AYGÜL KONAR “BİLGİNİN ŞEFFAF PAYLAŞIMI KRİTİK ÖNEME SAHİPTİR” 2020-2021 Eğitim-Öğretim Yılının başlayacağı gün olan 21 Eylül yaklaştıkça okulların nasıl açılacağı, eğitimin nasıl devam edeceği ile ilgili tartışmaların artarak devam ettiğini belirtilen açıklamada, şunlara yer verildi: “Salgının geldiği aşama, artan vaka ve vefat sayıları eğitim emekçilerinin, öğrencilerin ve velilerin kaygısını artırmakta, zihnini meşgul etmektedir. Son olarak, Sağlık Bakanlığı’nın YÖK Başkanlığı’na üniversitelerin 2020-2021 sonbahar döneminde derslerin uzaktan yapılması önerisinde bulunması durumun ciddiyetini olduğu gibi ortaya koymaktadır. Eğitim Sen Genel Merkezi tarafından 26 Ağustos 2020 tarihinden itibaren COVİD-19 vakası görülen eğitim kurumlarının isimleri kamuoyu ile paylaşıldı. Salgınla mücadele ve bu karanlık süreçten birlikte çıkabilmek için bilginin şeffaf paylaşımı kritik öneme sahiptir. Bilgiyi depolayarak veya olduğu gibi değil de yeniden yapılandırarak sunmak hegemonya kurmanın her dönemde aracı olarak kullanılmıştır. Eğitim Sen kendisine ulaşan bilgileri paylaşarak bilgiye sahip olmada eşitlik ve salgınla mücadelenin gerçek bilgi üzerine inşa edilmesini sağlamaktadır. Sağlık temel bir haktır ve emekçiler başta olmak üzere eğitim kurumlarında salgının yayılmasından etkilenen tüm kesimlerin bilgiye dolaysız ulaşma hakkı vardır. Eğitim Sen, eğitim emekçilerinin, öğrencilerin ve velilerin kendilerini doğrudan ilgilendiren bir konuda bilgiye ulaşma hakkına katkı sağlamaktadır. Eğitim Sen topluma karşı sorumluluğu olduğunu düşünen bir sendikadır. Salgına karşı eğitim kurumlarında alınan önlemlerin yetersizliği açıktır. Salgından etkilenen eğitim kurumlarının isimlerinin yayınlanması ile Eğitim Sen kamuoyunda farkındalık oluşturmakta, toplumsal duyarlılığı artırmaktadır. Bu şekilde sendikamız önlem alınması konusunda katkı sunmayı hedeflemektedir. Eğitim Sen salgından etkilenen eğitim kurumlarının isimlerini yayınlayarak MEB ve Sağlık Bakanlığı ile bu iki bakanlığın il müdürlüklerini önlem alması gereken kurumlara işaret etmekte, odaklanılması gereken alanlara işaret etmektedir. MEB bugüne kadar yapılan çağrılara olumlu yanıt vermeyerek sorunun çözümüne katkı sunmamaktadır. Sorun o kadar büyük ve çok yönlüdür ki, bakanlığın tek başına çözüm üretmesi mümkün değildir. Bu aşamada ortak bir akılla hareket edilmesi ve geniş bir toplumsal mutabakat oluşturulması zorunlu görünmektedir. Yüz yüze eğitime en kısa sürede başlanmasının hedeflenmesinin üzerinde geniş bir uzlaşı oluşmuş durumda. Ancak, salgının kısmi de olsa baskı altına alınamadığı, eğitim kurumlarında yeterli ve gerekli önlemlerin alınmadığı koşullarda bunun gerçekleşmesi mümkün değildir. Okullarda yüz yüze eğitime başlanamazsa uzaktan eğitimin nasıl olacağı ise ayrı bir tartışma konusudur. Uzaktan eğitime erişim, yapılacak eğitimin içeriği, kullanılacak ders içerikleri, uzaktan eğitimle ilgili yapılacak düzenlemeler zaman kaybetmeden tartışmaya açılarak hızlıca en temel sorunlara çözüm üretilmeye çalışılmalıdır. Önümüzdeki günlerde sendikamız Eğitim Sen tüm bu konuları tartışmaya devam edecek, öneri ve eleştirilerini kamuoyu ile paylaşmayı sürdürecektir.”