EDİRNE GAZETESİ

Belediye Başkanı Recep Gürkan, “Edirne’ye bu kadar kin; Edirneliye bu kadar nefret… Gerçekten Sayın Aksal’a üzülüyorum.  Edirne’yi CHP yönetiyor, Recep Gürkan yönetiyor diye Edirnelilere karşı bu kadar öfkeyi, bu kadar nefreti, bu kadar düşmanlığı taşımanın yükü çok ağırdır. İnsan olarak gerçekten üzülüyorum. İnşallah yüreğinizdeki bu CHP’li Edirne nefretini, düşmanlığını atar ve bu yükten kurtulur. Bu yükü taşımak ağır gerçekten. Allah kimsenin başına böyle bir yük vermesin, sırtına böyle bir yük yüklemesin” dedi.
30 Mart 2014 yılında Edirne Belediye Başkanı olarak görev başladığını ifade eden Belediye Başkanı Recep Gürkan, “Göreve başladığımızda Selimiye Cami’nin, şu anda Yemiş Kapanı Hanı kazılarının olduğu alanda, daha önceden yapılmış sondaj kazısı perdeleri vardı; oda oda, kutu kutu. Tablo buydu. Halkın görmediği bir ikinci tabloda şuydu. İmar planlı alanların yüzde 60’ında harç serbesti. Yani binayı istediğiniz yükseklikte yapabilme imkânına sahiptiniz. Öncelikle daha acil olan harç serbest sorununun çözülmesi gerekiyordu. Bunları benim ve bu yönetimin Selimiye’ye ve Selimiye’nin siluetine bakış açısını halkımızın anlaması için anlatıyorum. Seçimlerin hemen öncesinde bir yatırımcı tarafından belediyeye sunulmuş olan bir proje vardı. Mart ayının ortalarında sunulmuştu. E-5 üzerinden yani Selimiye siluetinin aksı üzerinde bir bina projesiydi. Ruhsat istiyordu ve yüksekliği 52 metreydi.  Arkadaşlarımla değerlendirdik. Nisan ayı meclisimizi yaptık. Sadece komisyonlar seçilir. Mayıs ayı meclisiyle birlikte çalışmalara başladık” dedi.

Selimiye’nin siluetinin zarar görmemesi için 7 Mayıs 2014 tarihli meclis toplantısında önemli bir karar aldıklarını belirten Başkan Gürkan, “Bu yönetim ilk seçildiğinde, ilk işi tarih kentin kimliğini ve Selimiye’nin siluetini korumak üzere karar almış demek. Birilerinin daha Selimiye’nin farkında olmadığı dönemde, birilerinin sadece güzel bir cami diyerek, yanından geçtiği dönemde bu yönetim, Recep Gürkan 7 Mayıs 2014’te kentin tarihi kimliğini ve Selimiye’nin siluetini korumak amacıyla bu kararı aldı. Ardından bizden önceki dönemde Koruma Kurulu kararı ile yapılmış olan sondaj kazılarının etrafındaki tahtalar vardı. 2009 yılında belediyemiz, Selimiye’nin UNESCO adaylığıyla eş zamanlı olarak, Selimiye Camii ve Külliyesi Rekreasyon Projesi açmış. Bu projede çok değerli eserler, projeler yarışmış. Jürinin başında Türkiye’de yıllarca UNESCO Milli Komite Başkanlığı yapmış, Türkiye’de bir ekol olan Prof. Dr. Zeynep Ahunbay var.  Prof. Dr. Zeynep Ahunbay’ın başkanı olduğu jüri Mimar Beril Serbes’in hazırladığı projeyi birinci seçmiş. UNESCO bunu kabul etmiş, kabul etmiş. Koruma Kurulu’na gelmiş. Ama Koruma Kurulu Yemiş Kapanı Hanı ile ilgili bir sondaj kazısı istemiş. Belediye yönetimi buna tamam demiş ve sondaj kazıları yapılmış. Koruma Kurulu, daha sonrada kurtarma kazısı istemiş. o dönemdeki belediye yönetimi buna itiraz etmiş. Kurul ısrarcı olmuş ve konu Ankara’daki Kültür Bakanlığı Koruma Yüksek Kurulu’na gitmiş. Bizim aldığımızda tablo buydu” ifadelerine yer verdi.

Koruma Kurulu ile görüştüklerini ve kurtarma kazısına başladıklarını belirten Gürkan, “Kurtarma kazısı 2016 yılının sonunda bitti. Yemiş Kapanı Hanı’nın temel kalıntıları çıktı. Prof. Dr. Zeynep Ahunbay’ı alana davet ettik. Burası arkeopark olur çünkü Selimiye’nin siluetini kapatmaması gerekir. Ardından ÇEKÜL Vakfı Başkanı  Dr. Metin Sözen Edirne’ye geldi. O da burası arkeopark olur, dedi” diye konuştu.
Kurul kararı ile Yemiş Kapanı Hanı Koruma Ve Konservasyon Projeleri’ni hazırlamaya başladıklarını belirten Gürkan, “8 Mayıs 2017 tarihinde almış olduğu kararla Yemiş Kapanı Hanına almış olduğu rölevenin uygun olduğunu ve hanla ilgili ivedi olarak  koruma ve konservasyon projelerinin hazırlanmasına karar verdiğini  belirtti. Bizde projeleri hazırlamaya başladık.Projeleri hazırlarken bir yazı aldık. Vakıflar Genel Müdürlüğü, Edirne Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu’nun Yemiş Kapanı Hanı Koruma ve Konservasyon yapılması kararına Ankara’da Koruma Yüksek Kurulu nezdinde itiraz ettiğini öğrendik. Niçin itiraz ettiklerini sorduğumuzda, o hanın yeniden yapılmasını istediklerini söylediler. Selimiye’nin önüne böyle bir han yaparsak, Selimiye’nin siluetini kapatırız ve bu Selimiye’nin UNESCO Dünya Mirası Listesi’nden çıkartılmasına kadar gider” dedi.

Koruma Yüksek Kurulu’nun bu itiraz üzerine Edirne Koruma Kurulu’nun 7 Mart  2018 tarihinde  Yemiş Kapanı Hanı Koruma ve Konservasyon Projeleri’nin hazırlanmasına ilişkin kararını iptal ettiğini belirten Gürkan, görüşmeler müracaatlar yaptıklarını ama Vakıflar Genel Müdürü’nü ikna edemediklerini söyledi.
Koruma Yüksek Kurulu’nun bu kararı için mahkemeye başvurduklarını anlatan Gürkan, “Edirne İdare Mahkemesi Koruma Yüksek Kurulu’nun kararını iptal etti. Mahkemeye başvurduk. Bilirkişiler geldi incelemeler yaptılar burada ve Edirne İdare Mahkemesi Koruma Yüksek Kurulunun kararını iptaline karar verdi. Belediyenin talebini haklı gördü. Vakıflar Genel Müdürlüğü Bölge İstinaf Mahkemesine gitti. Şuanda konu hala görüşülmeye devam ediyor. Bu iptal ne zaman oldu. Edirne İdare Mahkemesi 12 Şubat 2020 tarihinde karar verdi. Bakın 2015’ten 2020 yılına geliyoruz. Aradan kaç yıl geçti. 5 yıl geçti. Bu kronolojiye dikkat etmenizi istiyorum. Bunda Edirne Belediyesi’nin bir eksikliği var mı?” dedi.

Yemiş Kapanı Hanı’nın yapılmasını neden istemediklerini fotoğraflarla anlatan Gürkan, “Hatırlayacaksınız hanın kalıntılarının olduğu yere 12 metre yüksekliğinde inşaat iskelesi kurdum ve önüne de yeşil bir çuha gerdim. Ve arkadaşlarıma dedim ki her açıdan çekin. Görelim bakalım bu han yapılırsa farklı açılardan Selimiye’nin siluetini nasıl göreceğiz.  Recep Gürkan boşuna mı mücadele ediyor, haklı mı mücadele ediyor. Birileri suçladılar ya.  Selimiye’nin önünü yapamadınız. Bunun için yapamadık biz Selimiye’nin önünü. Selimiye için kavga verdiğimizden dolayı Selimiye’nin önünü yapamadık. Bizim mücadelemiz başka bir mücadele değil. Selimiye’nin siluetini, kentin tarihi siluetini koruma kavgasıydı. Eğer izin vermiş olsaydım, Selimiye’yi işte böyle görecektiniz. Böyle görmeyi tercih eder miydiniz? ” ifadelerine yer verdi.
“PROJELERİ BÜTÜNLÜĞÜNDEN KOPARIRSANIZ, O PROJE İŞE YARAMAZ”

Mahkemeyi kazanmalarının ardından projeleri de hızlandırdıklarını belirten Gürkan, “İhale hazırlıklarına başladık. Geçtiğimiz Mart ayında Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Murat Kurum Edirne’ye geldi. Kendilerine teşekkür ediyorum.  Beni de toplantıya davet ettiler. Sorunlarımızı, isteklerimizi dinlediler. Ben ona Edirne ile ilgili düşüncelerimi arz ettim. Kalabalık bir heyetin içinde. o heyetin içinde Sayın Vali de vardı. Sayın Milletvekili de vardı. Sayın Belgin İba da vardı. Ve diğer bürokratlar vardı. Bu bağlamda Valiliğimiz hazırladığı Meriç projesi ile ilgili yerinde inceleme yaptık. Sayın Bakanım bu projenin bir bütün arz etmesi gerektiğini söylemesi üzerine ben de Söğütlüğü ve Protokol kafeyi onlara devredebileceğimi söyledi. Sayın Bakan da teşekkür etti, memnun oldu. Doğrusunun bu olduğunu konuştuk. Çünkü projeleri bütünlüğünden koparırsanız, o proje bir işe yaramaz. Ben bir işin tabelasının kime ait olduğuna bakmam. O işin Edirne’ye yararlı olup olmadığına bakarım. Hayatım boyunca da öyle baktım. Tabelalar gelir geçer, yapılan iş kalır. Sayın Bakanla bu konularda mutabık kaldık. Sayın Bakan bana Selimiye’yi anlattı. Ben de süreci anlattım. Selimiye ile ilgili bütün konuşmamız bu kadar. Şimdi kulağımıza geliyor, birileri diyormuş ki; Başkan, Bakan buradan geçerken, Bakanın önüne çıktı. Paramız yok, alın Selimiye’yi siz yapın, dedi. Sayın Bakan, biz bu Selimiye’yi 7 yıldır yapamadık, alın siz yapın dedi. Bunların tamamı yalan ve iftiradır. O görüşmede ne Sayın Bakanın ne de benim böyle bir talebi oldu” diye konuştu.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un kendisi ile görüşmek istediğini belirten Gürkan, “Kendisini telefonla aradık. Sayın bakan telefonda dedi ki ‘Cumhurbaşkanımızla da görüştük. Cumhurbaşkanımız da Selimiye’yi yapın diye talimat verdi. Bize devredin biz yapalım dedi’  bende sayın bakanım bize bir randevu verin, bu telefonla olmaz Ankara’ya gelelim size anlatayım  dedim. Sayın bakan randevu verdi Ankara’ya gittik Sayın Vali, Sayın Belgin İba, Bakan beyle bir buçuk saatte yakın bir toplantı yaptık. Ben anlattım. Sayın bakan Sayın Cumhurbaşkanının  Selimiye’nin bir an önce yapılmasını istediğini  ve bakanlık olarak ta kendilerinin yapmasını istediğini ve projeyi bize devredin biz yapalım dedi.
Ben birileri gibi yalan söylemem, ben şahitsizde konuşmam. Bende bakana dedim ki, rekreasyon projesini bitirdik, han projesi kurulda biz zaten ihaleye çıkacağız. Bizim sıkıntımız yok. Biz burasını yapacağız. Bakan dedi ki ‘paranızı harcamayın, başak şeylere harcarsınız. Cumhurbaşkanımızda istiyor, bırakın biz yapalım. Verin biz yapalım”  dedi
“CUMHURBAŞKANININ RİCASI EMİRDİR”

Cumhurbaşkanın ricası emirdir’ şeklinde ifade eden Gürkan; şöyle konuştu: “Ben devlet terbiyesi olan bir insanım. Devlet adabı bilen bir insanım. Gazi mecliste milletvekilliyi yaptım, iki dönemde belediye başkanlığı yapıyorum. Sayın Cumhurbaşkanının bir ricası emirdir. Ben oy vermişimdir vermemişimdir. Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanıdır. Sayın bakanda Türkiye Cumhuriyetinin bakanıdır. Bir partiye mensup olabilir. Partiler gelip geçer. As olan kalıcı olan Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Onun bekasıdır. Bizim devlet geleneğimizde ne Cumhurbaşkanının ne bakanlarının bu tür  istekleri reddedilmez. Bunu istiyorsanız siz yapabilirsiniz ama bizi Selimiye’ye hizmetten mahrum etmeyin diye bakana söylediğini belirten Başkan Gürkan; “ ‘ne istiyorsunuz Başkanım  dedi Bakan’ bizim logomuzun orada olmasını orada olmasını istiyorum dedi. Projeyi biz yaptık. Mülkiyet sahibiyiz 7 yıldır mücadelesini  veriyoruz. Cumhurbaşkanımız istemiş başımızın üstünde, siz istiyorsunuz başımızın üstünde ama bizim bu kadar mücadelemizin sonucunda mutlaka logomuz olmalı dedi. Pekii dedi bakan. 5 Mayıs 2021 tarihinde Edirne Belediye meclisinde oybirliği  ile biz kararımızı aldık. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Belediyemiz arasından ortak işbirliği ve protokolün imzalanma kararını aldık ve akabinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İller Bankası finasör olarak ve Edirne Belediyesi arasında ki işbirliği protokolünü imzaladık.”
YİNE OLSA YİNE AYNISINI YAPARIM”

Edirne Belediyesi ne yapar yapar Selimiye için o parayı bulur” diye altını çizen Gürkan; şu açıklamaları yaptı: “Bizim Edirne Belediyesi olarak hiç kimseden, bizim paramız yok, biz Selimiye’yi yapamıyoruz diye bir talebimiz asla ve asla olmamıştır. Bunu kim söylüyorsa çıksın benim ve basının karşısında söylesin tartışmaya hazırım. Sonuçta maddi sıkıntımız var. Kimin maddi sıkıntısı yok. Hangi belediyenin hangi kurumun yok. Ama biz Selimiye için her zaman o parayı buluruz. Şuanda ihalesi yapıldı 20 milyon 400 bin lira. Edirne Belediyesi gerekirse araçlarını satar, borçlanır bu parayı bulur. Zaten biz ihale hazırlığındaydık. Benim orada yaptığım devletime, Cumhurbaşkanıma, sayın bakanın talebine saygıdır. Yine olsa yine aynı şeyi yaparım. Ama kim diyorsa bunu belediye 7 yıldır parası yoktu yapamadı, biz bakanlığa rica ettik. Bunu sayın bakan adına da yalan söylüyordur, bizim adımıza da yalan söylüyordur. İftira atıyordur her kimse. Biz burada bir uzlaşma örneği vermek istedik. Sonuçta Selimiye Edirne’nin baş tacı. Bütün İslam aleminin bütün Türkiye’nin baş tacı. Selimiye gibi bir olağan üstü bir ibadethaneyi siyaset konusu yapmak istemedik. Başkan birileri gibi Selimiye’yi siyaset malzemesi yapmak istemiyor Recep Gürkan. Çünkü o birisi işi bittiğinde burada olamayacak ama ben işim bittiğinde yine burada yaşayacağım”

Projenin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 130 gün süreli olarak uygulanmaya başladığını ifade eden Gürkan; “Bizim ilk günden beri dediğimiz şu; Selimiye camisi, Yemiş Kapanı hanının olduğu alan ve iki parsel Vakıflar Bölge Müdürlüğüne ait onunda tahsisleri yapıldı  proje için ve geri kalanda bütün mülkiyetlerde Edirne Belediyesine ait. 7 yıllık süreçte bunun alın terini biz verdik. Bu Edirne’nin malı ve değeri proje bizim. Mülkiyet bizim. Bakanlık finanse etmek istedi. Edirne Belediyesinin 7 yıllık mücadelesi sonucunda hazırlamış olduğu proje Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü tarafından uygulaması yapılıyor. 20 milyon 400 bin liralık maliyetini de bakanlık finanse ediyor” şeklinde konuştu.
“PARAYI MİLLET VERİYOR”

Gürkan açıklamalarında şöyle dedi: “Sayın Aksal, Belediye neresinde diyor ‘belediye kalbinde,göbeğinde’ benim devlet adabım olmasa. Sayın Bakanın, Sayın Cumhurbaşkanın isteklerlerini saygı ile karşılamasam bu projeyi kendimde yapabilirdim. Bu parasızlıkla ilgili değil. Altı üstü 20 milyon lira. Bu nezaketi görmeyenlere üzülüyorum. İnsan olarak üzülüyorum. Nezaketsizliklerine üzülüyorum. Bu bir devlet adabıdır. Bu halkın oyları ile seçilmiş devlete yönetenlere karşı bir saygıdır. Geçtiğimiz hafta Yemiş Kapanı Hanı koruma ve  konservasayon arkeopark projesi onaylandı. Sayın Aksal diyor ya parasını biz veriyoruz. Hiç birimiz ben ve sayın Aksal’da dahil, Sayın Cumhurbaşkanı da dahil hiçbirimiz cebimizden harcamıyoruz bu paraları. Milletin paralarını harcıyoruz. Halktan topladığımız paraları harcıyoruz. Millet bizi görev yapalım diye seçiyor. Biz de o görevi eksiği ile fazlası ile yapamaya çalışıyoruz. Kimse kimseye lütufta bulunmuyor, kimse kimseye cebinden vermiyor. Bende milletin parası ile yapıyorum hizmetleri, hükümette milletin parası ile yapıyor hizmetlerini.
Aksal’ın Edirnelilere ve Edirne’ye karşı  öfkesi ve kininin çok olmasından dolayı üzüntü duyduğunu ifade eden Gürkan; “Ama Edirne’ye bu kadar kin. Edirneliye bu kadar nefret gerçekten ben sayın Aksal’a üzülüyorum. Bu kadar öfkeyi Edirne’yi CHP yönetiyor diye, Recep Gürkan yönetiyor diye Edirnelilere karşı bu kadar öfkeyi,bu kadar nefretti,bu kadar düşmanlığı çok ağırdır bunları taşımak. Sayın Aksal’ın yükü çok ağır. Ve insan olarak buna üzülüyorum. İnşallah bu yüreğinde ki CHP’li Edirne nefretini düşmanlığını atar kurtulur o  yükten. Allah kimsenin başına böyle vermesin. Sırtına böyle bir yük yüklemesin” dedi.

“KENDİ SEÇMENİNİZİ CEZALANDIRIYORSUNUZ”

Alt yapı kredisinin AK Parti Milletvekili Fatma Aksal tarafından durdurulduğunu iddia eden Gürkan şunları söyledi: “Şehrimizde bütün partilerden seçmen var. Alt yapıda da Sayın Aksal aynı şeyi yaptı. Alt yapı kredisi sayın Fatma Aksal’ın şikayetleri üzerine durduruldu. İlk defa söylüyorum. Alt yapı durdurulduğunda bunda sadece CHP seçmenimi etkileniyor, hayır diğer partili  Edirneliler etkilenmiyor mu? Onlar sayın Aksal’ın ifadesi ile; çöpten, çamurdan etkilenmiyor. Kendi seçmeninizi de cezalandırıyorsunuz. Yazıktır. Vatandaşa yazıktır, size de yazıktır. Ben size de üzülüyorum. Allah bir an önce kurtarsın sizi öfkeden. Çok ağır bir yük taşıyorsunuz. Selimiye Caminin çevre düzenlemesi ile ilgili, Edirne Belediyesi tarafından hazırlana   proje kapsamında. Ne kapsamında proje. Kim hazırlamış Edirne Belediyesi başka bir şey anlıyor musunuz buradan. Başka bir şey anlıyorsanız bana söyleyin lütfen.  Başka bir anlam çıkıyor mu buradan. Birinci etap çalışmalarına başlanmış. Koskoca bir tabela var Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yazıyor biz onumu saklamış gizlemişiz. Burada Edirne Belediyesi yapıyor diye bir cümle var mı, yok. Biz kendimizi nasıl anlatacağız. Edirne Belediyesi Projesi kapsamında birinci etap çalışmaları başladı. Zaten tabelada öyle yazıyor. Tabelayı hazırlayan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü. Biz nasıl anlatacağız kendimizi”.
“SELİMİYE İÇİN 70 NİLYON TL’DEN VAZGEÇTİK”

Selimiye için 70 milyon TL’de vazgeçtiklerini vurgulayan Gürkan; “Geldiğimiz noktada Edirne Belediyesinin hazırladığı proje Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü tarafından İller Bankasına finanse ettirilerek ihaleye çıkıldı, sözleşme yapıldı  şuanda inşaat başladı. Bedeli de 20 milyon 400 bin lira. Biz Edirne Belediyesi olarak 16 dükkân bir kafeteryayı yıkıyoruz. Bu gün onları satsak 70 milyon lira yapar. Bu proje için, Selimiye için. 70 milyon TL. Kim daha çok para harcamış oluyor. Kim daha çok şeylerden vazgeçmiş oluyor. Siz 20 milyon TL’den vazgeçmişsiniz biz 70 milyon liradan vazgeçmişiz Selimiye gibi bir dünya şaheseri için.  Hiç bundan pişmanlığımız yok” dedi.
“SAYIN AKSAL EDİRNELİLERİ AŞAĞILIYOR”

Projenin 2 etabı olan Yemiş Kapanı Hanı projesinin de 7 Ekim 2021 tarihinde  onaylandığını belirten Gürkan, şöyle konuştu: “Buradan şunu sormak istiyorum. Cumhurbaşkanının ponjelerini  emir kabul ederek, Selimiye Camii ve Külliyesi Rekreasyon Projesi’ni Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na devrettim. Şimdi ben çıkıp desem, Sayın Cumhurbaşkanım, Sayın Fatma Aksal bizi ötekileştiriyor, Edirnelileri aşağılıyor. Edirnelilere karşı böyle bir söylem içerisinde, bu yüzden ben maalesef projenin 2. etabını size veremeyeceğim. Edirne Belediyesi olarak biz yapacağız, bunu mu söylemem gerekiyor. Kurumlar arasında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ile Edirne Belediyesi arasında böyle bir işbirliği varken, Sayın Aksal’ın böyle nefret söylemleri yüzünden Edirne Belediyesi ile Cumhurbaşkanlığı arasını mı açsam, daha mı hoş olur. Sayın Aksal bundan memnun mu olur? Edirneliler bundan memnun mu olur? Sonuçta birinci etabın rakamı  belli, ikinci etabının rakamı da üç aşağı beş yukarı belli. Bu kadar para için, bu kadar öfkeye, bu kadar kızgınlığa, bu kadar kırıp dökmeye, Edirnelileri hor görmeye değer mi Sayın Aksal? Ben de sizin gibi yapıp, Selimiye üzerinden siyaset yapıp, 2. etabı kimseye vermiyorum. Biz Edirne Belediyesi olarak, yaparız deyip, kavgamı çıkarsam. Ben sizin gibi yapmayacağım. Benim yüreğimde nefret yok, sırtımda öfke yok, yük yok. Ben Edirne’nin ve Edirnelilerin menfaatine bakarım, Selimiye’ye bakarım. Selimiye’nin ne kazanacağına bakarım. Ben devlet terbiyem nedeniyle Cumhurbaşkanı ile sürtüşmem. Cumhurbaşkanının bu tür taleplerine saygısızlık yapmam, yapamam. 2. etabı da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na devredeceğiz, parasını altını çizerek söylüyorum, Sayın Aksal rahatlasın, parasını onlar finanse edecekler, proje yine Edirne Belediyesi’nin projesi olacak.”
“AKSAL’IN EDİRNELİLERE 5 AY BORCU VAR”

Gürkan, konuşmasını şöyle tamamladı: “Sayın Fatma Aksal’ın desteği ile 5 Aralık 2019’da alt yapı kredimiz onaylandı  ve çalışmalara başladık. İlk bir yıl çok güzel gitti. 2020 yılında biz İller Bankasından biz  30 milyon lira kredi kullandık. 100 milyon TL’de almış olduğumuz teminat mektubu ile piyasadan başka bir bankadan kredi çektik ve onu kedimiz ödüyoruz. 2021 yılında da bir 20 milyonluk teminat mektup verildi onu da piyasadan bir bankadan çektik onu da ödemeye devam ediyoruz. 20 milyon liradan 2021 yılında nakit kredi verildi. 2021 yılında biz Sayın Aksal’ın belediye alt yapıyı yapamıyor beceremiyor şikâyeti ve feryatlarından dolayı iller bankası kredilerimizi durdurdu ve 5 ayımız boşa geçti. 5 ay kredimiz onaylanmadı. Ne zaman Sayın Bakan Kurum Edirne’ye gelip alt yapı durmaz durdurulmaz biz alt yapıyı destekleyeceğiz demesinden sonra mayıs ayında onaylandı krediler. Bu halka Edirne’ye 5 ay borcu var Aksal’ın kredileri durdurduğu için. İklim değişikliği bütün dünyayı tehdit ediyor. Bu kış yazın olduğu gibi çok zor geçecek. Yağış anlamında çok zor geçecek. Kış çok erken geldi. Biz bir an önce birisinin engellemeye çalışmasına rağmen bir an önce alt yapının kalan kısımlarını bitirmeye çalışıyoruz. Şuan su basmış olan yerlerde de su basmayacak. Koca Sinan mahallesinde 6 sokak var teknik nedenlerle yapılamayan. Onu da çözmeye çalışıyorlar. Fatih, Şükrüpaşa, Koca Sinan  mahalleleri bitti. 1. Murat Mahallesi bitmek üzere. Bitirdiğimiz yerde bunca yağışa rağmen sorun yaşamadık. Bittiğinde diğer yerleri de göreceğiz. Diğer taraftan da içme suyu çalışmaları ve Kültür merkezi çalışmaları devam ediyor.”