Eğitim-İş Keşan Temsilcilik Başkanı Erol Yazla, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2015-2016 Eğitim Öğretim yılında ilk kez öğretmenler için performans ölçmeye yönelik başlattığı değerlendirme ile ilgili dün yazılı açıklama yaptı. Yazla’nın yazılı açıklaması şöyle:

“Milli Eğitim Bakanlığı 2015-2016 Eğitim Öğretim yılında ilk kez öğretmenler için performans ölçmeye yönelik bir değerlendirme başlattı. Bu değerlendirmede okul müdürleri tüm öğretmenleri 50 kritere göre 100 üzerinden değerlendirdi. Bu değerlendirme 30.06.2016 tarihi itibariyle son buldu.  

Değerlendirmenin uygulamaya konulmasıyla birlikte öğretmenler ile okul müdürleri arasında birçok sorun baş gösterdi.

2011 yılında kaldırılan sicil notunu uygulamasında bile sicil puanları 3 sicil amiri tarafından doldurulurdu. İki sicil amir arasındaki puan farkı da 10 puandan fazla olamıyordu. Yani çoklu denetim mekanizması söz konusu idi.

Performans değerlendirme uygulamasında ise 2 günlük okul müdürü bile öğretmenin tüm yıl içindeki performansını değerlendirebilecek!

Hatta kendi okulunda hiç görev yapmayıp başka okulda görevlendirilen öğretmen arkadaşlarımızın bile görev yapmadığı okul müdürü tarafından düşük puanla değerlendirildiğine şahit olduk. Yine bazı okul müdürlerinin de ulufe dağıtır gibi tam not verdiklerine şahit olduk. Bu değerlendirmeyi hangi gözleme, hangi kritere göre yaptınız.

Okul müdürlerinin bu değerlendirmeyi öğretmen üzerinde baskı unsuru olarak kullanımına açık olduğu kesindir. Liyakat esasına göre atanmayan okul müdürleri de bu uygulamayı idari otoritesini güya güçlendirmek için fırsat olarak değerlendirmiş olsa gerek.

Öğretmenler ayrıştırıldı, çalışma azimleri kırıldı ve mutsuzlar. Kimse unutmasın ki öğretmenlik bir uzmanlık mesleğidir ve bu kasıtlı verilen düşük notlarla öğretmeni daha verimli çalışmaya itemezsiniz. Olsa olsa öğretmeni onurla ve gururla yaptığı öğretmenlik mesleğinden ve kendinizden soğutursunuz.

Gözlemlere dayanılarak değerlendirilebilecek bazı kriterlere somut gerekçeler yazılı belgelere dayanması gerekmektedir. Performans değerlendirme işleminin nesnel, somut, ölçme ve değerlendirme kriterlerine dayanmadığı bu haliyle objektiflikten uzak, soyut ve dayanaksız olması nedeni ile hukuka aykırıdır. Puan kırılan kriterlerin hepsi, hiçbir bilimsel ve yazılı (hatta yazısız) ölçüte dayanmayan, okul müdürünün insaf, vicdanı ve inancı ile keyfine bırakılmıştır. Objektif ve kabul edilebilir bir ölçümleme değildir.

Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği Altıncı Kısım Birinci Bölümünde yer alan Müdür, yetki ve sorumlulukları başlığı altında; kriterlerde bahsi geçen konular okul müdürünün yetkisi ve 1. derecede sorumluluğuna olmasına rağmen sorumluluktan kaçarcasına tüm bunları öğretmenlere yüklemesinin de izahı mümkün değildir.

Eğitim-İş başlatacakları hukuk mücadelesinde sendikalı, sendikasız üye olsun olmasın hiçbir ayrım gözetmeksizin öğretmenlerimizin yanında olacaktır. Ümit ederiz ki bugünlerde öğretmenleri en çok meşgul eden performans değerlendirmesine ilişkin yanlışlıklar görülür ve  bu uygulamadan tamamen vazgeçilir.