Akil sayılabilmenin koşullarını irdelemek gerekiyor. Siyasal İslamcı, Siyasal Kürtçü, İkinci Cumhuriyetçi Dönek, liberal solcu olmak. Bunlar öne çıkan belirgin kriterler.

 Bunlardan bazıları akil adamsa vatana hizmet ediyorlarsa bu böyle kabul görüyorsa ben hainim.

Adam çıkacak; “Cumhuriyet yanlış kuruldu. Yıkıp yenisini kuruyoruz” diyecek. Bu cumhuriyetin parası ile akil adamlık görevi yapacak. Alkışlanacak ödüllendirilecek. Profesör ünvanını taşıyacak.

Cumhuriyet yanlış kurulmadı, yıkılıp yenisi kurulamaz diyorum. Şimdi ben vatan hainliği yapmış oluyorum. Bu akil olmama ise ben akılsızım, deliyim, hainim.

Tıpkı Nazım Hikmet'in dediği gibi ABD emperyalizmine karşı çıkmak vatan hainliği ise ben vatan hainiyim.

Akil adamların içinde yakınları devletle iş yapan, kredi kullananlar var mı? Birince dereceden yakını 12 Mart öncesi “Ajan Provokatör” olan var mı? Babalarının vergi borçları bu iktidar döneminde hafifletilen var mı? Yok mu?

Vatanseverlikleri bu vatanın olanaklarını değerlendirmekten geçenlerin devletle iş yaparak geçinenlerin yakınlarının bu kadrolarda olmaları şık değildir.

Bu gibilerin vatan sevgisi ile ağlayan anaların vatan sevgisi ayrıdır. Analar ağlamasın sloganı altında “Ayrılıkçı Anayasa pazarlayanlara soruyorum.

Hani analar ağlamayacaktı? Reyhanlı'da ölenler mantar gibi yerden mi bitti? Onların anaları yok muydu?

Akiller ayrılıkçı anayasanın toplumda yavaş yavaş kabul görmesi için mi görevliler? Kurbağanın alttan hafif hafif ısıtılması turları mı atmaktadırlar? Topluma yedire yedire bu şurubu içirmekle görevliler. Akil adam olabilmede siyasal iktidarın kullandığı kriterlerin kabul görür yanı yoktur. O nedenledir ki, toplumda bu insanlar tepki ile karşılanmaktadırlar.