Ulaş DEMİRAY  / [email protected]

Özelleştirmeye karşı değilim. Hatta Devletin, bakkallık, otelcilik yapmasına karşıyım. Bu açıdan bakıldığında Enez Limanı’nın Yat Limanı olarak şu kişiye, bu kişiye ya da Arap şirketine kiralanmasına da karşı gelmemeliyim. Ama Enez Limanı’nın ‘Araplara ikram edilmesi’ndeki yol ve yöntemin aylarca çevre halkından gizlenmesi ve bir oldu-bittiye getirilmesi “Acaba kimler nemalanıyor, ne dolaplar dönüyor?” şeklindeki kuşkularımı pekiştiriyor.

***

Keşan Ticaret ve Sanayi Odası (KTSO) Enez’de daha bir hafta önce bir toplantı yaptı. Buradaki GÜNDEM’de Enez Limanı ağırlıktaydı. Benim kısıtlı konuşma süremin tamamı bu konudaydı. Topantıda olanlar hatırlayacaklar “Nasıl oluyor da böyle bir tesisin işlevsiz bekletilmesinden kimse rahatsız olmuyor, hiç kimse limanın geleceği ile ilgili bir çaba içinde bulunmuyor, hangi yetkiliye sorsak bir şey bilmiyor, burası kimin için hazırlanıyor, kime peşkeş çekilmek isteniyor?”  mealinde bir konuşmaydı. Bu konuşmaya Belediye Başkanı Abdullah Bostancı kısa bir yanıt verdi: “Limanın imar belirsizliği olduğunu ve henüz liman olarak tescil edilmediğini” söyledi. Başka da bir bilgisi olmadığı izlenimini verdi. ( Konuşma kayıtları var)

(Halbuki malum arabların bir kaç aydır yörede tetkiklerde bulunduğunu şimdilerde Vali’mizin ağzından dinliyoruz. Hatta bu kişilerin Bostancı’yı da ziyaret ettikleri, Bostancı’nın kendilerine başka yatırım alternatifleri de önerdiğini sonradan öğreniyoruz…)

***

Toplantının bir kaç gün sonrasında Keşan ve İpsala yerel gazetelerinde yayınlanan yazımda da aynı konuya değiniyor ve “Hadi Enez’e yeni gelen Kaymakam Hanımımızı şimdilik ayrı tutalım ama bu memlekette Belediye Başkanının, İktidar partisinin İlçe Başkanı’nın, Ticaret Odası, Borsa Yönetiminin, hatta Vali’nin, Liman’ın şimdiki konumu ve gelecek ile ilgili düşüncelerden haberlerinin olmayışı sizce normal midir? Bir takım Arap İş adamlarının gelip limanı dolaştıkları konusunda görülen ve bilinenlerin bir anlamı var mıdır?” diye de soruyorum.  Ne yazık ki hiç kimse “Ben biliyorum” diyemedi…

Edirne Ticaret Odası Başkanı işin içinde, İl Kültür Müdürü işin içinde , Vali işin içinde ama bizim toplantıya katılan yetkililerimizin dünyadan haberleri yok.. İnanalım mı?

***

Başta da söyledim... Özelleştirmeye karşı değilim... Sermayenin dini, imanı, ırkı, Türkü, Arabı olmaz,  buna da inanırım… Yeter ki Enez Yat limanı olarak Enez halkına, balıkçısına, amatör denizcilerine, çevreye zarar vermeden “Verimli” bir şekilde işletilsin.  Ama Belediye önderliğinde sadece 2 mobil gümrük memuru atanması ile işletilebilecek bir tesisi yıllarca birilerine peşkeş çekmek için bekleten zihniyeti, bu konuda inisiyatif sahibi olamamış, uyanamamış, Enez halkı adına bu mücadeleyi verememiş, sadece kilit taş fabrikasına kilitlenmiş Belediye Başkanı Abdullah Bostancı’yı kınıyorum... Enez’e özel tek bir çivi çakamadıkları gibi, Enez’in var olan nimetlerini de pazarlama çabasında olan AKP yöneticilerini, milletvekillerini ve bu görüntüye rağmen bir topan ekmek için Enez’de hala “AKP çığırtkanlığı” yapanları teşhir ediyorum.

“Su taşıyan Bakraçlı kadın” heykeli hepimize hayırlı olsun.