Eğitim Sen Keşan Temsilciliği’nden dün yapılan yazılı açıklamada, 2013 SBS’nin (Seviye Belirleme Sınavı) Ankara 18. İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin sadece puanları yanlış hesaplanan öğrencileri değil, o sınava giren 1 milyon 112 bin öğrenciyi yakından ilgilendirdiğine dikkat çekildi.

2013 SBS’nin iptalinin, sınav sonuçlarının güvenilirliğini sorgulanır hale getirdiği belirtilen açıklamada, “Çok sayıda öğrenci bir kez daha mağdur edilmiştir” denildi.

Açıklamada şu görüşlere yer verildi:

Ankara İdare Mahkemesi, 8 Haziran 2013 tarihinde yapılan ve 12 Temmuz 2013 tarihinde açıklanan SBS sonuçlarını, yanlış puan hesaplanmasını gerekçe göstererek iptaline karar vermiş, MEB’in sınav odaklı eğitim anlayışı sonucunda bir kez daha çok sayıda öğrenci mağdur edilmiştir. 

SINAVLARA YÖNELİK ŞAİBELER TARİHTE HİÇ OLMADIĞI KADAR ARTTI

Türkiye’de eğitim ve sınav sistemlerinde kısa aralıklarla yapılan değişikliklerle birlikte öğrenciler ve velilerin psikolojisi resmen alt üst olmuştur. Hemen her yıl yapılan değişiklikler yetmiyormuş gibi, son yıllarda yapılan sınavlarda sürekli yanlış soruların ortaya çıkması, sınavlara yönelik şaibelerin tarihte hiç olmadığı kadar artmış olması sürekli yeni sorunlar ortaya çıkarmaktadır.

MEB’İN BECERİKSİZLİĞİ ONAYLANDI 

SBS’nin iptali sadece puanları yanlış hesaplanan öğrencileri değil, sınava giren 1 milyon 112 bin öğrenciyi yakından ilgilendirmektedir. Ankara 18. İdare Mahkemesi, geçtiğimiz Ocak ayında almış olduğu kararla SBS üzerinden gerçekleştirilen yerleştirmelerin yürütmesini durdurma ve puanların yeniden hesaplanması kararı almıştır. 2013 SBS’nin iptali ile ilgili olarak alınan kararlar, sınav sonuçları üzerinden gerçekleşen bir yanlışın tespit edilmesi kadar, Milli Eğitim Bakanlığı`nın bir beceriksizliğinin daha onaylanması anlamına gelmektedir. 

ÖĞRENCİLERDEN ÖZÜR DİLEMEK ZORUNDALAR                        

Bugüne kadar sayısız beceriksizliğe imza atan Milli Eğitim Bakanlığı, son olarak sınava giren bütün öğrencilerin mağdur edilmesine neden olan SBS’nin iptali ve puanların yeniden hesaplanması yönündeki kararla birlikte bugüne kadar hemen her adımda yaptığı yanlışların üzerine bir yenisini eklemiştir. Sınav sonuçlarının yanlış hesaplanması ile mağdur olan öğrencilerin yaşadığı her türlü mağduriyetin sorumlusu olan MEB, öğrencilerin yaşadığı maddi-manevi zararı karşılamak, ama her şeyden önce sınava giren bütün öğrencilerden özür dilemek zorundadır. 

DAHA KAÇ ÖĞRENCİ MAĞDUR EDİLECEK                       

Yıllardır eğitim sisteminde yaşanan sorunlara kalıcı çözümler üretmek yerine, sürekli yeni sorunlar üreten, eğitim sistemini sınav merkezli olmaktan kurtarmak yerine, çocuk ve gençlerimizin gireceği sınavların sayısını arttırıp, her yıl başka bir değişiklik yapan MEB`in yaptığı hatalar nedeniyle daha kaç öğrenci mağdur edilecek, daha kaç aile çocuğu için yaptığı planların alt üst olmasına isyan edecektir? 

SINAV ODAKLI EĞİTİM POLİTİKALARINA SON VERİLMELİ                                     

2013 SBS’nin iptali, MEB ve ÖSYM tarafından yapılan bütün sınavların şaibeli olduğunun, sınav sonuçlarının güvenilirliğinin kalmadığının ispatı niteliğindedir. Sınavların içeriğinden biçimine, süresinden amacına kadar hemen hiçbir özelliğinin gerçek anlamda aday başarısını ölçmede yeterli olmadığı yaşanan örneklerden yola çıkılarak görülmeli ve sınav odaklı eğitim politikaları ve uygulamalarından derhal vazgeçilmelidir.

ÖĞRENCİ VE VELİLERİN YAŞADIKLARI SIKINTILAR DİKKATE ALINMIYOR 

Sınav sonuçları ile ilgili şüpheler ve sınavlardaki yanlış sorular gündeme geldiğinde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan çelişkili açıklamalar, sorunun bakanlık tarafından büyük bir ciddiyetsizlikle ele alındığını ve ne öğrencilerin ne de velilerin yaşadığı sıkıntıların dikkate alınmadığını göstermektedir. 

KALICI ÇÖZÜMLER BULUNMASI MÜMKÜN GÖRÜNMÜYOR

Eğitim sorunlarına yönelik kalıcı çözümler üretmekten çok siyasal kadrolaşma ve skandallar ile gündemde olan MEB`in mevcut yapısı ile yeni hatalara ve yanlışlara imza atması kaçınılmaz görünmektedir. Yaptığı sınavlarda cevap anahtarlarını bile doğru dürüst dağıtamayan, kendi yarattığı mağduriyetleri gidermek için somut adım atmayan Milli Eğitim Bakanlığı’nın mevcut zihniyetle eğitime sistemine yönelik somut politikalar üretmesi ve sorunlarımıza kalıcı çözümler ortaya koyması mümkün görünmemektedir.

BİR İŞE YARAMIYOR

Eğitimde üst kademelere geçiş sisteminin adil bir sistem olarak hayata geçirilmesi, aynı zamanda eğitim arzının eşit, adil bir şekilde gerçekleştirilmesi ile mümkündür. Sınavlar yoluyla yapılan eleme ve yönlendirmeler, eşit olmayan bir eğitim sisteminin içindeki eşitsizlikleri arttırmaktan başka bir işe yaramamaktadır.

Türkiye’de eğitim sisteminin temelini oluşturan ve her yönüyle sınavlara endeksli olan mevcut yapının kökten değiştirilmesi ve göstermelik değil, gerçek anlamda öğrenci ve okul odaklı eğitim politikaları oluşturulmalıdır. Aksi takdirde bugün eğitim sistemini kuşatmış olan sorunlar, yanlış sorular ve iptal edilen sınavlar sürekli gündem olmayı sürdürecek, öğrencilerin yaşadığı ağır stres ve mağduriyetler hep geri planda kalacaktır. 

EĞİTİM SİSTEMİNİ YAZ BOZ TAHTASINA ÇEVİRMEKTEN VAZGEÇİN

Eğitim Sen olarak öğrencilerin bilgi ve becerilerini ölçmekten çok aralarında rekabet yaratmaya yönelik, her türlü eleme sınavının eğitim sistemi ve öğrencilerimiz açısından çözüm olmadığı vurgusunu bir kez daha yapıyor, Milli Eğitim Bakanlığı’nı, eğitim sistemini yap-boz tahtasına çevirmekten vazgeçmeye çağırıyoruz.”