Sosyolog, Aile Danışmanı, Kişisel Gelişim Uzmanı Burcu Özgür Tozluklu, dün yaptığı açıklamada, dijital çağ ve sosyal medyanın çocuklarımıza etkileri, ebeveynlere düşen görevler hakkında bilgi verdi.

Artık 7 den 70’e hepimizin elinde akıllı telefon, tablet ve bilgisayar olduğuna dikkat çeken Tozluklu, “Ve herkes yakınıyor çünkü vaktimizin çoğunu orada sanal bir gerçeklikle geçiriyoruz. Anneler ve babalar her ne kadar kendileri de kullansa da çocuklarının nasıl etkilendiği konusunda tedirgin ve bilgisizler. En çok da anneler bu konuda tereddüt yaşıyorlar. İnternet ve bilgisayarlar hayatımıza girdiğinden beri hızla hayatımızı ele geçirdi ne yazık ki ama dünyanın birçok ülkesinde aynı hızla yayılmasından dolayı bu konu her ülkede sorun haline geldi. Peki, sosyal medya gerçekten çocuklarımızdan uzak mı tutulmalı? Hayır. Tabii ki de böyle bir çağda dijital cahillik istenen bir durum değil.” dedi.   

SOSYAL MEDYA, DOĞRU KULLANILDIĞI ZAMAN ÇOCUKLARIMIZ İÇİN BULUNMAYACAK BİR CEVHER

Burcu Özgür Tozluklu, şimdiki neslin dijital platforma çok küçük yaşta ve hızlı bir şekilde adapte olabildiğini dile getirerek, şunları söyledi: “Sosyal medya ve internet ortamı doğru kullanıldığı zaman çocuklarımız için bulunmayacak bir cevher. Olumlu kullanıldığında çocuğun birçok bilgiye kolayca ulaşmasını sağlıyor, hatta eğitim öğretim hayatına büyük bir katkı sağlıyor. Tabi doğru kullanım ve çocuğu gerçekten geliştirmesi için ebeveynlerin de şu hususlara dikkat etmeleri gerekiyor, ebeveynler çocuklarının internet kullanımını kısıtlamak yerine onlarla birlikte olumlu internet kullanımı deneyimleri yaşamalıdırlar. Kısıtlayıcı ebeveynlik online riskleri azaltırken, çocukların internette karşılaşabilecekleri olanakları ve becerilerini de kısıtlamaktadır. Fakat ebeveynler çocuklarının internet kullanımına aktif olarak aracılık yapabilmeleri halinde hem risklerin hem de zararın azaldığı görülmüştür. Ebeveynlerin çocuklarıyla internet hakkında konuşmaları, çocukları internete girerken yanlarında veya yakınlarında oturmaları ve onları interneti keşfetmeleri konusunda cesaretlendirmeleri gerekmektedir. Şu an servis sağlayıcıların çoğunda filtre uygulamaları var fakat bu filtreler maalesef çocuklarımızı online risklerle karşılanmalarını azaltmaz ve engellemez bu yüzden en büyük denetim bizim çocukla iletişimimizde başlar. Çocukların internet kullanımının önemi ebeveynler tarafından yeterince anlaşılamamaktadır bu yüzden onlara anlayışla yaklaşıp iyi amaçlar için ve belirli saatler içinde kullanmaları sağlanabilir. Böylece çocuk ve ebeveyn arasındaki gerilim azalır. Çocukta hiperaktivite ve dikkat eksikliği varsa mutlaka doktoru ile görüşüp internet kullanım saati belirlenmesi gerekir. Çok fazla bilgisayar ve televizyon dikkat eksikliğini arttırır. Çocuk ilk eğitimini aileden alır görüşünden yola çıkarak sosyal medya konusunda çocuğu bilgilendirmesi gereken yine ailedir. Tamamen yasaklamak çocuğa faydadan çok zarar verebilir.”  

FACEBOOK’UN AŞIRI KULLANIMI “FACEBOOK DEPRESYONU”NA YOL AÇIYOR

18 yaşın altındaki çocuklukla ergenlik çağlarında en fazla kullanılan sosyal medya araçlarından Facebook’un aşırı kullanımı nedeniyle kişilerin “Facebook Depresyonu” diye adlandırılan bir duruma yakalanmalarının mümkün olabileceğinin uzmanlar tarafından sıkça dile getirildiğini kaydeden Tozluklu, “Çünkü sosyal medya ortamında durumlar ve paylaşımlar çok hızlıdır. Çocuk veya genç gerçek hayatta aynı hızı yakalayamayacağı için monoton bir akışa dahil olmaktan sıkılır ve sorun yaşamaya başlar. Bu duruma düşülmemesi için sürelerin belirlenmesi oldukça önemlidir. Maalesef çocuklar gerçek hayatta arkadaşları ile vakit geçirebileceği ortamda yaşayamıyor. Beton binaların içerisine hapsolmuş durumda ve bu da sosyal medya araçlarını sanal bir sosyal ortamdan gerçek bir ortam gibi algılamalarına neden oluyor. Ayrıca yine sürekli hareketsiz bir biçimde sosyal medya ile meşgul olan çocuklarda obezite, dolaşım bozuklukları vb. rahatsızlıklar baş gösteriyor. Olabildiğince spora kanalize etmeye çalışmak gerekiyor. Eğer böyle bir ortam sağlanamıyorsa bile çocukla birlikte yürüyüş, hareketli aktiviteler planlanabilir. En önemli konulardan biri de 18 yaş altı çocukların sosyal medya kullanımlarıyla ilgili ebeveynlerin çok önemli görevleri olduğunun bilincine varmalarıdır. Peki çocuklarımızı sosyal medyada korumak için neler yapabiliriz? Ebeveynler çocuklarını sosyal medya kullanırken etmeliler. Ebeveynler çocuklarının sosyal medya kullanımına başlaması için belirlenen yaşlara riayet etmeliler. Bu yaş Facebook ve Twitter için 13 yaş olarak belirlenmiş durumda.

Ebeveynler güvenli sosyal medya kullanımı konusunda yeterli bilgiye sahip olmak zorundalar.” şeklinde konuştu.

EBEVEYNLERE TAVSİYELER

Burcu Özgür Tozluklu, Amerikan Pediatri Akademisi’nin dünyanın birçok ülkesinde yaptığı araştırma ve anket çalışması ışığında ebeveynlere tavsiye vererek, şöyle dedi: “10 yaş altındaki çocuğunuza doğrudan denetim olmadan bilgisayara erişim izni vermeyin. 10-14 yaş aralığındaki çocuğunuz ancak sizin gözetiminizde çevrimiçi olabilsinler. 15-18 yaş aralığındaki çocuğunuz sadece evin herkese açık alanlarında doğrudan denetimsiz çevrimiçi olabilsinler. Çocuklarınızın sosyal medya hareketlerini onları rahatsız etmeyecek şekilde gerek yazılımlarla, gerekse hesap şifrelerini sizinle paylaşmalarını isteyerek takip edin. Çocuğunuzun sosyal ağlara erişim için kullandığı ev bilgisayarı, cep telefonu, tablet gibi cihazları belirli aralıklarla uygulamalar ve istenmeyen yazılımlara karşı kontrol edin. Çocuğunuzun sosyal ağlarda geçireceği uygun süreyi belirleyerek uymasına özen gösterin. Çocuğunuzun kullandığı sosyal ağlara üye olun, onları ekleyin ve ilgili sosyal ağı daha sağlıklı kullanabilmeye yönelik bilgiler edinin. Çocuğunuzun kullandığı sosyal ağlardaki profil bilgileri ve paylaşımları kimlerin görebileceği gibi ilgili gizlilik ayarlarını düzenleyin. Çocuğunuzun kullandığı sosyal ağlara başlama yaşını öğrenin ve çocuğunuz gerekli kriteri sağlamıyorsa hesabı kapatın. Çocuklarınızı yaş, adres, telefon vb. özel bilgileri paylaşmaması konusunda uyarın. Rahatsız edici bir mesaj ya da bildirim aldıklarında cevap vermeden önce size bildirmelerini isteyin. Çocuğunuzu karşılaşabilecekleri sahte hesaplar konusunda uyarın. Kendisini 14 yaşında bir kız çocuğu olarak tanıtan birisi 40 yaşında bir adam olabilir. Gerçek hayatta tanımadıkları kimseleri arkadaş olarak kabul etmemelerini söyleyin. Çocuğunuzun sosyal ağlardaki arkadaş listesini belirli aralıklarla gözden geçirin. Çocuklarınıza paylaşımlarında konum bildirmemelerini hususunu hatırlatın. Son olarak, insan bilmediğinden korkar anlayışından hareketle, sosyal ağları öğrenin, sosyal ağlardan korkmayın, sosyal ağlar sizden korksun. Kendinizi güvenli sosyal medya kullanımı konusunda geliştirerek ailenizin sosyal medyanın olumlu yönlerinden faydalanmasına gayret edin.”