HABER MERKEZİ Kadınların en büyük güç olduğunu ifade eden Aksal, kadınların hayatın her alanında merkeze konulması gerektiğini vurguladı. Ticarette, ekonomide, sanatta kadınlar ne daha fazla yer alırsa o kadar başarılı olunacağını dile getiren Aksal, “AK Parti olarak iktidara geldiğimiz günden beri Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde kadınımızı politikalarımızın merkezine koyduk. 2004 yılında anayasamıza kadınlarımıza pozitif ayrımcılık ilkesi getirdik. Dedik ki ‘devlet kadının pozitif ayrımcılığın yürütülmesine mükelleftir. 2010 yılında da ‘yine kadın erkek eşittir, devlet bu eşitliği sağlamakla yükümlüdür.’ dedik” dedi. “ONLARA GÖRE TOPLUMDAKİ KADINLARLA İLGİLİ BÜTÜN SORUNLARIN KAYNAĞI İKTİDAR PARTİSİ” Kadınların her alanda eşitliğinin sağlaması için KEFEK’in 2009 yılında kurulduğunu anımsatan Aksal HDP’nin ve CHP’nin kadın milletvekillerinin kadın konusu gündeme geldiğinde iktidar partisini suçladığını belirterek şöyle devam etti: “Onlara göre toplumdaki kadınlarla ilgili bütün sorunların kaynağı iktidar partisi. Geçen gün CHP’li bir milletvekili meclise çıktı kendi teşkilatlarında son günlerde yaşanan taciz ve tecavüz iddialarıyla ilgili ‘CHP teşkilatlarında taciz ve tecavüzler yaşanıyor ama bunun sorumlusu AK Parti’ dedi. Bu sadece ucuza kaçmak, kolaya kaçmak olur. Bugün sizin teşkilatlarınızda bu taciz ve tecavüzler yaşanıyorsa ilk önce buna sizin el atmanız gerekiyor. Ama biz hiçbir şey duymuyoruz. Bu güne kadar disiplin sürecini başlatıp bu kişileri kapının önüne koymalarını beklerdik ama bırakın kapının önüne koymayı bu insanları tam tersine sesini yükseltenleri, şikayetçi olan kadınlarımıza baskı yapıyorlar.” “İKİ YÜZLÜLÜKLE KADIN MESELESİ ÇÖZÜLMEZ” Kadın hakları sorunlarının çözümünde samimi olunması gerektiğine vurgu yapan Aksal, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Yaklaşık 520 gündür Diyarbakır anneleri evlat nöbeti tutuyor. Bir anneyi evladından koparmaktan daha büyük bir şiddet olabilir mi? ‘Kadın hakları’ diyorlar, ‘kadına karşı şiddeti araştıralım’ diyorlar. Evet, tabi ki araştıralım. Biz şiddetin her türlüsüne karşıyız. Kadına karşı, çocuğa karşı şiddet kabul edilebilir mi? Siz bir yandan ‘kadına karşı şiddet araştırılsın’ diyorsunuz, öbür yandan Diyarbakır’daki annelere, dağa kaçırdığınız çocuklara, PKK’lı teröristlere peşkeş çektiğiniz gencecik kızlara, onların ailelerine en büyük şiddeti yapıyorsunuz. Kadın meselesini çözeceksek samimi olmamız gerekiyor. İki yüzlülükle kadın meselesi çözülmez. Sadece kadının adını kullanan partilerle hiçbir yere varamayız.”