AYGÜL KONAR “GİRDİLERİN DOĞRU KULLANILMASI ÖNEMLİ” Bitkisel üretimde girdilerin doğru kullanılmasının önemli olduğunu belirten Açar, “Azot, bitkisel üretimin önemli girdilerinden biridir. Azotun topraktaki hareket şekli diğer bitki besin elementlerine göre, farklılık gösterdiğinden uygulanma zaman ve de şekilleri önemlilik arz etmektedir. Bu itibar ile de, ekim öncesi hazırlık devresi, ekim esnasındaki davranışlar ve de ekim sonrası uygulamalarında uygulanacak azotlu gübrelerin terkip ve özelliklerine göre, gübreleme programı yapılmalıdır. Genel itibari ile yüksek verimlere ulaşmanın faktörlerden biri olan saf azot; dekara ortalama 18-20 kilogram olarak hesaplanmalıdır. Nitekim ekim ile birlikte kullanılacak 20-25 kilogram kompoze gübre ile birlikte 3-5 kilogram amonyum formunda azot verilmektedir. Ekim devresinde verilen amonyum formundaki bu azot, tohumun çimlenmesi ile birlikte bitkilerin toprak yüzeyine çıkış ve de kış devresine girişi esnasında yeterli olmaktadır.” dedi. “HUBUBATLAR, OCAK AYI ORTALARINDAN İTİBAREN AZOT İHTİYACI DUYMAYA BAŞLAR” Lütfü Açar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bölgede ekiliş yapılan hububatların genel itibari ile kışlık tabir edilen özellikte olduğu da dikkate alındığında bu devrede başka bir azot uygulaması yapılması pek uygun olmadığı belirtilmektedir. Duraklama devresi içerisinde gerekli soğuklamayı da alan hububatlar mevsimin gidişatına bağlı olarak, ocak ayı ortalarından itibaren azot ihtiyacı duymaya başlar. Bu itibar ile de üre uygulanmasının başlangıç devresi gelmiş olabilir. Mümkün ise üre, 15-20 gün aralığında iki devrede toplamda dekara 25-30 kilogram gelecek şekilde uygulanmalıdır. Neticesinde, ocak ve de şubat ayları içerisinde dekara ortalama olarak, 10-15 kilogram seviyelerinde saf azot verilmelidir. Akabinde sapa kalkma ve de başaklanma öncesinde dekara ortalama olarak verilecek 20-25 kilogram nitrat formundaki azot ile de 3-5 kilogram saf azot verilmiş olur. Neticesinde de hububat bitkisinin gerek çimlenmesi esnasında olsun gerek ise, gelişme devresine müteakip başaklanma öncesinde ihtiyaç duyulan azot karşılanmış olur.” “TEK TARAFLI BİR GÜBRELEME BİTKİSEL ÜRETİMDE FAZLA BİR ANLAMI OLMAZ” Açar, sözlerini şöyle tamamladı: “Yüksek verimlerin elde edilmesi toprağın PH’sı, organik yapısı ve de bitkilerin ihtiyaç duyduğu diğer bitki besin elementlerinin de istenilen seviyelerde olması ile mümkün olduğu bilinmelidir. Bu itibar iledir ki, başta fosfor elementi olmak üzere diğer inorganik terkipli bitki besin elementlerinin de toprakta yeterli seviyelerde olmasına bağlı olduğu da unutulmamalıdır. Netice de, tek taraflı bir gübreleme bitkisel üretimde fazla bir anlamı olmaz. Ancak masraf olur.”