AYGÜL KONAR

Edirne merkez, Uzunköprü, Meriç, İpsala ve Enez’in sınır köylerinden göçmenlerle ilgili şikayetler aldığını söyleyen Gaytancıoğlu, yaşanan göçmen krizinin son derece trajedi bir durum olduğunu ifade ederek, Türkiye’nin bir an önce bu politikadan vazgeçerek sınırlarını çok iyi koruması gerektiğine dikkat çekti.

Okan Gaytancıoğlu, açıklamasında, “Düzensiz göçmenlerden dolayı, Edirne’mizin merkez, Uzunköprü, Meriç, İpsala ve Enez’deki sınır köylerimizden hergün beni arayan yurttaşlarımızın sesine kulak verin. Afganistan, İran, Bangladeş, Suriye, Sudan, Nijeryalı düzensiz göçmenlerin, tarla ve bahçelerine zarar verdiklerini başta ekmek olmak üzere yiyecek ve içecek istediklerini, çamaşır, elbise ve giyeceklerinin çalındığını söyleyen yurttaşlarımız çok haklılar” dedi.

“PERİŞAN BİR HALDELER”

Herkesin kendi ülkesinde kalması gerektiğini, Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, ‘Yurtta barış, Dünya da barış’ politikasının izlenerek bu tip olaylarla karşılaşılmayacağını savunan CHP’li vekil Gaytancıoğlu, “Türkiye ile Yunanistan’ı birbirinden ayıran Meriç Nehri’nin kenarındayız. Böyle dar bölgeler var. Burası şu anda sakin görünüyor. Ama akşamları hava karardıktan sonra burada ciddi bir trafik var. Düzensiz göçmenler Yunanistan’a geçmek için İstanbul’dan arabalarla geliyor ve ciddi paralar ödüyorlar. 1500-2000 Dolar ödüyorlar. Karşıdan kimi zaman yüzerek kimi zaman dar bölgelerden yürüyerek kimi zaman botlarla karşıya Yunanistan’a geçiyorlar. Yunanistan’daki gözetleme kulesi de hemen nehrin yanında gözüküyor. Toplu halde yaklaşık 30-35 kişilik gruplar halinde gelerek, paralarını da ödeyerek bu simsarlara paralarını kaptırıyorlar bir umut olarak Avrupa’ya, Yunanistan’a geçmeye çalışıyorlar. Sonra yakalanıyorlar, tekrar geri gönderiliyorlar ve yine sınırda bekleyen araçlarla İstanbul’a geri gidiyorlar. Bir daha deniyorlar. Bu artık kötü bir ticaret haline geldi. Göçmen ticareti. Buradaki köylüler Meriç Nehri boyunca Edirne’nin, Uzunköprü’nün, Meriç’in hata İpsala’nın, Enez’in köyleri artık çok rahatsızlar. Çünkü köyden ekmek, yiyecek istiyorlar, paraları olmuyor ayakkabı, eşya çalıyorlar. Perişan bir haldeler. Kimi İranlı, kimi Afgan, kimi Suriyeli, kimi Bangladeşli, Van’dan giriş yaptıklarını söylüyorlar. İstanbul’a bir şekilde geliyorlar. İstanbul’dan birilerini bularak buraya geçiyorlar. Bu bir trajedi. Türkiye’nin bir an önce bu politikadan vazgeçerek sınırlarını çok iyi koruması lazım. Bu geçişlere izin verilmemesi lazım. Bir umut olmamalı bu. Herkes kendi ülkesinde kalmalı. Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, ‘Yurtta barış, Dünya da barış’ politikasını izlersek bu tip olaylarla karşılaşmayız” şeklinde açıklamada bulundu.