Deniz MUTLU

Kitap ve Kırtasiyeciler, kırtasiyecilikle ilgisi olmayan ve biribirinden farklı sektörlerin kırtasiye ürünleri satmasının, kırtasiyeciliği bitme noktasına getirdiğini söylediler.

Yaz sezonunda kitap ve kırtasiye satışlarının düşmesi nedeniyle esnafın durgun bir dönem geçirdiğinin altını çizen Kitap ve Kırtasiyeci Hasan Erenler, sektörün senede 5-6 ay iş yaptığını söyledi.

EĞİTİM SEKTÖRÜ KIRTASİYELERİ FAZLASIYLA ETKİLİYOR



Erenler
, sözlerine şöyle devam etti: “Eskiden kırtasiyecilik güzel bir işti. Şimdi kırtasiyecilikte çeşit kat kat artmasına, yeni ürünler raflardaki yerini almasına rağmen eski işi yapamıyor, eski ciroya ulaşamıyoruz. Geçmiş yılların çok altında bir ciromuz var. Türkiye’de eğitim sisteminde hemen her yıl yaşanan değişiklikler, başta kırtasiyeciler olmak üzere eğitim sektöründeki firmaları etkiliyor. Kalem, defter, silgi, çanta, boya çeşitleri ve benzeri kırtasiye ürünlerinin fiyatları geçen yılla aynı. Büyük marketlerin kurduğu kırtasiye stantlarındaki fiyatları ise bizimkinden çok daha yüksek.”

UĞUR: “FOTOKOPİ BİZİ AYAKTA TUTUYOR”



Yazın öğrenciler olmadığı için işlerin doğal olarak düştüğünü belirten Hakan Uğur, şunları söyledi: ”Biz de bu nedenle deniz malzemesi satıyoruz. Marketler ve ucuzluk pazarlarından pastamız iyice bölündü. Sattığımız birçok şeyi satamıyoruz. Oyuncak bile satamıyoruz. Öğrenciler varken biz fotokopi çekerek ayakta durmaya çalışıyoruz. Yazın balık malzemesi satıyoruz. Balık malzemesi o kadar çok bulunuyor ki bazen balık malzemesi satan yerden çok malzeme bulunduruyoruz. AVM’ler sektörün en büyük sorunu. Bir hareketlilik var gibi gözüküyor şimdilerde fakat içi boş bir kalabalık. Raftan bir şey satmıyoruz. Marketler kamyonlar ile satış yaparken biz ise raftan bir tek bir şey satamadan dükkan kapattığımız gün oluyor.  10 yıl sonra kırtasiyenin ismi kalacak fakat içerisi değişecek. Kırtasiye malzemesi değil, farklı şeyler satacağız.”

ÖZKAN: “MESLEĞİ TAM ANLAMIYLA YAŞIYORUZ”


30 yılı aşkı bir süredir kitap-defterlerin arsında bir yaşam sürdürdüğünü belirten Özkan, “Okul kitaplarını kırtasiyeler satmaya başlayınca sorunlar ortaya çıkmıştı. Kitabı temin edip, öğrenciye ulaştırma gibi sıkıntılar ortaya çıkıyordu. Olmayan kitapları geri almak zorundaydık. Bu konularda olumsuz olaylar yaşanıyordu. Devlet okul kitaplarını vermeye başlayınca biz tüm bu risklerden kurtulduk. Zaten okul kitaplarını bizim aracılığımız ile verdiğimizde para kazancımız yok denecek kadar azdı. Hizmet var, kar yoktu.

Şu anki sisteme göre öğrenci kitabını masada buluyor. Veli kitap koşturmasından kurtuldu. Yerinde bir kanun. Aslında daha önce olması gereken bir kanundu. Bu kanun çıktığında kırtasiyeci arkadaşlar çok üzülmüşlerdi. Fakat şimdi ne kadar doğru bir iş olduğunu onlar da gördü. Şu an mesleğimizi tam anlamıyla yapıyoruz.” dedi.

“DERS KİTAPLARI YERİNE YARDIMCI KİTAP SATIYORUZ”

Mustafa Özkan, sözlerini şöyle tamamladı: “Kırtasiyeciler olarak kitap satışlarının kalkmasıyla birlikte müşterilerimize daha yakın davranma imkanımız arttı. Kırtasiyecilik aceleye gelen bir iş olmaktan çıktı artık. Günümüzün vazgeçilmezi fotokopiler çıktı. Görünümde en ucuz hizmet. Kırtasiyeciler için çok pahalı bir uğraş. Makineler pahalı ve uğraş gerektiren bir olay. Makinelerin kendileri kadar parça malzemeleri pahalı. Kırtasiyecilerin olmazsa olmazı fotokopiler. Yoğun zamanda müşteriye hitap edebilecek fotokopi makinelerin olmazsa bu mesleği yapamazsın. Şu an 4 adet fotokopi makinesi var. 4 adet olmalarına rağmen yeterli olmuyor.”

BİÇEN: “YAZIN BALIK MALZEMESİ SATIYORUZ”


Yazın okul ile ilgili bir satış yapmadıklarının altını çizen Mustafa Biçen, sektörün içinin boşaldığını belirtti.

Biçen, sözlerine şöyle devam etti: “Öğrenciler not tutmuyor. Bir öğrenci not tutuyor, diğerleri ondan fotokopi çekiyor. Öğretmenler öğrencilerin kaynaklardan araştırma yapmasını istemiyor. Öğretmenlerin anlattıklarından not tutuyorlar. Son sınıflar da dershanelere yönelik çalışmalar yapıyor. Büyük alışveriş merkezleri bizim sektörün içindeki para kazandıracak olan kesimi öldürdü. AVM’ler en çok satılan ürünleri Çin’den sipariş ediyor. Ayrıca ucuza satıyor. Durum böyle olunca bizim para kazanma olasılığımız kalmıyor. Biz AVM’lerde bulunmayan eşyaları satarak ayakta durmaya çalışıyoruz. Yaz geldi mi kırtasiye sektörü öyle bir duruma geliyor ki ne bulsa onu satar hale geliyor. Yazın ne yapacağım diye düşünüyor. Keşan’da balık tutmak isteyen kesimlere eşya satarak yazı geçirmeye çalışıyoruz.”

DONDURAN: “KIRTASİYELER 6 AY ÇALIŞIYOR 6 AY OTURUYOR”


Kırtasiyelerin, okul açıldığı dönem bir hafta iş yaptıklarının altını çizen Şener Dolduran,  birçok yerde kırtasiye ürünü satıldığını belirterek, “AVM’ler kırtasiye sektöründeki pastayı iyice azalttı. Aşırı bir yoğunluk yok. Sezon diye bir şey kalmadı. Kırtasiyeleri AVM’ler yüzde 50 etkiliyor.  AVM’ler sektöre büyük darbe vuruyor. Ders kitaplarını da Milli Eğitim veriyor. Kısaca şunu söylemek gerek: Kırtasiyeler 6 ay çalışıyor 6 ay da oturuyor.” dedi.