HABER MERKEZİ

Saadet Partisi Edirne İl Başkanı Av. Sinan Tekin, “Filistin’de yaşanan son olaylarda 9 şehit yüzlerce yaralı var. İslam ülkeleri dâhil Dünya bunu seyrediyor, bir kısım kınamalarla geçiştiriliyor. Halbu ki İsrail, ‘söz’den değil, ‘güç’ten anlar. Şunu herkes bilmeli ki, Kudüs İslam’ındır. Gerekirse canlarımız ve kanlarımız ile müdafaa etmekten bir an olsun çekinmeyiz” açıklamasını yaptı.

Terör devleti İsrail’in bu insanlık dışı hareketine karşı İslam ülkeleri kuru kınamaları bir tarafa bırakarak İsrail’e gerekli dersi vermek için bir araya gelmesi gerektiğine vurgu yapan Av. Tekin, Saadet Partisi’nin “Mescid-i Aksa için acil çağrı”sını şu şekilde sıraladı; 

“Bu saldırılar karşısında iktidara sesleniyoruz, bir an önce;

  1. Türkiye bir an önce kınamanın ötesinde bir yol haritasını ortaya koymalı ve işgalci İsrail ile normalleşme hedefinden süratle vazgeçildiğini açıklamalıdır. Terör devleti ile katliamlarını durdurana ve işgal altındaki toprakları boşaltana kadar ilişkiler akıya alınmalıdır.
  2. Sn. Cumhurbaşkanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı olma sorumluluğu çerçevesinde, hem içerde hem de dışarıda harekete geçmelidir. Türkiye’nin tamamının bu konuda desteğini aldığını tüm dünyaya göstermeli, siyasi partilerin tümünün katıldığı bir toplantıyı da TBMM’de mutlaka gerçekleştirmelidir. 
  3. Meclis, Kudüs ve Mescid-i Aksa gündemiyle acilen toplanmalı ve mecliste temsil edilen partiler tarafından, ortak bir deklarasyon yayınlayarak Filistin’in yanında olduğumuz ütün dünyaya ilan edilmelidir.
  4. İsrail, hak ve hukuk tanımadığını geçmişte Mavi Marmara saldırısı ve katliamıyla ortaya koymuştu. Geçen süre içinde bu konu gündemden düşürülmeye çalışıldı. Ama biz şimdi iktidara teklifte bulunuyoruz ki Mavi Marmara davası yeniden başlatılmalıdır.
  5. BM Genel Kurulu Başkanı olarak Volkan Bozkır inisiyatif almalı ve bu sorunun BM nezdinde etkili bir şekilde gündeme alınmasını sağlamalıdır. Barış Gücü gönderilmesi için gereken hukuki altyapı vardır aslında.Ve bu konu bir an önce karara bağlanmalıdır.
  6. Uluslar arası Ceza Mahkemesi’nin geçtiğimiz Şubat ayında aldığı işgal altındaki topraklarda işlenen savaş suçları ile ilgili kararı önemlidir ve biz bu noktada UCM’nin harekete geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bunun için gerekli girişimlerde bulunulmalıdır. 
  7. İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeler, bu teşkilatın 1969’da Mescid-i Aksa’nın kundaklanması üzerine kurulduğunu hatırlamalı, sözün ötesinde adımlar atılması gerektiğini idrak etmelidir. 
  8. İsrail ile normalleşme anlaşması yapan ülkeler dahil, her İslam ülkesi ve dünyada hukuku ve adaleti önemseyen bütün ülkeler, varsa İsrail’deki büyükelçilerini geri çağırmalıdır. 
  9. İsrail’le bütün ticari ilişkiler askıya alınmalı ve Kudüs’ün İslam dünyası için ne anlam ifade ettiği bu şekilde kararlılıkla ortaya konulmalıdır. 
  10. D-8 Dönem Başkanı Bangladeş; Kudüs ve Mescid-i Aksa gündemli bir toplantıyı ivedilikle organize etmelidir. 
  11. Askeri veya stratejik bütün ortaklıklar gözden geçirilmeli ve İsrail’le kesinlikle hiçbir yeni anlaşma yapılmamalıdır. 
  12. ABD Eski Başkanı Donald Trump döneminde taslak olarak sunulan ve Filistin’i tarih sahnesinden silmeyi hedefleyen sözle “Yüzyılın anlaşması” gibi yol haritalarının yok hükmünde olduğu ve asla kabul edilmeyeceği bütün dünyaya deklare edilmelidir.

Çok açık bir şekilde ifade etmek istiyorum; Mescid_i Aksa bizim izzetimizdir! Gerekirse canlarımızı ve kanlarımızı Mescid-i Aksa’yı müdafaa etmek için vereceğimizden hiç kimsenin tereddüdü olmamalıdır. Aksa’yı postalları ile çiğneyen İsrail bunu bilir ama bir defa daha kendilerine hatırlatılmalıdır.”