Mali Müşavirler Muhasebeciler Birliği Derneği (MMMBD) Keşan Şubesi Tanıtım ve Medya Sorumlusu Ahmet Oğuz, yaptığı açıklamada 2007-2011 yılları arasında 16 bankadan kullanılan kredilere olması gerekenden fazla oranda faiz uygulandığını söyleyerek bu ihlalden dolayı bu tarihler arasında kredi kullanan tüketicilere tazminat davası açma hakkı doğduğunu belirtti.
Oğuz, Rekabet Kanunu'na aykırı hareket eden firmaların kartelleşmesi sonucu zarar gören tüketicilerin tazminat davası açma hakkı doğduğunu ifade ederek, “Rekabet hukukunda firmalar, serbest piyasa şartlarına göre fiyat belirlemelidir. Birbirine rakip olan firmalar kendi aralarında fiyat belirlerse olması gereken satış fiyatı seviyesinin üstünde fiyatlar ortaya çıkar. Bu durum sadece bankacılık değil, her sektörde karşımıza çıkabilir. Rekabetin olduğu yerde fiyatlar müşterilerin lehinedir.” dedi.
BÜYÜK BİR TÜKETİCİ ZARARI VAR
Oğuz, şöyle devam etti: “2007'den 2011’e kadar, 4 yıl boyunca 16 banka tarafından gereğinden fazla faiz oranı uygulandığı ortaya çıktı. Rekabeti ortadan kaldıran bankalar, tüketiciyi büyük bir zarara uğratmışlar. Uygulanan faizler, sadece tüketici kredisi değil; taşıt kredisi, konut kredisi, iş adamlarının kullandığı ticari kredileri de içeriyor. Bunları bir araya koyduğunuzda ortada büyük bir tüketici zararı var. Rekabet Kurulu'nun belirttiği gibi, o dönemde olması gereken faiz oranının %1,02 olduğunu fakat uygulanan faizin % 1,15 oranında. 4 yıl boyunca kredi kullananlar, olması gerekenden daha fazla faiz ödemiş ve zarara uğratılmışlar. Rekabet Kurulu bunu tespit ediyor. Bu durumdan zarar görenler, kredi kullandığı bankaya tazminat davası açabilir. Kimin, hangi dönemde, ne kadar kredi kullandığı belli. Fakat o zamanki koşullara göre faiz oranı ne olmalıydı, onu mahkeme tespit edecek. Çünkü Rekabet Kurulu'nun belirlediği olması gereken faiz oranı, mahkemeler için sadece bir delildir. Olması gereken faiz oranını mahkeme tespit edecek. Konut, taşıt ve büyük projeler için kredi kullananların dava açması çok daha yerinde olur. Küçük çaplı kredi kullananlar bu davayı açmayabilir. Çünkü kişilerin adına toplu şekilde dava açılabilecek bir sistem henüz Türkiye’de yok. Bu yüzden talep edecekleri miktar da, kazanacakları miktar da çok düşük olacaktır. Yine de dava açmak isteyenler, arabuluculuk veya uzlaşma yoluna gidebilir.”