ENEZ MEKTUBU - Ulaş DEMİRAY

* Sonuçta Atatürk bir ideolog değildir. Atatürk’ün kendisi bile Atatürkçü değildir. Kimse O’nu kullanma tarihi çoktan geçmiş kalıplara sığdırmaya çalışmasın.

“Atatürkçülük” dendiğinde Atatürk’ün gelecek nesiller için mürşid, yani yol gösterici olarak ortaya koyduğu bir ideoloji akla gelmelidir. Gazi bu konuda kendi koyduğu kuralları değil, ilim ve fenni, yani gelişen teknolojiyi, çağdaş, toplumsal değişimleri, “Mürşid yani yol gösterici” olarak belirlemiştir. Tam bağımsızlık ve özgürlük karakteri bu kavramlara eklenebilir. Bunlar Atatürk’ü tanımlayan köşe taşlarıdır. Atatürk’ü anlamak ve Atatürkçü olmak derken akla gelmesi gereken kavramlar bunlardır. 

***

Peki.. CHP’nin 6 Okunda belirlenen kavramlarla Atatürk’ün bağlantısı nedir? Bu kavramlar elbette Atatürk’ün ortaya getirdiği ya da onaylayarak parti program ve tüzüğüne koyduğu Fransız ihtilalinden beri bilinen umdelerdir. M. Kemal’in siyaset adamı olarak günün şartlarına uygun olarak ortaya koyduğu tercihlerdir. Sonuçta Mustafa Kemal’in değil CHP’nin umdeleridir. Bugün için uygulanabilirlikleri var mıdır? Elbette 6 ok, yeni yorumlarla da güncellenebilir, işe de yarayabilir. Örneğin Devletçilik kavramını artık katı bir “kamulaştırmacılık” olarak düşünmek anlamsızdır. Özel sektörü de destekleyen, özel sektörün varamadığı alanlarda yatırımlar yapan, sağlık ve eğitimde fırsat eşitliği için önceliği devlet kurumlarına veren, denetleyen, koordinatör bir DEVETÇİLİK elbette bugün de geçerlidir. Ama bu kavramlar üzerinden tartışmalara girilirse sadece DEVLETÇİLİK kavramı üzerinden 4-5 çeşit Atatürkçülük çıkar.

***

Bir açık oturumda Toktamış Ateş “Ben Mustafa Kemal’in yaşamı boyunca yaptığı her eylemin altına “Doğru mu, yanlış mı?” demeden imza atarım. Ancak bugüne gelindiğinde Atatürkçülük diye bilinen kavramların tartışılmasının bir tabu olarak gösterilmesini ve tartışmaya kapatılmasını da kabul edemem” demiştir. Bu düşünce iki nedenle çok doğrudur. Birincisi bu kavramların, yani 6 okun günümüz koşullarında yeterli olmayışı, ikincisi de çağdaş bir CHP’nin 6 okuna; artık, çağdaş demokrasi gibi, demokratik Cumhuriyet gibi, özgürlük gibi, sürdürülebilir kalkınma modeli gibi, çağdaş hukuk gibi, hukukun üstünlüğü gibi, insan hakları gibi, çevre gibi, Barış gibi, hakça bölüşüm gibi, daha birçok ok yerleştirmek gerekir. CHP Atatürk devrimlerinin koruyucusu ve savunucusu olmalı ama 6 okla yetinmemelidir. Sosyal Demokrasi ile Atatürk’ün değerlerini bağdaştırabilmelidir.

***

Sonuçta Atatürk bir ideolog değildir. Atatürk’ün kendisi bile Atatürkçü değildir. Kimse O’nu kullanma tarihi çoktan geçmiş kalıplara sığdırmaya çalışmasın. Bu kalıplarla siyasete malzeme yapmaya kalkmasın. O; kalıplaşmış ideolojilerle değil günün koşullarına göre Ülkenin geleceğini tehlikeye atmadan, maceralara girmeden doğru kararlar alıp uygulayabilen büyük bir devlet adamıdır. O, son günlerde Akdeniz’de kirpi arayan Fransa’nın elinden Hatay’ı tek tüfek patlatmadan alabilen bir siyaset adamıdır.  Bir askeri dehadır.

***

Benim inandığım şekildeAtatürkçülük; öncelikle O’nu çok iyi öğrenmektir, bilmeden, anlamadan konuşmamaktır. O’nun yaşamı boyunca, başta Cumhuriyet olmak üzere bu ülke insanına kazandırdığı nimetlere minnettar olabilmek ve şükretmektir. Sonrasında yine yaşamı boyunca yaptığı devrimlere sahip çıkmaktır. O devrimleri çağdaş ölçülerde daha ileriye götürmek için çalışmaktır. Ama, sadece bu devrimlerle yetinmemek, onun “Cumhuriyeti biz kurduk, onu yaşatacak ve yükseltecek sizlersiniz” sözlerinden hareketle her şeyi, hatta Atatürk’ü bile araştırarak, tartışarak, kalıplara esir olmadan ileri; daha da ileri gidebilmektir. Sevmesek bile O’na saygı duymaktır.

NOT: Geçenlerde Yılmaz Özdil’e ait olduğu belirtilen bir yazıda yazar, Canan Kaftancıoğlu’nu kınayan bir bölüm eklemiş. Atatürk’e Atatürk diyemeyenleri kınıyor. İyi de Özdil’in kendi kitabının ismi “Mustafa Kemal”… Kapaktaki imzada da “Atatürk” yazmıyor. Ey Özdil, Kendinin farkında mısın, Gülhane parkında mısın?

CHP’ye AKP zarar veremez. Asıl CHP düşmanları uzakta değildir.