MEHMET AYTAÇ

Yaşanan zamlarla ilgili olarak bir açıklama yapan Mustafa Çakır; “Sorunlarımız ortak, dertlerimiz ve sıkıntılarımız ortak. Esnaf ve tüketici olarak tek gündemimiz hayat pahalılığı. Öyle zamlar ki; tadımızı tuzumuzu kaçırdı. En çok soframızda bulunan menemen de zamdan nasibini aldı. Domatessiz menemenin yanına bir de soğansız menemen eklendi, tavada hiçbir şey kalmadı” dedi.

“PERAKENDE YASASININ BİR AN ÖNCE ÇIKMASI GEREKİYOR”

Mustafa Çakır, açıklamasına şöyle devam etti: “Tüketici, sebze meyve satışlarında önce sebzeye yöneldi. Sebze olursa tüketicinin tenceresi kaynayacak. Parası kalırsa meyve alacak. Tüketicinin geldiği nokta budur. İçtiğimiz damacana sulara bir yılda %100'ün üstünde zam geldi. 26-30 lira arasında satılıyor. Tüketicinin yanı sıra esnaf da dertli, gider kalemleri arttı. Esnaf sattığı ürünleri yerine koyamıyor. Bakkallarımızın sayısı her gün eriyor. Köylerde dahi zincir marketler var. Veresiyeler çok arttı, raflar boş. Mahallemizin olmazsa olmazı esnafımızdır. Maalesef bakkallarımız eriyor, giden sermayeyi bakkal nereden bulacak? Zincir marketler fiyat artışının sebepleridir. Zincirler mevsimine göre mal satıyor. Okul zamanı kırtasiye, deniz zamanı deniz malzemeleri gibi. Bu ticarette kuralsızlıktır. Kontrol zincirlerde olduğu için fırsat eşitsizliğinin önlenmesi gerekir. Marketler özel markalarını yaptırıp yine istikrarı bozuyor. İşte böyle bir ortamda bakkal yaşam mücadelesi veriyor. Perakende yasasının bir an önce çıkması gerekiyor. Maalesef torba yasada yine yer almadı. Elektrik faturaları esnafım belini bükmeye devam ediyor. 1 Mart itibarı ile elektrik faturalarında tüketim tutarı 900 kw’ çıkartıldı ancak bu uygulama biz esnafa çok olumlu yansımadı. Esnaf tabelalarını, dolaplarını ve klimalarını çalıştıramaz hale geldi. Havaların ısınmasıyla birlikte sıkıntılar yeniden yaşanmaya başlayacaktır. Esnafın elektriğini ticarethane statüsünden çıkartılıp, özel tarife uygulanmalı. Yalnızca esnaf için özel vergilerin kaldırıldığı bir elektrik faturası maliyetleri düşüreceğinden esnafın sattığı ürün fiyatlarına da olumlu yansır. Küçük esnafın yaşayabilmesi ve ayakta kalabilmesi için devletimizin ona uzatılan eli bırakmaması gerekir. Küçük esnaf ekonominin can damarıdır. Esnafın yüzü gülerse devletinin de yüzü güler ekonomi daha sağlıklı ve güvenli olur. Mutluluk ekonomiden geçer.”