24 Kasım Öğretmenler Günü, dün düzenlenen tören ve programla kutlandı.

İlk tören, saat 09.00 sıralarında, Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan Atatürk Anıtı’na Keşan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nce çelenk sunulmasıyla başladı. Tören, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın söylenmesiyle son buldu. Keşan İlçe Milli Eğitim Müdürü İlker Erarslan, şube müdürleri ve bazı öğretmenler, Keşan Kaymakamı Nuri Özder’i makamında ziyaret etti.

SEVİM YENİCE KONFERANS SALONU’NDAKİ PROGRAM

Sevim Yenice Konferans Salonu’ndaki program ise saat 10.00’da, Yusuf Çapraz Anadolu Lisesi Türk Edebiyatı Öğretmeni Esin Balcı ve Ahmet Özgen sunumunda saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın söylenmesiyle başladı.

Açılış konuşmasını yapan Yusuf Çapraz Anadolu Lisesi Türk Edebiyatı Öğretmeni Salih Gümülcineli, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nün, Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk ve fedakar öğretmenlerin kıymetini bir kez daha düşünüp anlamamızı sağlayan nadir günlerden biri olduğunu belirterek, “1 Kasım 1928 tarihinde çıkarılan 1353 Sayılı Kanun’la, Arap alfabesinden, Latin alfabesine geçilmiştir. Bu tarihten sonra, yeni harflerin öğretilmesi ve okuryazar sayısının arttırılması konusunda büyük bir seferberlik başlatılmıştır. 24 Kasım 1928 tarihinde açılan Millet Mektepleri’nde yaşlı, genç, çocuk, kadın herkese yeni harflerle okuma yazma öğretilmiştir. Millet Mekteplerinin açılışı ve Atatürk’ün başöğretmenliği kabul tarihi olan 24 Kasım; 1981 yılından beri Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır.” dedi.

HATALI ÜRÜN DEĞİŞTİRİLİR, YA NESİLLER HATALI YETİŞTİRİLİR İSE NE İLE DEĞİŞTİRECEKSİN?

“Öğretmenlik saygın bir meslek olmasaydı, ilim çok önemli olmasaydı, Hz. Muhammed ‘İlim Çin’de de olsa gidip alınız’ der miydi? Hz. Ali, ‘Faziletin başı ilimdir’ der miydi?, ‘Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum’ der miydi? Başöğretmen Atatürk, ‘Dünyanın her yerinde öğretmenler toplumun en fedakar ve saydı değer insanlarıdır’ der miydi?” diye soran Gümülcineli, şöyle devam etti: “Öğretmenlik Tanrı mesleğidir’ Tanrıyı bilime, ahlakı, erdemi, vatan ve millet aşkını bilme konusunda insan, önce öğretmene selam vermelidir. İnsanı insan yapan değerlere ulaşabilmek için, aracılık edecek kişilerin başında anne, baba ve öğretmen gelir. Öğretmen sadece bilgi vermekle kalmaz, öğrencinin annesi babası görevini de üstlenir. ‘Toplumun uygarlık düzeyi, öğretmene verdiği değerle ölçülür’ diyen Başöğretmenimizin bu sözünü hatırlayalım. Üretici firmalar, hatalı üretimlerini ya geri çekerler ya da yenisi ile değiştirirler; aslında bu, işin kolayıdır. Önemli olan, paraya ve hırsa kapılmadan kalite yaratmaktır. Dünyanın en zor işi ise kaliteli insan yetiştirmektir. Bu işin mimarları da öğretmenlerdir. Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetle birlikte, en çok, dil, eğitim ve kültür üzerinde yoğunlaşmıştır. Çünkü doktorun hatasını toprak, mimarın hatası toprak, mimarın hatasını sarmaşık örter. Hatalı ürün değiştirilir, ya nesiller hatalı yetiştirilir ise ne ile değiştireceksin? Atatürk, bu nedenle ‘Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.’ İfadesini kullanmıştı. Yıllardır çevre kirliliğinden söz ederiz; iyide düşünce kirliliğinden pek söz etmeyiz. Oysa öğretmen, toplumu düşünce kirliliğinden kurtaracak tek öğedir ve cesurdur. Yüce Atatürk, Ulusumuzu düşünce kirliliğinden kurtarmak için, çağdaş medeniyetle buluşturmak için, güzel Türkçeyi tekrar canlandırmak için, Harf inkılabını gerçekleştirmiştir. Genç nesillerin beyinlerine arsız kiracıların girmesini önlemek için ‘Bilelim ki milli benliğini bilmeyen milletler başka milletlere yem olurlar’ diye irade buyurmuşlardır.”

LABORATUVARLAR DA SABAHLAYIN, KAHVEHANELERDE DEĞİL

Salih Gümülcineli, öğretmenlere de seslenerek, “Hepimiz bir fidanın- güller açan dalıyız, sen benimle, ben seninle…’ Milli birlik adına, kardeşlik adına, geleceğimiz adına bu hayatı yaşamalıyız. Sevgili gençler, Mustafa Kemal Atatürk ü seviyorsanız eğer, öğretmenlerinizi seviyorsanız eğer, biz öğretmenlerinizi, ana ve babalarınızı anlıyorsanız eğer; ‘laboratuvarlarda sabahlayın, kahvehanelerde değil, Iphone 4, 5, 6’ları, Afyon 4, 5, 6’lara dönüştürmeyin. Bilgiye kültüre ulaşmak için faydalı şekilde kullanın. Canım öğretmenim, sevgili gencim, kocaman gözlüklerin ve beyaz gömleğin ile bir laboratuarda insanlar için çalışırken ölebilirsin. Hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için. Hem de kimse seni buna zorlamamışken hem de en güzel ve gerçek şeyin yaşamak olduğunu bildiğin halde ‘Hiç övünmeden çalışacaksın. Yaşadım diyebilmek için, yaşadım’ diyeceksin! ‘Yaşadım’ diyebilmek için; yetmiş yaşında da olsan, zeytin dikeceksin; kesmeyeceksin. Dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın; dili, rengi, inancı ne olursa olsun; eğer insanlık gözyaşı döküyorsa, öğretmen; bu gözyaşlarını dindirmek için vardır ve bunun için yaşadım diyendir. Çünkü bütün insanların gözyaşları beyazdır. Bu duygu ve düşüncelerle Cumhuriyetimizin kurucusu Başöğretmen Atatürk’ü, hayata veda eden öğretmenlerimizi, şehit öğretmenlerimizi rahmetle anıyor, emeklilerimize saygılarımı sunuyor, mesleğe yeni giren öğretmenlerimize de başarılar temenni ediyorum. Öğretmenler Günü’nüz kutlu olsun.” diye konuştu.

ATAÇ: ÖĞRETMENLİK, İNSANLIK TARİHİNİN EN ÖNEMLİ VE ÖLÜMSÜZ MESLEĞİDİR

Genç öğretmenler adına Esra Ataç konuştu. 24 Kasım Öğretmenler Günü’nün öğretmenlerimizin hizmetlerine karşılık unutulmadıklarını gösteren bir gün olduğunu ifade eden Ataç, şunları söyledi: “Öğretmenlik, insanlık tarihinin en önemli ve ölümsüz mesleğidir. Öğretmen, insanların kendi ayakları üzerinde durmasını sağlayan, yaşamları boyunca kendilerine gerekebilecek bilgileri kazanmalarına yardımcı olan ve topluma arkasını dönmeden toplumun sürekli önünde giden bir gönül eridir. Her işi bilen, her işi yapan, bilgi deposu ve ayaklı kütüphane olmak yerine, bilgi kaynaklarını öğreten, yönlendiren değerlendirme alışkanlığı kazandıran bir kişidir öğretmen. Öğretmenlik mesleği, her şeyden önce bir ideal, gaye ve bir hizmet mesleğidir. Toprak altına atılan bir tohumun, onlarca tohum verebilmesi için kendisini feda etmesidir. Öğretmen bir ayna olmalıdır. Kendisine bakanlar iyiyi, doğruyu, hoşgörüyü, geleceği görmelidir. Ayna kırık olursa ona bakanlar, baktığına pişman olur. Öğretmenin bir ayna olarak kendisine çok iyi bakması gerekir. Yeri doldurulmaz öğretici, eserine kıymet biçilemeyen varlık, kendini tüketerek etrafını aydınlatan mum, tahammül seven idealci, her an muhtaç olduğumuz doktor, gerçeğin ve idealin üstadı. Dünyanın en büyük sorumluluğuna sahip insandır öğretmen. Bugüne değil, yarını düşünürsek gelecek çok daha iyi olacaktır. Bunu da biz öğretmenler başaracaktır.”

ERARSLAN: ÖĞRETMEN, REHBERLİK EDEN, YÖN VERENDİR

Keşan İlçe Milli Eğitim Müdürü İlker Erarslan ise öğretmenin, insanları eğitmeyi ve öğretmeyi meslek edinen, eğitim kurumlarında çocuk ve gençlerin eğitim öğretimlerine rehberlik eden, yön veren ve yaşam hazırlayan kimse olduğunu kaydederek, “Öğretmenler Günü’nün amacı, öğretmenin toplumdaki yerini, rolünü, önemini ve değerini kavratmak, sorunlarını belirlemek ve öğretmene hak ettiği değeri ve önemi göstermektir. Öğretmenlerin kendi aralarında bağı kuvvetlendirmek, öğrencileri ile aralarındaki sevgi, saygı ve dayanışmayı güçlendirmektir. Emekli olan öğretmenleri saygıyla anmak ve yeni atanmış öğretmenlere mesleklerinin kutsal bilincine varmalarını sağlamaktır.” şeklinde konuştu.

BU ÖZEL GÜNÜ FIRSAT BİLMELİYİZ

Öğretmenler Günü’nün fedakar öğretmenlerin kıymetini bir kez daha düşünüp anlamamızı sağlayan önemli bir gün olduğunun altını çizen Erarslan, şunları kayıt düştü: “Öğretmenlerimize duyduğumuz saygı, sevgi ve şükranlarımızı dile getirmek için bu özel günü fırsat bilmeliyiz. Öğrencilerimiz hayatlarının her anında ve okulu bitirip hayata atıldığı zaman, bizi bu günlere hazırlayan öğretmenlerimizi hatırlamak, ziyaret ederek hatırlarını sormak öğretmenlerimiz için en büyük ve en değerli armağan olacaktır. Başta Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ahrete intikal eden öğretmenlerimize Allah’tan rahmet dilerken, tüm öğretmen arkadaşlarımın Öğretmenler Günü’nü en içten dileklerimle kutlar, saygı ve sevgililerimi sunarım.”

Konuşmaların ardından yıl içinde emekli olan öğretmenlere, Keşan Kaymakamı Nuri Özder tarafından plaket ve hizmet şeref belgeleri verildi. Program, şiir yarışmasında birinci seçilen eserler sahipleri tarafından okunmasıyla sürdü. İlkokul şiir birincisi Özel ADEN İlkokulu öğrencisi Sinan Gürer, ortaokul şiir birincisi Özel ADEN Ortaokulu öğrencisi Mehmet Kaan Onaran ve lise şiir birincisi Keşan Anadolu Lisesi öğrencisi Sultan Özer kürsüde, eserlerini okudu. Daha sonra ise Akhoca Köyü Muhtarı Emrullah Meriç tarafından “Bu vatan” ve “Vatan Destanı” isimli şiirler okudu. Program, mesleğe yeni başlayan öğretmenlerin yemin töreniyle devam etti. Yusuf Çapraz Anadolu Lisesi tarafından hazırlanan “Öğretmenim” adlı oratoryonun sunumunun ardından müzik öğretmenlerinin hazırladığı müzik dinletisi sunuldu. Program, Öğretmen Marşı’nın söylenmesiyle son buldu.