SONGÜL KONAR

Köseler, Keşan’a yapılması planlanan Gıda OSB ile ilgili değerlendirmesinde, “Yetkililerden, burada çalışacak insanların eğitime tutulmasını veya ona göre yönlendirilmesini talep ediyoruz. Yarın öbürgün OSB kurulduktan sonra yetişmiş eleman olmadığında Çorlu’dan adam getirelim denmesin” ifadelerine dikkat çekti. 

“CEPLERİMİZ HALA YANIYOR”

Tarım alarm verirken, çiftçiler ve vatandaşlar zor durumdayken, Devletin halkın içerisinde olması gerektiğini ve dertlerini dinlemesi gerektiğini önemle vurgulayan Köseler, açıklamasına şu sözlerle devam etti: “Beklenen yağışlar Allahın izniyle oldu ve yağışlar çiftçiye yaradı. Susuzluğun iyi bir seviyeye geleceğini, barajların dolacağını düşünüyoruz. Ceplerimiz hala yanıyor. Tarımla kalkınmaya çalışan bir bölgedeyiz. Tarım alarm veriyor. Bu durumlardan muzdarip olan sadece çiftçimiz değil. Olumsuzluklar bölgemizde yaşayan diğer vatandaşlara da yansıyor. Bunların giderilmesi için birçok çalışmalar yapılıyor. Gerek tüm siyasi partiler gerek şu anki hükümet birçok çalışma yapıyor fakat somut bir şeyler ortaya hala konulamamakta. Özellikle OSB hakkında birçok açıklamalar yapılıyor, bu beklenen en önemli proje. Bunu hayata hala geçirememekteyiz. Geçtiğimiz günlerde Ankara’da Ticaret ve Sanayi Odası başta olmak üzere ziyaretler yapıldı. Bir şeyleri ortaya koymak için herkes mücadele ediyor. Bunları acilen hayata geçirmek gerekiyor. Bunun sonucunda halkın devletten kopuk olmaması gerekiyor. Devlet şu anda halkın içerisinde olmalı, dertlerini dinlemeli.”

“ÇİFTÇİ, ODALAR VE DEVLET ARASINDA KOPUKLUK VAR”

Tarımda kullanılan girdi maliyetlerinin düşürülmesi gerektiğini ifade eden Köseler, “Bir zamanlar kendine kendine yeten tarım ülkesi Türkiye, bugün tarım ithalatı ve tarımı terk eden çiftçileri ve en yüksek sebze meyve fiyatlarını konuşuyor. Tarladan çıkan mahsul halka kat kat dönüyor. AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da bu sıkıntıları anlatmıştı. Bunu acilen çözmeleri gerekiyor. Esnafımız bu durumdan çok muzdarip. Pazarcısı, dükkân sahipleri halen işlerin ve ceplerin boşaldığından bahsediyor. Buna hep birlikte bir çözüm bulunması gerekiyor. Çiftçilikte girdilerin acilen düşürülmesi gerekiyor. Bu dönemde çiftçimizin bağlı bulunduğu odalar ile eğitime tutulması gerekir. Çiftçi, odalar ve devlet arasında kopukluk var. Bunu gündeme getirmek lazım. Birçok teşvikten bahsediliyor ama buların yetersiz olduğu görülüyor. Üretime dönük birçok alanda eksiğiz. Bu da devlet ve çiftçi arasındaki kopukluktan meydana geliyor. Bunlarla ilgili çalışmalar yapılması gerekiyor” dedi.

“TARIMDA KAÇIŞ HIZLANDI”

Desteklerin daha çok yapılması gerektiğini belirten Ahmet Köseler, “Girdi maliyetlerinin önlenemez artışları ve elde edilen hâsılatın maliyeti bile karşılanamaması nedeni ile tarımı terk eden çiftçilere var. Salgın nedeni ile de çiftçiler tarımı bırakmak zorunda kaldı. Bunlara birde bankaların ve tarımsal kredi veren kuruluşların ağına düşen çiftçiler de eklenince tarımda kaçış hızlandı. Çiftçimiz şu anda büyük bir ölçüde tarımdan uzaklaştı, girdi maliyetleri artınca seneye ekmeyeceğim diyor. Bunun acilen çözüme ulaştırılmasını talep ediyoruz. Üretimdeki aksama fiyatlara da yansımaya başlayınca vatandaş için tarım ülkesi Türkiye’de sebze meyve tüketmek de hayal oldu. Bütün bu faktörlere rağmen yüksek fiyatların sorumlusu pazarcıların ve marketlerin gösterilmesi hayretle karşılanıyor. Bu aslında öyle değil. Sektör temsilcilerinin ve çiftçilerin verdikleri uyarılar dikkate alınmıyor. Uyarılmalara rağmen fiyatlar hala düşmüyor. Vatandaşa ucuz sebze meyve gıda olarak geri dönmesini umut ediyoruz. Devletin esnafa bin TL’lik bir yardımı var. Bu yardımı bazıları alıyor bazıları alamıyor. Bu yardımın genelde alındığı söyleniyor. Kiralar ile ilgili sıkıntılar çok var. Yardımı almak için talepte bulunanlar da kiralarının on da birini karşılamadığını söylüyor. Desteklerin daha fazla yapılmasını acilen talep ediyoruz. Özellikle bölgemizdeki pazarcı esnafına. Bu konuda 5 milyonluk bir yardım paketi açıklandı ama ne kadar ulaşır ve yeterli olur bilemiyoruz” diye konuştu. 

“SAYIN HELVACIOĞLU BUNU İYİ KULLANIYOR, KAPILARI AŞINDIRIYOR”

Yapılması planlanan Gıda OSB’de çalışacak işçilerin şimdiden eğitime tutulması veya ona göre yönlendirilmesi gerektiğini önemle vurgulayan Ahmet Köseler, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Sayın Helvacıoğlu’nu kendi çalışmalarından dolayı, düşüncesini Keşan’da hizmete dönüştürmesinden dolayı tebrik ediyorum. Güzel şeyler yapmaya çalışıyor. Yol, su, elektrik bunlar zaten olması gereken şeyler. Daha somut şeyler yapılması gerekiyor. Önümüzdeki günlerde Keşan’ın birçok alanda yeni yüzüne kavuşmasını diliyoruz. Belediye iktidarın belediyesi. Sayın Helvacıoğlu bunu iyi kullanıyor, kapıları aşındırıyor. Sadece bu yetmiyor. Ekonomik olarak zayıf bir bölgedeyiz, elimizin altındaki değeri de bilmiyoruz. OSB ile ilgili yapılan çalışmaları da merak ediyoruz. Burada depolama mı olacak, üretime dayalı bir fabrika mı olacak? Makarna fabrikası gibi, salça fabrikası gibi ya da bulgur fabrikası gibi mi? Çünkü tarım ağırlıklı, sanayi ağırlıklı değil. Bunlarla ilgili yetkililerden, burada çalışacak insanların eğitime tutulmasını veya ona göre yönlendirilmesini talep ediyoruz. Yarın öbürgün OSB kurulduktan sonra yetişmiş eleman olmadığında Çorlu’dan adam getirelim denmesin. Çalışacak insanların şimdiden yetiştirilmesini talep ediyoruz.”