HABER MERKEZİ

Türk Sağlık-Sen Edirne Şubesi, 11 Mart’tan bu yana Türkiye’de koronavirüs salgınına karşı mücadele veren sağlık çalışanlarının talepleri ile ilgili açıklama yaptı. Edirne Sultan 1. Murat Devlet Hastanesi önünde düzenlenen açıklamada, sağlık çalışanlarının koronavirüs salgınına karşı kullandığı maskeler dikkat çekti. Maskelerin üzerinde sağlık çalışanlarının koronavirüs salgınında karşı karşıya kaldığı ‘İstihdam’, ‘Döner Sermaye’, ‘Şiddet’, ‘3600 ek gösterge’, ‘Maaş’, ‘Yıpranma payı’ gibi problemlere yer verildi.

Türk Sağlık-Sen Edirne Şube Başkanı Âlim Kanpolat tarafından yapılan açıklamada, sağlık çalışanlarının ek ödeme değil, tek ödeme istediği belirtilirken; koronavirüs salgını sürecinde gerçekleştirdikleri fedakârlıklara dikkat çekildi. Kanpolat, sağlık çalışanlarının taleplerini dile getirdi.

“HAYATINI KAYBEDEREK ŞEHİT OLUYORLAR”

Türkiye’deki sağlık çalışanlarının 11 Mart’tan bugüne koronavirüs salgınına karşı mücadele verdiğini belirten Kanpolat, “Tüm zorluklara rağmen sağlık çalışanları arkadaşlarım dün, bugün ve yarın olağanüstü bir çalışma azmini ortaya koymuş ve koymakta, kendi hayatlarını hiçe saymakta gösterdikleri fedakârlık ve ailelerinden aylarca uzak kalarak yaptıkları hizmetle tarihe geçmiştir. Herkesin bildiği gibi binlerce arkadaşımız cephenin en önünde savaşarak Covid-19’a yakalandı, hâlâ da yakalanmaya devam ediyor ve hayatını kaybederek şehit oluyorlar” dedi.

PROF. DR. ATEŞ KARA’YI HATIRLATTI

Kanpolat, Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara’nın açıklamasına dikkat çekerken; “Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara diyor ki, ‘Canımız yanıyor, hasta sayısı gittikçe artıyor. Gidişat iyi değil. Böyle giderse tedavi edecek sağlık çalışanı bulamayacağız’ diyor. Ben de bugün buradan bir kez daha şehitlerimize Allah’tan rahmet, hasta olan tüm arkadaşlarımıza da acil şifalar diliyorum” ifadelerine yer verdi.

“5 KURUŞ DÖNER SERMAYE ALAMIYORUZ”

Türkiye’de salgının ortaya çıktığı ilk günden beri sağlık çalışanlarının oldukça hassas davrandığını söyleyen Kanpolat, “Sağlık hizmetlerinin sıkıntıya girmemesi, sağlık çalışanlarının sağlığının korunması, halkımızın sağlığının korunması adına uyarılarda ve önerilerde bulunduk. Takip eden süreçte Sağlık Bakanı tarafından sağlık çalışanlarının alkışlandıklarını, milletin ve devletin her kademesinden sağlık çalışanlarına teşekkür edilip, takdir edildiklerini hep beraber gördük izledik. Her ne kadar alkışlar ve teşekkürler güzel ise de asıl meselenin sağlık çalışanlarının sorunlarını görüp, bunların bir an önce çözülmesi gerektiğini belirttik. Bugün Sağlık çalışanları olarak neden mi buradayız? Bunu bir kez daha belirtmek istiyorum. İşte biz sağlık çalışanları gece gündüz çalışıyoruz ya, iş riskimiz var ya, nöbetlerden dolayı çoluk çocuğumuzla doğru dürüst fırsat bulup iletişim bile kuramıyoruz. Ayda neredeyse 250-280 saat mesai yapıp yıpranıyoruz. Bir döner sermaye alıyorduk seneler önceden. İşte bu bizim döner sermayemizi adına performans sistemi getiriyoruz diyerek elimizden aldılar. Sağlık çalışanları olarak artık 5 kuruş dahi döner sermaye alamaz olduk. İşte biz bu kadar çalışmamızın karşılığını Sağlık Bakanımızdan bir düzenleme yaparak emeğimizin karşılığı olanı vermesini haklı olarak istiyoruz. Çalışanların emeğinin karşılığını ödeyecek bir değer olmadığını ama alın terlerinin de heba edilmemesini ısrarla dile getiriyoruz” diye konuştu.

“ÜCRETLERDE İYİLEŞTİRME OLMADI”

Sağlık Bakanlığı’nın sağlık çalışanlarının tüm sorunlarını çözmüş gibi bir hava oluşturduğunu belirten Kanpolat, şöyle devam etti: “Ne yazık ki onlarsa toplum nezdin de çözümü 6 aylık bu süreçte 3 ay süren adı tavandan ama kendi yavandan olan bir ek ödeme ile sorunların geçiştirilmesi, bırakın yarınımızı güvence altına almayı, günü kurtarma değil ancak saati kurtarmak adına yapılan bu işle tüm sorunlar çözülmüş gibi bir hava oluşturuldu. Her yanı adaletsizliği nedeniyle dökülen ek ödeme sanki ikinci bir maaş gibi gösterildi. Dünyaya övgüyle bahsettiğimiz filasyon çalışmasında aktif görev alan aile hekimliği çalışanlarına bir kuruş bile ödeme yapılmayarak adeta emekleri yok sayıldı. Diş hekimlerimiz, ağız diş sağlığı çalışanlarımız mağdur edildi. Hâlbuki sağlık çalışanlarının beklediği gerçek anlamda ve adaletli bir şekilde ücretlerinde artış yapılmasıydı. Biz bu konuda taban aylığa artış yapılması talebimizi gündeme getirmemize rağmen ücretlerde bir iyileştirme olmadı.”

“MAAŞA ZAM BEKLİYORLAR”

Kanpolat, sağlık çalışanlarının ek ödeme değil, tek ödeme istediğini söyleyerek, “Ancak böylelikle gerçek anlamda bir iyileştirmeden söz etmek mümkündür. Bunun dışında; salgının artığı bugünlerde sağlık çalışanları yine fedakârca görevlerinin başındalar ama mutsuz ve umutsuzlar. Kırgın, kızgın ve yorgunlar. Fedakârlıklarının karşılığında kendilerine yapılanları görüyorlar. Hakları verilmediği gibi hak etmedikleri bir muameleye ile karşı karşıya kalıyorlar. Çalışanlar kronikleşen sorunlarının çözülmesi yerine yavandan ek ödemenin tekrar gündeme getirilmesi karşısında öfkeliler. Ek ödeme yerine maaşa zam şeklinde tek ödeme bekliyorlar. Dünyanın çeşitli ülkeleri sağlık çalışanlarının bu süreçte ücretlerini arttırırken salgınla mücadelede destan yazan sağlık çalışanlarına yapılanlar soruyorum reva mıdır? Bizim beklentimiz salgının seyrini arttırarak devam ettiği şu günlerde kahraman sağlık çalışanlarının taleplerinin yerine getirilmesidir” dedi.

“ŞEHİT KABUL EDİLMELİDİR”

Koronavirüs ile mücadele eden sağlık çalışanlarının başka sorunlarla da boğuşmalarının sona erdirilmesi gerektiğini belirten Kanpolat, “Maaşlara acilen zam yapılmalı, ücretler iyileştirilmelidir. Bu iyileştirme sağlık kurum ve kuruluşlarında görevli tüm çalışanları kapsamalı herhangi bir ayrıma gidilmemelidir. Döner sermaye sorununa sosyal taraflarla görüşülerek makul bir düzeyde çözüm üretilmelidir. Söz verilen 3600 ek gösterge düzenlemesi bir an önce hayata geçmelidir. Süresiz sözleşmelilere, 3+1 süreli sözleşmelilere, vekil ebe hemşireler ile kamu dışı aile sağlığı çalışanlarına kadro verilmeli 4/A dışındaki tüm istihdam modelleri kamuda terk edilmelidir. Salgınla mücadeledeki fedakârlıkları, virüse yakalanan sağlık çalışanlarının sayısı göz önüne alındığında makul bir yıpranma payının hayata geçmesi zorunluluktur. Mevcut yıpranma payı düzenlemesi çalışanlar lehine acilen revize edilmelidir. Salgınla mücadele sürecinde hayatını kaybeden sağlık çalışanları başta olmak üzere görev esnasında hayatını kaybeden tüm sağlık çalışanları yasal olarak şehit kabul edilmelidir” dedi.

“AYRIM YAPMAYIN”

Sağlık çalışanlarının çağrısının karşılıksız kalmaması gerektiğini ifade eden Kanpolat, “Yöneticiler sağlık çalışanları için üzerlerine düşeni yapmalıdırlar. Aile Hekimliğinde görev yapan çalışanlara mutlaka ilave bir ücret ödemesi yapılmalı ve unutulmuşlukları sonlandırılmalıdır. Aynı şeklide adli tıp çalışanlarına da salgın nedeniyle bir ilave ödeme yapılmalıdır. Çünkü birçok Adli Tıp Müdürlüğü Grup başkanlıkları pandemi kuruluşu ilan edilmişlerdir. Sağlık çalışanları için dile getirdiğimiz taleplerimizin tamamı üniversite hastanelerinde fedakârca görev yapan arkadaşlarımız içinde geçerlidir. Bu konuda YÖK ve rektörlükler üstlerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidirler. Kendi kuruluşlarında ne çalışanları mağdur edecek uygulamalara imza atmalı, ne de çalışanların herhangi bir ayrımcılığa uğramalarına müsaade etmelidirler. Bugün burada yaptığımız basın açıklamasıyla sağlık çalışanlarının arasında ayrım yapmayın, haklarını ayrımsız ve tam olarak verin diyoruz” ifadelerini kullandı.

TEDBİRLERİ HATIRLATTI

Kanpolat, sağlık çalışanlarının taleplerine çözüm istediklerini belirtirken; “Kahraman sağlık çalışanlarının daha iyi şartlarda sağlık hizmeti sunması, daha iyi çalışma şartlarına ve imkânlarına kavuşması için söz söylüyoruz. Bugün baktığımızda hastanelerden aile hekimliklerine, sözleşmelilerden hizmetlilerimize, doktorumuzdan sağlık memuruna her çalışanın ortak sorunları mevcut olduğu gibi hayata geçmesi zaruri talepleri de var. Gayretimiz ve mücadelemiz bunların gerçekleşmesi içindir. Umut ediyoruz ki sağlık çalışanlarının sorunlarına ve taleplerine bakış açısı değişir. Umuyoruz ve diliyoruz ki meseleler kulak arkası, sümen altı edilmez, çalışanın aleyhine değil lehine olan düzenlemeler hayata geçer. Bu temennilerle koronavirüsle mücadelede Türkiye’nin dört bir yanında şifa dağıtan,  Çalışma hayatındaki tüm zorluklara ve yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen özverili bir şekilde hizmet eden tüm kahraman sağlık çalışanlarına kolaylıklar diliyorum. Vatandaşlarımıza da bir çağrıda bulunmak istiyorum; sağlık çalışanlarının yüklerinin hafifletilmesi için Covid-19 tedbirlerine yani maske-mesafe ve temizlik kuralına uyarak destek olun” şeklinde konuştu.