HABER MERKEZİ

“İKTİDARIN ÖZELLEŞTİRME POLİTİKALARIYLA BİRLİKTE EĞİTİM-ÖĞRETİM DE ÖZELLEŞİYOR”

Eğitim-Sen Keşan Temsilciliği Yürütme Kurulu tarafından, çocuğun yüksek yararının, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunlu olan ve unsurlarının belirlenmesinin çok bilimli bir çalışmayı gerektiren bir kavram olduğu ifade edilen açıklamada, şunlara yer verildi: “Çocuğun yüksek yararı, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nde öngörülen bir usül kuralı olarak çocuğun haklarını garanti altına alan bir işlev de üstlenmektedir. Belirli bir somut olayda çocuk için en iyisinin ne olduğunu belirlemede dikkate alınan bir ölçüt, bir kılavuzdur. Bilindiği üzere salgın nedeniyle 2020 Mart ayından itibaren uzaktan eğitime geçilmiş ve 2019-2020 eğitim öğretim yılı bu şekilde tamamlanmıştı. Uzaktan eğitime geçilmesiyle birlikte Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilk icraatlarından biri özel okulların bu süreçte öğrenci kaybetmesini engellemek amacıyla nakilleri kapatmak olmuştu. 2020-2021 eğitim öğretim yılı başında da salgının risklerinin artarak devam etmesine ve tüm uyarılarımıza rağmen Milli Eğitim Bakanlığı okulları açma ısrarını sürdürmüş ve okulları kademeli olarak açma girişiminde bulunmuştu. Bu girişim her ne kadar “çocuklarımız bir an önce yüz yüze eğitime dönsün” propagandası ile yapılmış olsa da ısrarın arkasında çocuğun yüksek yararının değil özel okul kayıtlarının olduğu açıktı. Sonuç; vaka sayılarının artışı, birçok meslektaşımızın yaşamını yitirmesi oldu ve 20 Kasım 2020 tarihi itibariyle yüz yüze eğitime mecburen ara verildi. MEB’in çözümü ise yine nakilleri kapatmak oldu. İşte o nakiller birinci dönemin bitmesi ile birlikte yeniden açıldı. Aynı zamanda resmi okullardaki destekleme ve yetiştirme kursları, özel okullardaki takviye kursları ile özel öğretim kursları yüz yüze eğitime açıldı. Kurslarla nakillerin birlikte açılması tabi ki bir tesadüf değil, ikinci dönem için özel okulların öğrenci kazanımına yönelik bir planlama. Yine 25 Aralık 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğ ile özel okullarda öğrenim gören öğrencilere eğitim-öğretim desteği verildi. Destek tutarları ise şöyle: Eğitimdeki eşitsizliklerin daha da derinleştiği salgın döneminde milyonlarca çocuk imkansızları nedeniyle uzaktan eğitime erişemezken özel okul öğrencilerine maddi destek sağlanması da önceliğin her zaman özel okullar olduğunu gözler önüne seriyor. İktidarın özelleştirme politikalarıyla birlikte eğitim-öğretim de özelleşiyor ve MEB tarafından özel okullara ciddi kaynaklar aktarılıyor. Sonuç olarak eğitim kamusal bir haktır ve kamu kaynaklarının eğitimi ticarileştirerek içini boşaltan, öğrenci ve velilerine müşteri, öğretmenlerine köle gibi yaklaşan özel okullar için değil kamusal eğitim imkanlarının sağlanması için kullanılması gerekir.”