Sevgili öğrenci arkadaşım,

 Kimi zaman yaklaşmasını hiç istemediğin,  kimi zamansa geçse de bitse artık dediğin, kimi zaman çok hazır, kimi zamansa hazırlıksız hissettiğin sınav günü bu hafta sonu gelmiş olacak. Tüm stresini alıp, seni bir anda rahatlatacak mucizevî kelimeleri söylemeyi çok isterdim, ancak psikologların da her şeyi bir anda çözebilecek sihirli değnekleri yok ve de sizler tek yazıyla herkeste işe yarayacak önerileri veremeyeceğimiz kadar özelsiniz. Sınav stresini yenmeye yönelik öneriler bulabileceğin çokça kaynak var internette, eminim oldukça hâkimsin ve zaten uzun zamandır bu yöntemleri okuyor ve deniyorsun. Benim sana vermek istediğim küçük çaplı deneyim paylaşımı olacak. Henüz üzerinden çok fazla zaman geçmedi, 5 yıl önce ben de aynı sınava girdim, yani henüz ‘beni anlamaz, karşıdan konuşmak kolay’ diyebileceğin kadar uzak değilim sürece. Hatta üç kez girdim, ilkinde üniversiteyi kazandım, üniversitenin birinci yılında sırf merakımdan yine girdim, mezun oldum ikinci üniversite için bir kez daha girdim. Oldukça deneyimliyim, bana güven!  Ama şimdi girsem şimdi bile heyecanlanırım, bir de psikolog olacaksın derler ya hani, psikologlar heyecanlanamaz, duygulanamaz gibi… Senin heyecanlanıyor olman o kadar doğal ki, heyecanlanmıyor olsan da garip hissetmez miydin kendini, o zaman da bir sorun var gibi gelirdi sanki herkes heyecanlanıyorken neden heyecanlanmadığını sorgulayabilirdin. Üstelik sen bu yıl, yıllardır meydana gelen en değişik koşullarda sınav hazırlığı yaptın. Belirli seviyede heyecan iyidir, dinç tutar. Yüksek seviyede bir heyecan da, bir günde her şeyin mahvolacağı anlamına gelmez... Bu, ileriki yıllarda yapacağın onlarca farklı tercih için bir adım olacak ve o tercihler içinde, bugün attığın adımın büyüklüğü giderek azalacak. Ayrıca bu geri döndürülemeyecek bir karar da değil. Yeterince hazır hissetmedin mi kendini, tekrar denersin.

Ortada büyük bir emek var ve karşılığını almak istiyorsun, ama kendini kendine karşı borçlu hissetmene, en iyisini yapmak zorunda hissetmene gerek yok, sen gerekli çabayı gösterdiğine eminsen, sırf heyecandan kaçırdığın birkaç soru, seni yeterince çalışmamış, yeterince çaba harcamamış gösteremez. Üst üste birkaç kez aynı şık gelirse altında bir şey arama, üst üste birkaç sorudan emin olamayıp sonraya bırakırsan da hemen telaşa kapılma. İşler umduğun gibi gitmezse de, eminim yeni yollar çıkacak karşına, kendi fırsatlarını yaratacaksın günden güne. Hatta belki üniversitede harika günler geçirdiğinde, yeri gelecek iyi ki o soruyu kaçırmışım dediğin zamanlar bile olacak.

  Sadece akademik başarıyla değil, yetenek ve ilgi alanların sayesinde girdiğin sanat ve spor dallarında da müthiş başarılar elde edebilirsin. Yani akademik başarı, seni başarılı kılan tek öğe değildir. Sen, sadece sen olduğun için eşsiz ve değerlisin, her zaman çok iyi hissetmek zorunda değilsin.

Son gece evde olağanüstü bir hal ilan etme, rutinine devam etmeye çalış. Anne babalar da sakin kalmaya çalışsın, kendileri sınava girecek olsa ne duymak isterlerse, onları söylemeyi denesinler sana, ne olursa olsun yanında olacaklarını hissetmeye çalış

Bir şeyle oyalanmak iyi hissettirecekse, üniversitedeki ilk gününe bir mektup yaz, tatlı bir heves sarsın içini, rahatla biraz. Üniversiteli olmanın hayalini kur, tadını çıkar ! İstersen mektubunu göndermek, istersen de heyecanını paylaşmak için bana istediğin zaman yazabileceğini de unutma! 

E-mail adresim; [email protected]

Şans ve başarı sizinle olsun...