Eğitim İş (Eğitim ve Bilim İşgörenleri) Sendikası Edirne Şube Başkanı Hikmet Bölükbaşı, bazı sendika yöneticilerinin, Edirne ve ilçelerinde göreve başlayan aday öğretmenler üzerinde baskı oluşturmaya başladıklarını iddia etti. Bölükbaşı’nın konuyla ilgili açıklaması şöyle:

“Bilindiği üzere bu yıl ilk defa uygulamaya konulan göreve yeni atanan öğretmen adayları, istedikleri yerde altı ay süre ile danışman öğretmenin rehberliğinde göreve yapacaklar. Terör bölgesinde öğretmenlerimizim can güvenliğini olmadığı ve Milli Eğitim Bakanlığının da bunu sağlayamadığı için bu kararda etkisi olmuştur.     

İlimiz ve İlçelerine de bu kapsamda Şubat 2016’da atama yapılmış ve aday öğretmenlerimiz göreve başlamıştır.

Aday öğretmenlere stajyerliğini kaldırmak için getirilen sınav sistemini fırsat bilen yandaş sendika yöneticileri, İl merkezimizde ve İlçelerimizde aday öğretmenler üzerinde baskı oluşturmaya başlamışlardır.

Yandaş sendika yöneticileri, gittikleri okullarda;  Milli eğitim müdürü ve  müdürlerimizin çoğu Eğitim Bir sen’li, rahat edersiniz, sınavlarda size yardım ederiz, sınavlarda çıkacak sorulardan haberdar olursunuz gibi söylemlerde bulunmakta, bu da yetmezmiş gibi yandaş sendika yöneticileri, aday öğretmenleri okul müdürünün odasına tek tek çağırarak baskı oluşturmakta ve sendikalarına üyeliğe zorlamaktadır.

Şimdi Milli Eğitim Müdürü Sayın Hüseyin Özcan’a soruyoruz,

Bu yapılanlardan haberiniz var mı?

Müdür odaları sendika odası mıdır?

Bu fırsatı veren okul müdürüne veya müdürlerine bir yaptırımınız olacak mı?

Aday öğretmenlere yapılan bu baskılar karşısında ne yapmayı düşünüyorsunuz?

Eğitim Bir sen’li yöneticiler örgütlenme günü olmadığı halde, idareci oldukları okulları mesai saatleri içinde bu derece rahat terk etmeleri doğru mudur? Bunun bir yaptırımı var mıdır?

Eğitim İş Sendikası olarak diyoruz ki; sendikalar devletten sermayeden ve onun bütün kurumlarından bağımsız olarak örgütlenmek ve mücadele etmek zorundadırlar.

Arkasını bir yerlere dayayarak yapılacak sendikacılıkta üyenin mevcut haklarının korunması, iyileştirilmesi ve yeni kazanımlardan söz edilmesi mümkün değildir ve buna sarı sendikacık denir. Bu sendikalarda sınıf bilinci taşıyan hiç bir eylemde rol almazlar, alamazlar.”