ENEZ MEKTUBU

Ulaş DEMİRAY  /  [email protected]

20 yıl bu camianın başkanlığını yapmış ve Türkiye’de ilk olarak futbol ve diğer branşlar adına çok önemli İLK’leri başarmış, bu ülkede kulüp adına ilk defa modern bir stadyum yapılabileceğinin örneğini tüm kulüplere göstermiş ve kanıtlamış, yine bir İLK yaratarak açtığı mağazalar ve ürettiği ürünlerle kulüp gelirini çeşitlendirmiş ve katlamış, kombine bilet satışını başlatmış, sadece İstanbul’da değil yurdun başka bölgelerinde de açtığı modern spor tesisleriyle Avrupa standartlarını aşmış, 20 bin kişinin oy kullanacağı demokratik bir kuruluş yaratmış, FETÖ’nün bile hedef gösterdiği bir Atatürkçü çizgiyi muhafaza etmiş, bu uğurda hapislerde yatmış, sadece futbolda değil diğer spor branşlarında da “Ben büyüğüm” diyenleri kıskandıracak başarılar kazanmış bir adam “Yenildi” diye bu kulübe gönül verenler “Ohkurtulduk” havalarıyla neredeyse göbek atacaklar. Bu tavırları ileşimdiden yeni bir PUT yeni bir KURTARICI yaratma çabasına hemen girdiler.

***

Sevinen diğer  kulüplerin taraftarlarını anlıyorum da Fenerbahçe taraftarını anlayamıyorum.. Diğer kulüp taraftarlarının gördüğünü Fenerbahçe taraftarı göremiyor.. Aziz YILDIRIM’ın Fenerbahçe başkanlığından ayrılmasının Fenerbahçe için çok önemli bir GÜÇ KAYBI olması diğer kulüp taraftarlarını mutlu ediyor. Fenerbahçe’nin elbette kurumsal bir gücü var.. Ancak FUTBOL ENDÜSTRİSİ dediğimiz  bu KURTLAR SOFRASI’nda Aziz YILDIRIM’ın Fenerbahçe camiasına kattığı güç ve ağırlık, her zaman, diğer kulüplerin hepsinin ağırlığından fazla olmuştur..Diğer kulüp taraftarlarının YILDIRIM’ın gitmesinden sevinmeleri bu yüzdendir. Özgürleşen Fenerbahçeliler değil, diğerleridir..

***

Kim gelmiş, kim gitmiş benim çok da umurumda değil.. Hatta, artık Ali KOÇ’un gelmesinin gerekli olduğunu bile düşünenlerdenim.. Benim bu yazıda anlatmak istediğim başarı denilince kendisini sadece Süper Lig’de şampiyonluğa endekslemiş taraftarın bu vefasızlığı ve aymazlığı… Ali Koç geldi diye sevinebilirsin ama Aziz Yıldırım gitti diye sevinemezsin.. Yani Vurgulamak istediğim ilk konuVEFASIZLIK ve AYMAZLIK.. İkincisi de gitme vakti gelenlerin,çevresindeki dolduruşlara ve önüne getirilen uyduruk anketlerin dediklerine bakmadan çekilmeyi bilmesi.. Aziz Yıldırım bunu da becerebilseydi böylesine hezimeti yaşamadan gönüllerin başkanı olarak tarihteki yerini alacaktı..Ama hırslı ve kendinden başka akıl tanımayan kişiliği ona bu yanlışı yaptırdı.. Kendi elleri ile yarattığı 20 bin üyenin katıldığı Genel Kurul’da iktidarı sonlandı ve büyük bir hüsran yaşadı..

***

Kıssadan hisse yapalım.. Önümüzde 24 haziran seçimleri var..Hele siyasette hiç kimse yıllarca biriktirdiği sevgi çemberine güvenmesin.. O iş başka bu iş başka. Eğer, artık, bu ülke için  yeni bir şeyler vaad edemiyorsanız, onun yerine, yalanlarla, sadece hakaret ve suçlamalarla, yasaklamalarla, yalaka medya kuruluşlarıyla ayakta kalma çabası içerisindeyseniz muhtemelen ayrılık gününüz gelmiş ve aynı akıbet sizi de bekliyor olabilir.. Anketler ne derse desin ben kendi gözlemimi aktarayım..Anketlerde hala kararsızların oranları veriliyor.. Artık kararsız olan yok.. Hiç yoksa, artık, herkes KİME OY VERMEYECEĞİNİ iyi biliyor.. Kararlı, ama söyleyemiyor. O nedenle 24 Haziran seçimleri; hiçbir anket kuruluşunun tahmin edemeyeceği çok ilginç bir sonuçla ve kimileri için büyük bir hüsranla bitecek. Ülke tüm vesayetlerden arınmış olarak derin bir nefes alacak..