HABER MERKEZİ

Vatandaşların gün geçtikçe yoksulluk altında inim inim inlemekte olduğunu ifade eden Çakırlar, “Çiftçi, esnaf, emekli, asgari ücretli, işsiz gençler, herkesin ortak derdi geçinebilme ve barınma. Özellikle son yıllarda yoksulluk acı bir şekilde hissedilmektedir. Bazı aklı evvellerin dediği gibi, tane ile alın, porsiyonlarınızı küçültün, peynir yerine lor, kesik yiyin gibi vatandaşının aklı ile dalga geçen ifadeleri daha ne kadar kullanacaksınız. Çare nedir, çare? Çare biziz, sizin çare bulmak gibi bir derdiniz yok. Çare seçim, koyun sandığı vatandaş çaresini bulsun. Sosyal devletin gerekliliğini yerine getirecek adımlardan kaçınırsanız yarın bunun hesabını size sorarlar. Seçim zamanı makarna kömür dağıtmakla sosyal devlet olunmaz”  dedi.

BİRÇOK GENCİMİZ GELECEKLERİNİ ÜLKEMİZDEN FARKLI YERLERDE PLANLAMAKTA

Orhan Çakırlar, bu sene üniversite öğrencilerinin kira yüksekliği ve yurt sorunları gibi ekonomik nedenlerden dolayı eğitimlerine ara vermek veya yarım bırakmak zorunda kaldığını dile getirerek, “Bu öğrenciler öncelikle bizlerin evlatları şimdi bu çocuklar, ülkemizde ne gibi bir gelecek görebilir, ne hayal edebilir? Bu sebeplerle birçok gencimiz nasıl yurt dışına gidebilirim, düşüncesiyle geleceklerini ülkemizden farklı yerlerde planlamaktadır. Sadece gençlerimiz değil, artık birçok vatandaşımız yurtdışında iş ve gelecek planlaması yapmaktadır. Bir örnek vermek isterim. İngilizce, Almanca ve Fransızca bilen ve TOEFL’ı 98 olan bir genç adamdan YÖK Dil Sınavı isteniyor. TOEFL uluslararası kabul görmüyor demek ki, bunun adı beyin göçü. Bu sizi hiç mi rahatsız etmiyor. Bir ülke insan kaynaklarını iyi planlayamıyorsa vay o ülkenin haline” diye konuştu.

İCRA DAİRELERİNDEKİ DOSYA SAYISI 25 MİLYONA YAKLAŞTI

Orhan Çakırlar, meclisteki konuşmasına şöyle devam etti: “Diyoruz ya, ülkemizde insanlarımız fakirleşiyor, alım gücü geriliyor, geçinemiyor. İşin daha kötüsü ne biliyor musunuz? İnsanlarımız sizin yüzünüzden umutlarını kaybediyor. İcra dairelerindeki dosya sayısı 25 milyona yaklaştı, karşılıksız çekler her geçen gün artmakta ticari hayat alt üst duruma gelmiştir. Merkez Bankasının Eylül ayından bugüne 400 baz puan faiz indirimi  istenilen beklentiyi yakalayamamış ve döviz kuru sonu olmayan bir tırmanışa geçmiştir. Bu sebeplerle her geçen gün gelen zamlar karşısında vatandaşın cebindeki para erimiş ve alım gücü ortadan kalkmıştır.”