Keşan Ticaret ve Sanayi Odası (Keşan TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, Türkiye’nin en yaygın şirketleşme türü olan “Aile Şirketleri” ile ilgili genel ve bölgesel anlamda önemli değerlendirmelerde bulundu.

Aile şirketlerinin dünü, bugünü ve geleceğine dair saptamalarda bulunan Helvacıoğlu, ekonomik ilişkilerde yaşanan kaçınılmaz değişikliklere uyum sağlama konusunda avantajlı durumda olan aile şirketlerinin, inovasyon, kurumsallaşma ve uzun dönemli iş sonuçları konusunda ise sınıfta kaldığını belirtti.

Keşan Ticaret ve Sanayi Odası’nın yeni dönemde aile şirketlerinin yaşam döngüsü ve geleceğe hazırlanmaları konusunda çeşitli seminer, panel ve organizasyonlar düzenleyeceğini ve bu konuya geçmiş dönemlere nazaran daha fazla önem vereceklerini ifade eden Mustafa Helvacıoğlu açıklamalarına şöyle devam etti:

ÖNCE BİRLİKTE MÜCADELE, SONRA AYRILIK…

“Aile şirketleri performansları aile şirketi olmayan şirketlerle karşılaştırıldığında; Amerika’da yıllık %6,65 daha iyi varlık getiri oranına sahip olduğu gözüküyor. Avrupa’da ise aile şirketleri diğer şirketlere göre %8 ile %16 arasında daha iyi performans gösteriyor. Bölgemizde de durum farklı değil, küçüklü büyüklü birçok aile şirketimiz ülke ve bölge ekonomisine değer katıyorlar. Tabii aile şirketlerinin en büyük sorunu . Çoğu aile şirketlerinde kaçınılmaz bir son. Özellikle büyüyen şirketlerde ikinci, üçüncü kuşakların devreye girmesiyle, kurucular arasındaki uyum son bulabiliyor. O gün geldiğinde çocuklar kendi yollarını çizmek ister ve ayrılık kapıya dayanır. Çoğu zaman bu şirketlerde ortaya çıkan aile içi uyuşmazlıklar, kardeşlerin kendilerine farklı yollar çizmesiyle son bulabiliyor.

PROFESYONELLEŞİP YENİ DÜNYA EKONOMİSİNE AYAK UYDURMALARI GEREKİYOR…

Piyasa şartları artık bizleri bir araya gelmeye zorluyor. sözünün değeri günümüzde çok daha iyi anlaşılır hale geldi. Aile şirketleri genellikle bazı sorunlar yüzünden 1-2 nesil sonra dağılmak zorunda kalıyor. Bunun nedeni kuşaklar arası görüş farklılıkları. Bunu çok iyi okumak gerekiyor. Bizler Keşan TSO olarak bu sorunun daha iyi analiz edilebilmesi için geçmiş dönemlerde aile şirketlerimize yönelik olarak bazı panel ve toplantılar düzenledik. Profesyonelleşip yeni dünya ekonomisine ayak uydurmaları gerektiğini savunduk. Durumun daha net anlaşılması, şirketlerimizin ortaya çıkabilecek klasik sorunlara göğüs gerebilmesi ve birlikte mücadele verebilmeleri için çalışmalarımız oldu. Öncelikle şuna çok dikkat edilmeli; 40 yıllık ticari tecrübem var, ticareti ben daha iyi bilirim, param var, soyadım var deyip yeniliklerden uzak durursanız küme düşersiniz. Bu durumda arkadan gelen çocuklar da yetişmiyor. Onlar günü daha iyi okuyorlar, zamana daha iyi ayak uyduruyorlar. Gençlere güvenmek onlara cesaret vermek gerekiyor. Onlara işi teslim etmekten korkmamalıyız. Gençlere yetki verilmesi aile şirketlerini büyütüyor.

AİLE ŞİRKETLERİNDE KUŞAKLAR ARASI FARK İÇİN ORTAK DİL OLUŞTURULMALI…

Gelen kuşak sizden 20-25 yaş küçük ve farklı, ister istemez çatışmalar oluyor. Dedeyle arada 50 yaş var, babayla 25 yaş, bu fark kapatılmalı, ortak bir noktada anlaşılmalı, ancak o zaman şirket yönetimi başarıya ulaşır. Tüm dünyada 4. kuşağa atlayan şirket oranı yüzde 3. Demek ki yüzde 97’si batıyor. İşletme yapısı içerisinde yeni kuşak gelmeden bir şey yapmalı, bir şeye imza atılmalı, ortak bir dil oluşturulmalı. Dünyada aile şirketlerinin ancak yüzde 30’u ikinci nesil, yüzde 14’ ü üçüncü nesil ve sadece yüzde 4‘ü dördüncü nesil ve sonrasında yaşamını sürdürmeyi başarabilmiştir. Bölgemizde de görüyoruz ki, zaman içinde aile fertlerinin sayısının artması, işe bakış ve çalışma ilkelerinde oluşmuş ortak görüşe karşı kuşaklar arasında farklı görüşlerin ortaya çıkması gibi nedenler, ortak bir dilin oluşmasını zorlaştırmakta ve işletmenin devamlılığını sağlamada sıkıntılar yaratmaktadır. Bunu iyi analiz eden işletmelerimiz ise katlanarak büyümektedir.

STRATEJİSİ OLAN İŞLETMELER AYAKTA KALACAK…

Odamızca yapılan tüm marka çalışmalarından, markalaşmanın önemine vurgu yapan organizasyonlarımıza ve KOSGEB Temsilciliğimize kadar birçok faaliyet ve hizmetimiz şirketlerimizin yenilenmelerine, büyümelerine ve kendilerini geliştirmelerine olanak sağlamak için uygulanan hizmetlerimizdir. Belirli dönüşüm noktalarında çevredeki değişimlere ayak uyduramayan kurumsallaşamayan, yönetişim sistemi kuramayan aile şirketleri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Günümüzde rekabet ortamı hızla değişmekte ve bu konuda stratejisi olan işletmelerimiz ayakta kalmaktadır. İnovasyon ve kurumsallaşmaya önem vermeyen aile şirketleri ticari ligde küme düşüyor. 

ORTAKLIKTAN KORKMAYIN…

Çağın gerektirdikleri arasında en önemli yere sahip tarz birlik ve beraberlik. felsefesini her platformda ve her organizasyonumuzda ana tema haline getirdik. Çünkü ticari yaşamda birlik ve beraberliğin önemi daha da değerli hale geliyor. Bir anlayış vardı; “Trakyalı biraraya gelemez” anlayışı. Bu anlayış artık yıkıldı. Biz Keşan Ticaret ve Sanayi Odası olarak bu düşüncenin sadece ön yargıdan ibaret olduğunu, aslında Trakyalıların bir araya geldiğinde ne derece başarılı ve büyük işler yaptığını, gerçekleştirdiğimiz organizasyonlar ile gösterdik kanaatindeyim. Ortaklıktan korkmayın, bölgemizde ortaklıktan korkmayan rekabirlik içerisinde ticaretini geliştiren işletmelerimizin sayısı çoğaldı. Başarılı işlerin arkasında hep ortaklıklar ve rekabirlik vardır.”

Helvacıoğlu son olarak, yakın bir süreç içerisinde aile şirketlerine yönelik çalışmalar başlatacaklarını dile getirdi.