“Hükümetin kötü yönetimi bu gelişmelerin temel sebebidir”

CHP Keşan İlçe Başkanlığı, geçen Cumartesi yaptığı açıklamada son günlerde siyasi belirsizliklerinin yaşandığını iddia ederek ekonominin kötüye gittiğini,
TL (Türk Lirası)’nin değer kaybettikçe şirketlerin zarar ettiğini, bu zararın iflasları ve işsizliği tetiklediğini dile getirerek AK Parti’yi eleştirdi. CHP Keşan İlçe Başkanlığının açıklaması şöyle:
“Ülkemiz Cumhuriyet döneminin en çalkantılı ve karanlık dönemlerinden birisini yaşıyor. Siyasi belirsizliklerin böylesine yoğunlaştığı bir dönemde ulusal ekonomimize görülebilir zararlar vermeye devam ediyor.
HER ÇOCUK ORTALAMA 5.137 DOLAR BORÇLU
23 Eylül 2016 günü uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye varlıklarının yatırım yapılabilir olmadığı değerlendirmeleri sonucunda ortaya çıkan zorunlu satışlar ülkenin ekonomisinin temelinin sağlam olmadığının göstergesidir. Dış borçlarımız AKP’nin ilk iktidara geldiği 2003’ün son çeyreğinde 124 milyar dolardı. AKP ekonomi yönetimi,  iktidarı boyunca Türkiye’nin dış borçlarını 3.3 misli (net 287 milyar dolar) kişi başı yaklaşık 3.500 dolar artırmıştır. Yani kısacası, bugün her yeni doğan T.C. vatandaşı çocuk ortalama 5.137 dolar borçludur.
HÜKÜMETİN KÖTÜ YÖNETİMİ BU GELİŞMELERİN TEMEL SEBEBİDİR
Arazi rantları ile beslenen, özünde de dış borçlanmaya dayalı Türkiye, sonuna gelinen tüketim temelli bir modelden çıkarak, ihtiyaç duyulan üretim temelli ekonomik modelle gelişmiş ülkeler sınıfına erişebilir. Büyümede düşüşe geçen ülke, OHAL’in uzatılması belirsizliğinin etkisiyle kendi kötü yönetimlerinin sorumluluğunu başka kurum ve kuruluşların üzerine yıkma alışkanlığında olan hükümetin kötü yönetimi bu gelişmelerin temel sebebidir.
TL DOLARA KARŞI DEĞER KAYBEDİNCE ENFLASYON ARTIYOR
Ekonomi yönetimindeki zafiyetten, dolar rekor artış hızını kesmeden yükseliyor. Bu artış özellikle Ekim ayı içerisinde daha da belirginleşmiştir. Ekim ayının ilk on beş gününde TL / Dolar karşısında yüzde on değer kaybetmiştir. Vatandaşlarımızın çoğunun ancak borçlanarak ihtiyaçlarını karşılayabildiği bir düzende, TL değer kaybettikçe vatandaşın hayatı pahalanıyor. Artan petrol fiyatları sadece dolar bazında artmıyor TL olarak da artıyor. O zaman da çiftçinin toprağından kopardığı domatesin pazara taşınmasının maliyeti artıyor. Vatandaşın pazara giderken kullandığı ulaşım maliyeti artıyor, domatesin fiyatı artıyor. Kısacası TL dolara karşı değer kaybedince enflasyon artıyor. TL’nin dolara karşı her yüzde 10’luk değer kaybı satın aldığımız mal ve hizmetlerin fiyatının yüzde 1,5 artmasına sebep oluyor. Dolar bazında ithal edilen ürünlerin fiyatlarının artması banka kredileri ile yaşayan vatandaşın canının daha çok yanmasına sebep oluyor.  Diğer yandan TL değer kaybettikçe şirketler zarar yazıyor, bu zarar iflasları ve işsizliği tetikliyor.
KEŞAN ESNAFI VE VATANDAŞI DA ÜZERİNE DÜŞEN PAYI FAZLASIYLA ALIYOR
Türkiye’ye uzun dönemli yatırım yapmamayı tercih edenlerin sayısı gün geçtikçe artarak devam ediyor, aynı zamanda da sıcak para yatırımcılarının tercihleri hisse senedi yönünde değil, borç senetleri yönünde olduğu gözleniyor. Türkiye ekonomisinin sancılarından Keşan esnafı ve vatandaşı da üzerine düşen payı fazlasıyla alıyor. Hükümet çok iyi niyetli tahminler yaparak, olumsuz tablonun üzerini örtmek yerine, sorumluluklarını yerine getirerek bu ülkenin vatandaşına cevap verecektir.”