HABER MERKEZİ

Erol Yazla, ekonomik kriz ve yoksulluğun derinleştiğini belirterek, “Döviz kurları anlık değişiyor. Paramızın itibarı kalmadı. Ülkede iş güvenliği yok. Açlık, işsizlik var. Memleketin hazinesini boşaltılmış. Gelecek umudu kaybolmuş. Ülke kaynakları ve birikimleri yandaş şirketlere peşkeş çektirilmiş. Hukuk ve yargı yok edilerek hesabının sorulması engelleniyor. Enflasyon hızla artmakta ekonomik kriz ve yoksulluk derinleşmektedir. Enflasyon ve artan vergi dilimi ile mevcut maaşlarımız yok olmuştur. Son zamanlarda EYT, 3600 ek gösterge, sözleşmelilere kadro ve öğretmenlik meslek kanunun gündeme getirilmesi de göz boyamadan ibarettir. Kamu emekçileri ve emekçiler, işsizliğe ve açlığa sürüklenmektedir. Yoksullar daha yoksul; zenginler daha zengin olmaktadır. Hükümetin oluşturduğu bütçe ve cari açığın bedeli de milyonlarca emekçiye KDV ve ÖTV olarak dönmekte ve çarşıda pazarda kendini göstermektedir” diye konuştu.

4 ARALIK'TA ANKARA’DAYIZ

Başta ücretli emekçiler olmak üzere, geniş halk kesimleri açısından son derece zorlu bir dönem yaşandığını ifade eden Yazla, şunları söyledi:“Bir yılda temel besin maddeleri ekmeğe, una, makarnaya, süte, yoğurda, peynire, ete, yumurtaya fahiş zamlar geldi. Benzine, motorine, LPG’ye günlük doğalgaza, elektriğe aylık zam gelmektedir. 3600 ek gösterge ayrım yapılmadan herkese verilsin. EYT mağduriyeti giderilsin. Asgari ücretli, emekli, dul ve yetim maaşlarına insan onuruna yaraşır bir düzenleme yapılsın. Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş Konfederasyonunun çağrısı ‘sefalet bütçesine hayır’ demek için 4 Aralık'ta Ankara’dayız, alanlardayız.”