GİZEM GÖRÜR

Eğitim-Öğretim yılının sonuna gelinmesi ile birlikte, karma eğitimin yeniden gündeme geldiğini hatırlatarak, sözlerine başlayan Kantar, şunları söyledi: “Karma eğitim konusunda hala atılan bir adımın olmadığını görmekteyiz. Geçmiş yıllarda karma eğitim vardı ancak, yaklaşık 15 yıl önce karma eğitimden vazgeçildi. Ben, İnönü İlkokulu’nun ilk mezunlarındanım ve o dönemde herhangi bir ayrım olmadığı için herkes birlikte okuyordu. Herkes aynı eğitimi alıyor ve birbirine eşit davranıyordu. Karma eğitimde, çocukların sosyal yaşam içerisinde daha farklı yapılara sahip olacağını gösterecektir. Sorunu her yıl dile getiriyoruz ancak, kimsenin umurunda değil. Karma eğitime geçilmeli. Temennimiz sorunun artık çözüme kavuşturulmasıdır.”

KARMA EĞİTİMDEN VAZGEÇİLMESİNİ SON DERECE YANLIŞ BULUYORUM

Fikret Kantar, değerlendirmesine şöyle devam etti: “Karma eğitimden vazgeçilmesiyle birlikte mahallemizdeki çocuklar, sadece bizim çocuklarımızdan oluşan okullara gitmek zorunda kalıyorlar. Çocuklarımızın hep aynı ortamda olmasından ötürü, sosyal ve kültürel anlamda fazla bir şey almadıklarını görmekteyiz. Karma eğitimden vazgeçilmesini son derece yanlış buluyorum. Karma eğitime geçilmediği sürece, çocukların okuma şevkleri kırılmaktadır. Bu durumda, devam-devamsızlığa yansımaktadır.”

AYRIMCILIK VE KÜLTÜREL FARKLILIKLAR ORTADAN KALKMIŞ OLACAK

“Karma eğitime geçilmesinin artıları ne olacaktır?” şeklindeki soruya cevap veren Kantar, şunları söyledi: “Karma eğitimde en azından çocuklarımız, sadece kendi çevresindeki değil; diğer çocuklarla da bir arada olarak, farklı bir ortam ve çevre içerisinde bulunacaklar. Ayrımcılık ve kültürel farklılıklar ortadan kalkmış olacak. Bundan ötürü de, en azından gelecek eğitim-öğretim yılında karma eğitime geçiş konusunda somut adımlar atılmalıdır.”

İŞSİZLİK SORUNUNA ÇÖZÜM ÜRETİLMEDİĞİ TAKDİRDE, BAŞARILI OLAMAYIZ

Mahalledeki öğrencilerin devam-devamsızlıkları hakkında da, değerlendirmelerde bulunan Fikret Kantar, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Biz, mahallemiz sınırları içerisinde bulunan öğretmenlerimizle birlikte alan taramaları yapıyoruz. Geçmiş yıllarda, devam-devamsızlık oranları yüksekti. Ancak, bu yıl geçmişe göre; belli bir azalmanın yaşandığını görüyoruz. Yaptığımız tespitlerde; eğitim-öğretimin sona ermesine, 1 ay kala her okulda olduğu gibi bizim mahalle sınırları içerisinde bulunan okullarımızda da devamsızlıklar yaşanmaktadır. Çocuklarımızın aileleri istihdam edilmesi durumunda, bu devam-devamsızlık sorunlarının kademe kademe çözüleceğine inanıyorum. İşsizlik sorununa çözüm üretilmediği takdirde, ne eğitimde ne de barınmada başarılı olamayız.”