Bugün öncelikle Türk Eğitim Sistemi’ndeki sorunları partililer ve kamuoyuyla paylaşmak üzere Keşan’a geldiğini belirten Okan Gaytancıoğlu, Edirne’de yaşanmaya başlanan Suriyeli göçmen ve Trakya Birlik’in bu yılki alım politikaları üzerine de değerlendirmelerde bulundu.
MATAMATİKTE SIFIR ÇEKEN BİR ÖĞRENCİ KİTLEMİZ VAR
Gaytancıoğlu, bazı Eğitim-İş Keşan Temsilciliği üyelerinin de katıldığı toplantıda ilk olarak eğitim sorunlarına ilişkin konuşarak şunları söyledi: “İlk ve ortaöğretim çağında birçok çocuğumuz var. Türkiye maalesef AKP’nin 13 yıldan beri yürüttüğü bir eğitim sistemiyle dünya sıralamasında gerilere düşüyor. Eğitimde istediğimiz başarıyı sağlayamıyoruz. Örneğin; matematikte soru çözümlemeye baktığımızda 50 sorudan 4 tane gibi çözülen bir istatistiğe sahibiz. Ayrıca sınavlarda matematikte sıfır çeken bir öğrenci kitlemiz var. Eğitimde ciddi bir rant, ticarileşme ve dönüşüm var. Bu dönüşüm Cumhuriyet ilkelerine göre değil; Cumhuriyet’in ilkelerinin giderilmesine ve kazanımlarının giderilmesine göredir. Bu sistemi bugün partililerimiz ile paylaşacağız. Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidar olduğunda nasıl bir eğitim politikası uygulayacağına, okul öncesi eğitimi nasıl yapacağına, nasıl bir eğitim sistemi olacağına değineceğiz”
ÖĞRETMENLER EĞİTİM BİR SEN’Lİ OLMAYA ZORLANIYOR
Eğitim İş Sendikası’nın da konuları görüşmek üzere toplantıya katıldığını ifade eden Gaytancıoğlu, zoraki sendikalaştırmaların da olduğunu bildirerek bu konuları ele alacaklarını söyledi ve “Maalesef bir tane sendika hâkim görülmek isteniyor. Bu sendikanın adı da Eğitim Bir Sen. Öğretmenler, yöneticiler Eğitim Bir Sen’li olmaya zorlanıyor. Atamalar buna göre yapılıyor, hiçbir objektif kriter yok. Hatta öğretmenlik mesleğine adım atan stajyer öğretmenlerimizin stajyerliğinin kalkması için de Eğitim Bir Sen’le olmaya zorlanıyor. Bu insan haklarına haykırı.” dedi.
EDİRNE’DE MÜLTECİ AKINIYLA KARŞI KARŞIYA
Konuşmasının devamında Suriyelilerin Edirne’ye akın etmesi konusuna değinen Gaytancıoğlu, şunları söyledi: “Dün sabah saatlerinde İstanbul otogarında başlayan ve Edirne’ye yaklaşan bir mülteci akınıyla karşı karşıya kaldık. Yollarda kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve engelliler perişan bir vaziyette yola düştüler. Bunlar, maalesef AKP’nin uyguladığı niteliksiz dış politika sonucunda ülkemize sığınan ve sayıları 2,5 milyonu aşan Suriyeli mültecilerdir. Bunlar, dün gelmediler, üç yıldan beri uygulanan tutarsız dış politika sonucu Türkiye’ye sığınmışlardır. Bunlara çadır ve konteynır kentler kuruldu. Oradan da ülkenin diğer illerine dağıldılar ve ucuz iş gücü oluşturdular, kimse bunlara ses çıkarmadı. Bu insanlar, gündelik ve sigortasız çalıştıklarını söyledi ve mülteciler üzerinden para kazanan kişilerin olduğunu öğrendik. İzmir sahillerinde ufak bir mülteci çocuğun fotoğrafı çekildi dünya basınında yer aldı ve diğer ülkeler ‘mülteci sorununun yeniden gözden geçirmemiz lazım’ diyerek, bize yerleşik olan Suriyeli mültecileri de heyecanlandırdı. Mülteciler zannetti ki ‘Bize Avrupa’da iş var, sigortalı çalışabiliriz. Bizi kabul edecekler.’ Bunun üzerine mülteciler akın akın dağları aşarak Avrupa’ya ulaşmak istedi ve Avrupa göçmen politikasını yeniden görüşmek için sınırlarını kapattı. Fakat bu insanlar Avrupa’ya gitmeye çok inandıklarından dolayı dün ciddi bir baskı yaptılar ve Edirne’de şu anda misafir ediliyorlar. Kendilerine geri dönmeleri yönünde terkin yapılıyor.”
TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ PARÇALAMAK İSTEYEN GÜÇLER VAR
Mülteci konusundaki kalıcı çözümü; 1 Kasım’da yapılacak erken seçimde AK Parti’nin gitmesine bağlayan Gaytancıoğlu, “İstikrarsız bir dış politika uyguladı AKP, yurtta sulh, cihanda sulh politikasından vazgeçti ve Türkiye Cumhuriyeti’ni teröristlerle iş birliği yapar konuma getirdi. Sıfır sorun diye yola çıktı, tüm komşularımızla sorunlu olduk. Komşularımızın iç işlerine hiçbir zaman karışmadık. Suriye’de bir insanlık dramı yaşanıyor. Bizimde burada Suriye’nin iç işlerine karışmadan barışçıl bir çözüm bulmamız lazımdı. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizler her zaman barıştan yanayız. AKP haddini aştı, bunun sonucunda savaşı körükledi ve kapılarını açarak 2,5 milyon Suriyeli ülkemize akın etti. Başka hiçbir ülke bu kadar mülteci kabul etmedi. Bu sorunu Birleşmiş Milletler de kabullenmedi. Biz de zaten işsiz sayısı çokken Suriyeliler geldiler ve işsizlerimizin de ekmeğini de paylaşmaya başladılar. Biz misafiri severiz ancak uzun süreli olan misafirliklere de hoş bakmayız. Başımızın üstünde yerleri var ancak biz kendi vatandaşımızı korumak ve güvence altına almak istiyoruz. Barışçıl bir politika uygulayarak bu misafirlerimizi artık Suriye’ye, geldikleri yere göndermek istiyoruz ama savaşa atmak istemiyoruz. Oradaki savaşında son bulmasını ve barış olmasını istiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’ni de parçalamak isteyen güçler var. Ama biz tek bir millet olarak, ulus devletten yanayız. Herkesin bir etnik kimliği vardır ama hepimiz ‘Ne Mutlu Türküm Diyene’ diyerek, Türkiye Cumhuriyeti’nin bayrağı altında bir araya gelmişiz ve bunu sağlayan Mustafa Kemal Atatürk’tür.” şeklinde konuştu.
BİZ TRAKYA BİRLİK YÖNETİMİNE UYARI GÖREVİMİZİ YAPTIK
Basın mensuplarının Trakya Birlik’in, ton/1.475 TL’den aldığı ayçiçeğini, yaptıkları ihaleyle ton/1.610 TL civarında fiyatlara satması ile ilgilisi sorusuna Gaytancıoğlu, şöyle cevap verdi: “Trakya Birlik konusunda burada bir açıklama yapmıştım. Haklı olduğumuz ortaya çıktı. Şuanda fiyatlar 1.800 TL/ton civarında. Çiftçi Trakya Birlik’ye 1.450 TL/tondan sattı. Yani küçük çiftçi sömürüldü. Biz uyarı görevimizi yaptık. Trakya Birlik’in Yönetim Kurulu Başkanı AKP İl Başkanı. Şu anda kendisi milletvekili aday adayı. Öyle bir fiyat açıkladılar ki maliyetin altında. Ayçiçeğinde net ithalatçıyız. 2 milyon ton ürün ithal ediyoruz. İthalat fiyatı belli. İthalat fiyatı belli olan üründe, ithalat fiyatını dikkate alırsınız. Tonu 600-610 dolar. Yani bin 800 TL. Fiyatında en az bu seviyede olması gerekir. Zaten serbest piyasa bin 800 TL’ye oturdu. Konya Şeker neden Trakya Birlik’ten ton başına 100 TL fazla fiyat açıklıyor.”
5 YIL ÖNCE KASADA 80 MİLYON VARDI
Trakya Birlik’in 2014 yılında zarar ettiğini ve iki yıl üst üste zarar ettiğinde ise yönetimlerinin düştüğünü vurgulayan Okan Gaytancıoğlu, “Biz eleştirdik, ‘Vekiller Trakya Birlik’in kapısını bilmiyor’ dediler. Beş yıl Trakya Birlik Genel Müdürlüğü’nde çalıştım. Ben çalışırken 110 bin ortak vardı, neden 40 bine geriledi? Neden piyasadaki yağ fiyatları ortaklara satılandan daha ucuz? Neden Trakya Birlik vergi ödeyen 77. büyük kuruluşken zarar ediyor? Bundan beş yıl önce kasada 80 milyon TL para varken zarar etti? Bu fiyatları revize ederek üreticinin mağduriyetini gidermelerini istiyorum. Ayçiçeği üreticimiz mağdur. Trakya Birlik ne CHP’nin ne de AKP değildir; üreticinindir. Biz üreticiden yanayız. CHP iktidarında böyle olmayacak. Biz tarım satış kooperatiflerini ciddi anlamda destekleyeceğiz. Zarar ederlerde hazineden zararlarını ödeyeceğiz. Küresel sermaye ile iş birliği yapmayacaklar, rekabet edecekler. Benim çiftçim kazanacak. Çiftçimize 1,5 TL’den mazot vereceğiz, desteklemeleri iki katına çıkacağız. Yağlı tohumlu bitkilere çok önem veriyoruz. Çünkü 2014’ün faturası 4,5 milyar dolardır. Bu paranın Keşan’da ve Trakya’da kalmasını istiyoruz. Biz üretenden yanayız ve üreten ve hakça bölüşen bir Türkiye istiyoruz.”
Toplantı, partililerin kendi aralarında görüşmesiyle devam etti.
