Aşağıda okuyacaklarınız, Önder Gazetesi Yazı İşleri Müdürü olduğum dönemde, 3 Mart 2006 tarihinde, doğalgaz konusunda yukarıdaki başlıkla Önder Gazetesi'nde yazdığım yazıdır.

                Şimdi neden tekrarlama gereği duydum?

                Çünkü, yazının içeriğinde geriye dönük verdiğim bilgilerde de göreceğiniz gibi, 11 Eylül 2003 tarihinden bu yana geçen 10 yıllık süreci özetlemekte ve daha 2006 yılında, bugünlere ilişkin öngörülerimi (Özetle: “Bugüne kadar yapılanların Keşan'a doğalgaz gelmesiyle ilgisi bulunmadığı” gerçeğini) ortaya koymaktadır.

                Bugün yeniden yayımlamamın sebebi, son olarak geçtiğimiz hafta Keşan Belediye Başkanı Sayın Mehmet Özcan'ın “Keşan'a doğalgaz için vana bırakıldığı sözleri fos çıktı!” şeklindeki açıklamasıyla, 7 yıl önce yazdığım noktadan 1 santim ileri gidilemediğinin bir kez daha ortaya çıkmış olmasıdır.

                Buyrun, neler vaat etmişler, biz 7 yıl önce neler demişiz:

                              ********************************

                Ben mi anlamıyorum, yoksa okuduklarını anlamayan ya da işlerine geldiği gibi anlayan ya da anlatanlar mı var? Ben işin içinden çıkamadım ve siz okurlarımıza havale ediyorum.

                                                        * * *

                Konu: doğal gaz!...

                Evet, her ne kadar 'sunulduğu' kadar 'temiz' olmasa da, kömürden temiz oluşuyla, ısıtma konusunda (dikkatinizi çekerim, elektrik enerjisi değil; ısıtma konusunda) kısa vadede alternatif olması kabul edilebilir bir kaynak.

                Keşan'a da gelse iyi mi olur? Evet, iyi olabilir.

                Şimdi; kirlilik kıyaslaması, azot emisyonu, dışa bağımlılık, altyapı ve kullanım maliyetinin yüksekliği vs.'den bahsetmeyeceğim.

                Bunlar ayrı bir tartışma ve ayrı bir yazı dizisi konusu.

                Şimdi sadece, Keşan'a doğal gaz getirme müjdelerini irdeleyeceğim ve size sunacağım “belge”ler ışığında, konuyu sizin değerlendirmenize bırakacağım.

                                                        * * *                                          

                Haftalardır, AKP Edirne Milletvekili Necdet Budak'tan mailler alıyoruz, “Keşan'a doğal gaz getirilmesi” konusunda…

                Son gelişme 1 Mart 2006 Çarşamba günü yaşandı.

                Budak'ın danışmanı Şahin Yelek imzasıyla gazetemize gönderilen mail, “Keşan doğal gaza kavuşuyor” başlığını taşıyordu.

                Dediğim gibi, haftalardır da buna benzer mesajlar geliyor Budak'tan ve ben artık ÖNDER'in yazı işleri yönetmeni olarak en son verdiğim haberde, konunun geçmişine ilişkin bir bilgi notunu da (Keşan Belediyesi'nin bu konuda BOTAŞ'a başvurusu ve aldığı yanıt) eklemek gereği duymuştum, belki artık anlamsız vaatleri sona erdirirler diye… (BOTAŞ, sözkonusu cevabında özetle diyordu ki: “Dağıtım lisansına sahip bir şirket, Keşan'a doğal gaz verilmesini ve doğal gaz altyapısı kurmayı rantabl bulursa ki bunun için nüfus, ekonomik yapı vb. kriterler var-, o zaman Keşan için ihale açılmasını talep eder ve BOTAŞ olarak ihaleyi açarız… Aksi takdirde, nanay…”

                Ama, maalesef!

                Dün o “müjde” yerel basında yine yeraldı. Ben gazetemde yayımlamadım, çünkü açıkçası, bildiğim bir konuda halkın kandırılmasına göz yummaya vicdanım elvermezdi!

                Diyor ki milletvekili danışmanı Yelek:

                “Prof. Dr. Necdet Budak, yaptığı açıklamada Keşan'a 2006'da Yunanistan'a giden doğal gaz iletim hattından vana bırakılacağını, böylece Keşan'ın doğal gaza kavuşacağı müjdesini verdi.”

                Ve, Necdet Budak'ın ağzından şu sözler sarfediliyor:

                “… Doğal gazla Keşanlı hemşehrilerimizin tanışması için yoğun çaba ve girişimlerde bulunduk. Keşan ilçemize Türkiye-Yunanistan doğal gaz iletim hattının uygun noktasından doğal gaz vanasının açılması için BOTAŞ'ın incelemelerde bulunduğunu daha önce bildirmiştik. Şu anda gelinen nokta son derece mutluluk vericidir.”

                “Yunanistan'a doğal gaz ihraç etmek amacıyla yapılmakta olan ve Keşan'a yakın bir yerden geçen doğal gaz iletim hattından vana bırakılarak Keşan'a doğal gaz verilmesinin kesinleşmiş olduğunu ifade eden Budak……….” diye sürüyor, Yelek'in “bilgi notu”…

                Vana açılmasıyla Keşan'a doğal gaz geleceği “kesinleşmiş”… miş!

                Aslında talihsizlik şu ki, BOTAŞ'ın “Güney Avrupa Gaz Ringi” olarak adlandırdığı, Avrupa Komisyonu'nun INOGATE Programı çerçevesindeki “Türkiye-Yunanistan Doğal Gaz Boru Hattı”, coğrafi konum olarak yakınımızdan geçiyor… Yoksa hiç böyle umutlar, vaatler, tartışmalar, “gaza getirme”ler olmayacaktı!

                                                      * * *

                Şimdi meselenin özüne inelim:

                Bir defa, Edirne-Kırklareli-Tekirdağ doğal gaz dağıtım projesi, sadece bu il merkezleri ile Lüleburgaz, Çerkezköy, Muratlı, Kavaklı, Büyükkarıştıran, Evrensekiz, Kızılpınar, Kapaklı, Karaağaç, Veliköy, Ulaş, Misinli, Velimeşe ve Babaeski'yi kapsamakta olup, Keşan'ı da diğer ilçe merkezlerini de içine almamaktadır; buradan Keşan'a gelecek doğal gaz falan yok!

                İkincisi, Keşan havzasından geçen doğal gaz boru hattı, yukarıda sözettiğim “Güney Avrupa Gaz Ringi”nin coğrafi konum nedeniyle buradan geçmesinden ibarettir ve buraya doğal gaz verilmesiyle alakası yoktur.

                Ha, hazır buradan hat geçerken ve de Türkiye 20-30 yılını “ya satın al ya öde” anlaşmalarıyla fahiş fiyatla doğal gaz almaya mahkum etmişken, bu yüzden de doğal gaz fazlasını Avrupa'ya satmaya çalışırken, buradan geçen gazdan Keşan yararlanabilir mi? Evet, dağıtım lisansı sahibi şirketler tarafından rantabl bulunursa yararlanabilir…

                Peki, Keşan sınırları içinden geçen borudan bir “vana” bırakılması mümkün mü? Mümkün.

                Vana bırakılması Keşan'a doğal gaz geleceği anlamı taşıyor mu? Hayır, taşımıyor.

                Vana bırakılmazsa Keşan doğal gaza kavuşamaz mı? Hayır, kavuşabilir. Neticede teknik bir operasyondur, sonradan da vana açabilirsiniz, ya da Edirne-Kırklareli-Tekirdağ gibi başka kaynaklar ya da hatlardan doğal gaz alabilirsiniz.

                Pekiiiiii, bütün bunlar yeni konular mıdır? Hayır! En az 3-5 yıllık ve ilgilenenler tarafından bilinen konulardır!

                                                       * * *

                Şimdi Necdet Budak'ın “Müjde, Keşan doğal gaza kavuşuyor” cümlesine dayanak olarak gösterdiği, “vana açılabilirmiş” şeklinde verdiği “bilgi”, yeni bir şey mi? Değil!... (Az sonra belgesini sunacağım)

                Aynı şekilde, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan da, kendisi BOTAŞ'a resmi yazı yazıp cevabını aldığı halde, Ankara gezisi dönüşünde O da Necdet Budak gibi, aynı bilgileri veriyor… Aslında verilen bilgiler açık, net, umut verici değil ve hiç de yeni değil!

                Nedir o bilgiler?

                Keşan Belediyesi'nin BOTAŞ'a yazdığı yazı ve aldığı cevaplar yetmedi ise…

                Necdet Budak'ın bizzat BOTAŞ yetkilileriyle görüşüp aldığı yanıtlar yetmedi ise…

                Size 2003 yılından bir belge sunayım ve de bilgi vereyim, çünkü o toplantıdaydım.

                                                      * * *

                Tarih: 11 Eylül 2003 Perşembe.

                Yer: Köşk Düğün Salonu.

                Toplantının amacı: Türkiye-Yunanistan Doğal Gaz Boru Hattı Projesi Çevresel Etki Değerlendirmesi (rutin ve yasa gereği ÇED toplantısı).

                Katılımcılar: BOTAŞ'ın projenin ÇED raporunu ihale ettiği “M&T Mühendislik Müşavirlik Ltd. Şti.” yetkilileri, İl Çevre ve Orman Müdürlüğü yetkilileri, BOTAŞ temsilcileri, az sayıda vatandaş ve basın mensupları…

                Toplantıda, benim basın mensubu ve çevreci olarak özen gösterdiğim, toplantının 'Çevresel Etki Değerlendirmesi' amaçlı olmasının da ruhuna uygun olarak, bu doğal gaz boru hattının çevresel zararı olup olmayacağı, özellikle Korudağ ormanlarında ne kadar tahribata yolaçacağı yönünde… Oysa, az sayıdaki katılımcı vatandaşın katılma nedeni ve soruları, Keşan'a doğal gaz gelip gelmeyeceği…

                İş güç edinmişler, toplantıyı duymuşlar ve ÇED toplantısına gelip bunu sordular…

                Aldıkları yanıt mı?

                “M&T Mühendislik Müdürü Murat Ünal, ilke olarak, hattın geçtiği her il ve ilçede, daha sonra kullanılması amacıyla bir vana bırakmayı düşündüklerini, ancak doğal gazın yerleşim yerlerine verilmesinin, yüksek maliyetli ve tümüyle belediyelerin girişimine bağlı olduğunu vurguluyor. Sözkonusu projenin (Türkiye-Yunanistan Doğal Gaz Boru Hattı Projesi) Yunanistan ve Avrupa'ya doğal gaz vermek amacını taşıdığını ve yöreye verilmesinin farklı bir konu olduğunu söylüyor.

                Hattan vana açmanın hem işçilik hem maliyet açısından SON DERECE KOLAY OLDUĞUNU, ancak şehre ve evlere doğal gaz hatlarının döşenmesinin ASIL SIKINTIYI OLUŞTURACAĞINI dile getirerek, “Belediyenin fizibilite çalışması yapması gerekiyor. Şehre ve evlere döşenecek doğal gaz hatları da dünya standartlarında olmak zorunda. Bu da ciddi bir maliyet.” diyor.” (Kaynak: ÖNDER Gazetesi, 13 Eylül 2003 Cumartesi)

                                                         * * *

                Neymiş efendim?

                Vana açmak, işçilik ve maliyet açısından son derece kolaymış…

                Ama şehre doğal gaz verilmesi hem ayrı bir konu, hem de sıkıntılı ve maliyetli imiş…

                Tarih ne? 2003…

                Şimdi neredeyiz? 2006… (2. baskıda bir 7 yıl daha ekledik, geldik 2013'e...)

                Bizim beyler paşalar bugün ne diyor?

                “Müjdeeeeee… Türkiye-Yunanistan Doğal Gaz Boru Hattı buradan geçerken, Keşan için bir vana açabileceklerine ilişkin bilgiler aldık, bu sayede Keşan doğal gaza kavuşacak!...”

                                                   * * *

                Ne diyeyim bilmem!

                Doğal gaz mı, siyasi haz mı ben anlayamadım! Sizlere havale ediyor, bol gazlı günler diliyorum!

                Haa, bu daha işin “vana açma” kısmı…

                Allah, “boru döşeme” kısmından korusun!

 

                (İlk basım: ÖNDER, 3 Mart 2006 Cuma,

                2. Basım: MEDYA KEŞAN, 8 Temmuz 2013 Pazartesi)