Keşan ve İpsala Oda Borsaları son zamanlarda dünyada ve ülkemizde yaşanan ekonomik sıkıntıların özellikle tarım sektöründe bölgemiz ekonomisine de yansıyan olumsuz etkilerini masaya yatırdılar.

07 Aralık Pazartesi günü saat 16.30’da İpsala Ticaret Borsası'nda gerçekleşen toplantıya İpsala Ticaret Borsası Meclis Başkanı Necati Görür, Keşan Ticaret Borsası Meclis Başkanı Necmi Kaymaz, Keşan Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, Keşan TB Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Yörük, İpsala TB Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Girgin, İpsala TB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Necmi Sezer, Keşan TSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı M. Akif Topçu ve Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Cemil Çakıcı katıldı.

 Hamzadere Bölgesindeki başta çeltik ve pirinç sektörü olmak üzere tarım ekonomisinde yaşanan olumsuzluklar ile ilgili değerlendirmenin yapıldığı toplantıda konuşan Helvacıoğlu, bölgede yaşanan tarım sorunlarını ve tarım politikalarını yeniden toparlamak ve gözden geçirip konuşmak için bir araya geldiklerini belirterek şunları ifade etti:

İŞ DÜNYASI BU DEĞİŞİMİN İÇİNDE OLMALI

“Global anlamda ve ülke ekonomisinde sıkıntılar yaşandığı hissedilebilir bir gerçek, bu yaşanan sıkıntılar bölgemize de olumsuz yansımıştır. Özellikle tarım sektörüyle ekonomisini ayakta tutan bölgemiz bu olumsuzluklardan ciddi biçimde etkilenmiş ve durum ticari ölümlere kadar varmıştır. Bunun önüne geçmek için biz Oda ve Borsalara önemli sorunluluklar düşmektedir. Bugün sektördeki bu olumsuzlukların son bulması ve gerekli önlemlerin alınması konusunda önemli mesajlarımız oldu. Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki; Dünya’da, ülkemizde ve buna bağlı olarak bölgemizde ticaret anlayışı değişiyor, ticaret hızlı bir biçimde kabuk değiştiriyor. İş dünyası bu değişimin içinde olmalı ve buna ayak uydurmalıdır. Kazandıklarımızı mülke çeviriyoruz, oysa öz kaynak olarak işletmelerimiz de nakit paranın da belli bir oranda hazır bulunması gerekiyor.”

YATIRIM VE HARCAMA KARARLARINA ŞİRKETLERİN BÜTÇELERİ VE BİLANÇOLARI KARAR VERMELİ

Konuşmasının devamında işletmelerin kurumsal bir yapıya bürünerek markalaşan bir sistem üzerinde gelişmeleri gerektiğine dikkat çeken Helvacıoğlu, şöyle devam etti: “Şirket ortaklarının veya yetkililerinin yıllık yatırım kararlarına şirketlerinin bütçeleri ve bilançoları karar vermeli. Kredi ve nakit akışını destekleyen kararlar almalıyız. Yapısal olarak %90'ını aile şirketlerinin oluşturduğu bölgemizin de firmalarımızın değişen küresel ekonomide yer almaları ve ayakta kalabilmeleri için bu hızlı değişime ayak uydurmaları gerekiyor.

BANKALARIMIZIN DESTEK OLMALARINI İSTİYORUZ

Bu değişim ile birlikte bankaları ve finans kuruluşlarını da konuşmak gerektiğine vurgu yapan Mustafa Helvacıoğlu, “Bölgemizde gerek büyüme konusunda gerekse kredi yapımız ile bankalarımız ile birlikte yürüyoruz, bu Dünya’nın ticari bir kuralı. Fakat bölgemizdeki sıkıntılar karşısında bankalarımızın kara gün dostu da olmalarını görmek istiyoruz. Çünkü tarım sektöründe başlayan ve küçük, büyük ve orta ölçekli tüm KOBİ’lerimizin yaşadığı sıkıntılar ciddi boyutta rahatsızlıklar oluşturuyor. Bu rahatsızlıklar ve olumsuzluklar şirketlerimizin yapılarını bozuyor. Bunların önüne geçmemiz için bankalarımızın işletmelerimiz ile daha da iç içe ve istişare halinde olmaları gerektiğine inanıyoruz. Gerek kredilendirme yapısında olsun gerekse finansa daha kolay ulaşım konusunda olsun esnek olmaları ve iyi niyet çerçevesinde karşılıklı etkileşimde bulunmalıyız. Bankalarımız işler iyi iken nasıl kredi yapımızda dengeyi sağlıyorsa, işlerimizde sıkıntı ve daralma yaşadığımızda da bize destek olmalarını istiyoruz. Çünkü biz aynı gemideyiz, Bizler varsak bankalarımız var, bizler yoksak bankalarımızda bu bölgede şubelerini kapatmak zorunda. Bunu ifade ederken de birlik ve beraberliğimizi bozmamamız gerektiğine inanıyoruz. Bankalarımızın bu zor dönemde işletmelerimize bir danışman görevinde bulunmalı ve daha fazla bilgi akışı sunmalı. Kısacası bankalarımızın piyasaları bizler üzerinden daha iyi yöneterek ve şirket yapılarına yardımcı olarak hareket etmelerini istiyoruz” dedi.

TMO'NUN GÜCÜNÜ DAHA ÇOK HİSSETTİRMESİNİ İSTİYORUZ

Helvacıoğlu açıklamasının devamında TMO’ya da bu dönemde büyük görevler düştüğünü belirterek, “Pirincin başkentinin İpsala olduğunu her platformda vurguluyoruz. Türkiye'nin pirinçte patent alan tek bölgesi İpsala'dır. Üç oda ve borsamızın da bunda çok büyük emekleri var. Bölgemizin en önemli geçim kaynağı tarım ve dolayısıyla da çeltik. Üreticilerimizin sıkıntılar yaşadığı şu zor günlerde kara gün dostu olan TMO'nun gücünü daha çok hissettirmesini istiyoruz. Aynı zamanda bölgede yeniden bir yapılanmaya gitme zorunluluğu görülüyor. Yeni kurulan Hükümetimiz ile birlikte, bölgemizde tarım ve çeltik politikalarımızı yeni şeyler konuşarak yapılandırmaya gitmek için çalışmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.

DEDİKODU MEKANİZMASI BÖLGENİN TİCARİ İŞLEYİŞİNİ YAVAŞLATAN BİR HAL ALDI

Mustafa Helvacıoğlu son olarak, bölgede son zamanlarda sıkça yaşanan olumsuz bir duruma daha değinerek, “Çok önemli bir konuyu daha aktarmak istiyorum. Bölgede maalesef güven sorunu yaşıyoruz. Dedikodular bölgemizi yıpratıyor ve ileriye götürmüyor. Dedikodu mekanizması bölgenin ticari işleyişini yavaşlatan bir hal aldı. Yatırımcı geleceğe umutla bakmalı, dedikodu bizi ileriye götürmez. Bölgemizdeki bu bozuk yapıyı üzerimizden atmalıyız. <Şimdi kim batacak> şeklindeki konuşmalar hepimizi ticari anlamda geriye götürür. Çeltik sektöründe bugünlerdeki en büyük sorun bu dedikodu mekanizması. Bütün yatırımcılarımız, işletmelerimiz ve KOBİ’lerimiz sakin olmalı. Bölgemizin yapısal gücü ve enerjisini başka yere harcamamız gerektiği kanaatindeyim” diyerek sözlerini tamamladı.

Toplantıda açıklamalarda bulunan İpsala TB Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Girgin ise, bölgenin kalkınması için üç kardeş kurum olarak hep birlikte hareket ettiklerine vurgu yaparak şunları kaydetti:

OLUŞAN GÜVENSİZLİK ORTAMI ÜRETİCİYİ VE SEKTÖRÜ ZOR DURUMDA BIRAKIYOR

“Bölgedeki üç oda borsa olarak birlikte yaptığımız çalışmalar Türkiye’ye örnek teşkil edecek çalışmalardır. Bunun son ve en önemli örneklerinden bir tanesi de TEPAV ile birlikte gerçekleştirdiğimiz ve bölgenin gelişim planını ortaya koyduğumuz çalışma olmuştur. Bugün bu üç kardeş kurumun bir araya gelerek toplanma sebebi, son dönemde bölgemizin tarım ve ticarette yaşadığı sıkıntıları değerlendirmek ve bu sıkıntıları aşmak için izleyeceğimiz yol haritasını belirlemektir. Öncelikli sorunumuz çeltik ve sektördeki üreticilerimizin yaşanan olumsuzluklardan etkilenmeleri. Fiyatların geçtiğimiz yıla oranla düşük seyretmesi ve girdi maliyetlerinin artması sonucu oluşan güvensizlik ortamı nedeniyle ürüne alıcı bulmakta zorlanıyoruz. Burada üreticilerimizin borçlarını ödeyebilmesi için TMO'nun ürün alımlarında devreye girmesi ve müdahalede bulunması gerekiyor. TMO çeltik alımına başladığında üreticimize en büyük faydayı sağlamış olacak kanaatindeyim.”

BANKALARIMIZ YANIMIZDA OLMALI

Girgin, açıklamasının devamında, bankaların bu yaşanan olumsuzlukları atlatmada üreticinin yanında yer almaya devam etmeleri gerektiğine dikkat çekerek şöyle devam etti: “Şu anda çiftçilerimizin bankalara olan zirai borçlarının ödenmesi gereken bir dönemdeyiz. Yaklaşık 3 haftadır takip ettiğimiz ve görüşmelerde bulunduğumuz kadarıyla bankalarımızın yapılandırmalara başladıklarını, faizini getirenin ve teminatını yükseltenin kredisini devam ettirdiklerini görüyoruz. Bu güne kadar üretim ve satış ayağında bankalarımız hep yanımızda oldu. Bu sıkıntılı günlerimizde de bankalarımızın çiftçilerimize destek olmalarını istiyoruz. Çünkü bu süreci birlikte atlatmamız gerekiyor. Burada üreticilerimizin de bankalara yardımcı olması lazım. Üreticilerimiz yaşanan bu sıkıntılı dönemi atlatmak için teminat vererek borçlarını yapılandırmalı. Herkes ayağını yorganına göre uzatmalı. Duran varlıklarımızı olayın içine katmalıyız. Öz sermayeden kaynak sağlamalıyız. (ev, araba, arsa, arazi, tarla vb.)  Bu güne kadar olan birikimlerimizin asıl amacı yaşanan kötü günlerin atlatılması için. Kısacası duran varlıklarımızı işimize katıp aktif hale getirmeliyiz. Herkes ölçülü gidecek, ticari yaşamda en azından girdiğimiz şu dönemde agresif eylemlerden kaçınmalıyız.”

ASILSIZ DEDİKODULARDAN UZAK DURMALIYIZ

Açıklamasının sonunda sürekli duran varlıklara yatırım yapılmasından kaynaklanan bir daralmanın da yaşandığını belirten İbrahim Girgin, “Bölge ticaretinde oldukça hissedilir bir daralma yaşanıyor. Sürekli duran varlıklara yatırım yapıldı ve şuan da yatırımcı kolay krediye ulaşmanın ve yanlış yatırımların sıkıntılarını yaşıyor. Genel anlamda gıda sektöründeki bataklar sıkıntıların da temelini oluşturuyor ve buna bağlı olarak güven sorunu yaşıyoruz. Şunun önemle altını çiziyoruz; kazanmadan harcama yolu terk edilmeli, şu anki dönem kontrollü iş yapma dönemidir. Bölgemizde son zamanlarda özellikle çeltik sektörü ile ilgili asılsız dedikodular boy gösteriyor. Aslında bunun içine bütün sektörleri dahil edebiliriz. Bu asılsız dedikodulardan bölgemizin ve sektörün zarar görmemesi için uzak durmamız gerekiyor. Herkesi sağduyulu davranmaya davet ediyoruz.” dedi.

Keşan Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Yörük konu ile ilgili yaptığı açıklamada, tarım sektörünün ülkemizde olduğu gibi bölgemizde de sıkıntılı bir dönemden geçmekte olduğunu dile getirerek şunları kaydetti:

TMO KARA GÜN DOSTU OLMAYA DEVAM ETMELİ

“Tarımda yaşanan sıkıntıların bölgemize olan olumsuz yansımalarının artarak devam edeceği kanısındayım. Bölgemiz için acil eylem planları oluşturmamız gerekiyor. Bankacılık sektörüyle, üretimiyle, finansmanıyla sıkıntılar devamlı artıyor. TMO bu dönemde kara gün dostu olmaya devam etmeli ve politikalarını hızlı bir şekilde uygulamaya koymalıdır. Yoksa üzülerek ifade ediyorum ki; durum işin içinden çıkılmayacak bir halde doğru gidiyor ve bu istenmeyen sarmal gittikçe büyüyor. Bunları yaşıyor ve görüyoruz, bu sürdürülebilir bir durum değil. Devletimiz ve hükümetimiz bölgenin bu önemli sorununa kulak kabartmalı ve tepkisiz kalmayarak gerekli tedbirleri alınmalıdır.”

HİÇBİR ŞEY İÇİN GEÇ DEĞİL

Yörük, konuşmasının devamında, çiftçinin üretim yapamayacak duruma geldiğinde daha da büyük ve içinden çıkılamayacak sorunların yaşanacağını söyleyerek şöyle devam etti: “Verimi arttırıcı ve kaliteyi yükseltici tedbirleri acil bir şekilde uygulamaya koymalıyız. Ülkemizde iki tane izine tabi olan ürün var. Biri haşhaş bir diğeri de çeltik. Dolayısıyla da bu iki ürün devlet kontrolünde. Özelikle çeltik konusu ivedilikle masaya yatırılmalı, hiçbir şey için geç değil. İpsala da yaklaşık 210 Bin dekar çeltik ekiliyor, ÇKS'de ki üretim bilgileri 854 kg verim alındığı yönünde. Bu politikalarımızı belirlerken önümüze eksi olarak çıkıyor, bunlar yanıltıcı bilgiler. Kayıtlı olmayan alanlardaki veriler de kayıtlı alanların üzerine biniyor. Ayrıca; Yeni Perakende Yasası’nın hazırlanmasını istiyoruz. Buradan 2,5 TL’ye çıkan ürün markette 6 TL'ye karşımıza çıkıyor. Bu döngünün düzeltilmesi gerektiğini düşünüyorum.  Biz her şeyi açık ve net olarak ortaya koymazsak sorunları çözemeyiz.”

HERKESİ SAĞDUYULU OLMAYA DAVET EDİYORUM

Yörük, açıklamasının sonunda şu ifadeleri kullandı: “İş dünyasına da seslenmek istiyorum. Borçlanmanızı ihtiyaçlarınıza göre değil kazancınıza göre yapmalısınız. Ayrıca iş dünyamızı bir kez daha sağduyulu olmaya davet ediyorum. Aklı kullanırsak bu zor günleri aşacağımız inancındayım. Aksi takdirde hiç bir sorunu çözemeyiz, sorunları daha da fazla derinleştiririz. Tarım ve hayvancılık ile ilgili konuşulacak çok şey var ama bölgemizin önceliği çeltikte yaşanan travma ve bunun diğer sektörlere olumsuz yansımalarıdır. İnşallah el birliği ile bu sorunların da üstesinden geleceğiz.”

SORUNLARI GÜÇLÜ BİRLİKTELİĞİMİZ İLE AŞACAĞIMIZA İNANCIMIZ TAMDIR

Keşan Ticaret Borsası Meclis Başkanı Necmi Kaymaz da yaptığı açıklamada, “Kamu olsun özel sektör olsun hepsinin var olma sebebi bu bölgedeki üreticilerdir. Üreticilerimizin bugün bulundukları zor durumdan çıkması için kesinlikle yerel dinamiklerin onların yanında olması gerektiğine inanıyoruz ve bizlerde bu bilinç ile hareket ediyoruz. Bu zor günleri hep birlikte el ele verip, güçlü birlikteliğimiz ile aşacağımıza inancımız tamdır. Hükümetimizin mutlaka başka sektörlere de destek vermesi gerektiğini biliyoruz ama bu dönemde önceliğin çeltik üreticilerinde olması gerekiyor. Bu bizim şu zor dönemdeki en büyük beklentimizdir” şeklinde konuştu.

KREDİYİ, ÜRETİM VE YATIRIM İÇİN KULLANIN

Toplantıda son olarak konuşan Keşan TSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı M. Akif Topçu da “Paraya ve nakite kimsenin eskisi gibi kolay ulaşamayacağı bir döneme girdik. Nakit maliyeti arttı. Krediyi borç ödemek için kullanmaktan kaçınmalıyız, üretim ve yatırım için kredi kullanılmalı. Dünya’da ekonominin kuralları değişiyor. Kontrollü iktisadi yaşam dönemine girdik” dedi.

Toplantı sorunların ve çözüm önerilerinin değerlendirilmesi ile devam etti.