetine yol açan benzopirenin mevcudiyetinden kaynaklanır. Bu madde önemli bir mitojendir ve kötü tabiatlı dönüşümlere sebep olur. Detaylı bilgiler için Keşan Halk Eğitim Merkezi’nde vermiş olduğum eğitimlere katılabilirsiniz.

                                                                                                                  GÜZELLEŞMEK ÜZERE...