HÜSEYİN ÜNSAL YÜCEL

Zamlar sonucunda gelen faturaların halkın gelirinin neredeyse yarısını alıp götürdüğü belirtilen açıklamada, “Kalan geliriyle insanlar temel gıda ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanmaktadır. Halkın mutfağına artık birçok gıda maddesi girememektedir. Bu zamlardan biri de hayatımızın her alanına sirayet etmiş, yokluğunda yaşamı durma noktasına getirecek olan elektrik zammıdır. Elektriğe yapılan zamlar sonucunda faturalar iki üç katına çıkmıştır. Ancak halkımız tarafından bu zamların tek nedenin enerji üretim ve dağıtımının özelleştirilmiş olmasının bilinmesi gerekir. Bizler sadece tükettiğimiz elektriğin parasını değil şirketleri zengin etmek için faturalarda görülen görülmeyen birçok kalem adı altından ücretler ödemek zorunda kalıyoruz. Bu şirketleri zengin etmek için garibanın, yoksulun, emekçinin cebindeki üç kuruşu adeta çalıyorlar. Bu faturalar ödenmez, ödenemez. Bu faturaları ödetmeye kalkmak bu karda kışta, bu soğuk ve ayazda binlerce hatta milyonlarca insanı elektriksiz bırakmak demektir. Geçen yıl ülkemizde 5 milyon ailenin elektriğinin kesildiği düşünülürse bu yıl bu sayı katlanarak artacak demektir. Bu büyük eziyete son verilmeli ve zamlar geri çekilmelidir. Halkımız şunu iyi bilmelidir ki; Enerjinin kamu hizmeti olarak sunulduğunda 100 TL’lik fatura 25 TL’ye düşecektir. Zamlarla birlikte dağıtım şirketlerine 2022 itibariyle elektriğin kilovat saatini 31,86 kuruştan satarken, halka gelen enerji bedeli 134,89 kuruştur. Yani enerji şirketleri tarafından kamu fiyatının üzerine 4,23 kat ücret konmaktadır” denildi.

HALKA AIT NE VARSA YENIDEN KAMULAŞTIRILMALIDIR

Açıklamada, ödenilen faturaların tüketilen elektriğin ücreti olmadığı kaydedilerek, “Şirketler için toplanan haraçtır. Bu pahalılık ve zamlara son vermenin bir yolu vadır, o da enerji şirketlerinin derhal kamulaştırılması, enerji hizmetinin bir insan hakkı olarak görülüp devlet eliyle sunulmasıdır. Bu aynı zamanda halka ait olanın geri alınmasıdır. Dağıtım şirketlerinin abonelerden elde ettiği aylık gelir yüzde 114 artmıştır. Şirketlerin bir aylık karları ile bu memleketin gençlerinin sırtında bir yüke dönüşen KYK borçlarının tamamı 10 kere ödenir. Bir sonraki ayda ise 4 milyon öğrenciye yurt imkanı sağlanabilir. Enerji şirketlerinin bu gelirlerine bakınca, bunlar kamulaştırılmadan, bunun mücadelesi gerçekleştirilmeden bu zamlar geri alınamaz. Türkiye’nin bu krizden ve halkın bu zam soygunundan kurtulması için acil bir kamucu dönüşüm gerçekleştirilmelidir. Özelleştirmelerle yağmalanan Yerli- yabancı sermayeye peşkeş çekilen, halka ait ne varsa yeniden kamulaştırılmalıdır. Eğitimden sağlığa tüm hizmetler her düzeyde nitelikli ve parasız olarak devlet tarafından verilmelidir” ifadeleri kullanıldı.