MEHMET AYTAÇ

Asgari ücretten sonra kabine toplantısı çıkışında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, memur ve emekli maaşlarına yapılan ek zamları övünerek açıkladığını bildiren SOL Parti yönetimi; “İşçiler gibi memur ve emekliler de hayal kırıklığına uğradı. Açıklanan ek zamlarla memur maaş ve memur emeklilerine %30.5, memur olmayan emeklilere 2500 TL’den az maaş almayacak oranda zam yaptıklarını açıkladı. Bu açıklamanın ardından da <çalışanlarımızı ve emeklilerimizi enflasyona ezdirmedik> diye de ekledi. Ancak halkın yaşadığı gerçekler durumun hiç de öyle olmadığını gösteriyor” dedi.

“TÜİK’E GÖRE %36, ENAG’A GÖRE %82 ENFLASYON VAR”

Devletin resmi kurumu olan TÜİK’in bile bütün kısmalarına, aşağı çek gayretlerine ve zorlamalara rağmen enflasyonu %36 olarak belirlediğini vurgulayan SOL Parti Keşan İlçe Örgütü yönetimi, şu açıklamayı yaptı: “ENAG’a (Enflasyon Araştırma Grubu) göre gerçek yıllık enflasyon %82’dir. Bu rakamlar halkın enflasyona ezdirilip ezdirilmediğini açık olarak ortaya koymaktadır. Ayrıca yeni yıla girerken akaryakıta, doğalgaza, elektriğe, yol ve köprülere, vergilere, harçlara, gübreye, ilaca, tohuma yapılan zamlar 2021 enflasyonuna dahil değildir. İktidar son zamları 2022 yılına kaydırarak 2021’de enflasyonun düşük çıkmasını sağlayarak iktidar kurnazlığı ile de halkına adeta kumpas kurmuştur. Tüm yapılan bu zamlardan sonra halk artık geçinemiyoruz noktasından artık yaşayamıyoruz noktasına gelmiştir.”

“GEÇİM İÇİN SEÇİM ŞARTTIR”

SOL Parti Keşan İlçe yönetiminin açıklaması şu şekilde: “Bu zamlarla bir avuç şirketler kârlarına kâr katsın diye halk adeta soyulmaktadır. Oysa enerji vazgeçilmez bir yaşam hakkıdır. Toplum hayatının her alanına girmiştir. Zamlarla toplumun enerjiye ulaşım hakkı elinden alınırsa yaşam hakkı elinden alınmış olur. Bu zamlar sonucunda faturaları ödeyemeyen milyonların gazının ve elektriğinin kesilmesine, sağlıklı beslenememesine, yeterli sağlık hizmeti almamasına, nitelikli eğitim görememesine sebep olacaktır. Öğünerek ve böbürlenerek anlattıkları ücret zamlarına baktığımızda bu ülkede yaklaşık 12 milyon insan açlık sınırında, 54 milyon insan da yoksulluk sınırında yaşamakta. Toplamda 66 milyon insan aç ve yoksul olarak yaşıyorsa bu ülkede refah, huzur ve mutluluk olur mu? Bu ülke nasıl olacak da dünyanın 10 büyük ekonomisi arasına girecek? Söylenecek tek şey bu ülkenin bir an önce bu iktidardan kurtularak geçmişte büyük mücadeleler vererek kazandıkları toplumsal değerlerine, kamusal birikimlerine, adalete, eğitliğe, özgürlüğe, demokrasiye, güzel ve mutlu bir geçime kavuşmasıdır. Kısacası geçim için seçim şarttır.”