Diyelim ki, atmosfer iyice kirlendi.
Güneşin gözlerine gri bir perde indi..
Artık, gökyüzüne çıkamıyor sular
Ya da
“Bulutların memesi “sütle dolu
ama salmıyor bulutlar
..................memelerindeki yağmuru!
Toprak yarıldı yarılacak
Gözler patladı patlayacak
Göller kurudu kuruyacak
Barajlar yarı boş yarı dolu....
Bulutlar vermiyor yağmuru
*
Kurnalar,
hüzzam makamından
şarkılar söylüyor
..........................................gün boyu
“tıısss! ...tııısss! ..houuuss! ...tıısss!
İnsanlar kırıılıyor susuzluktan
Gözlerin feri kaçtı korkudan..
Kuru bir başak gibi bebelerin boyunları
Aşkın labirentlerinde gezinen
sevda kokulu gözler,
...............................birer ölüm çukuru!
*
Bitti güzel sözler
Eriyor tokluğa doymayan aç gözler
Bitiyor düşler..
Bitiyor ekmek!
Gri bulut memeleri
..........................vermiyor yağmuru!
Mazide kaldı börek...çörek..sulu yemek
“coca cola “ içsinler diyor
.............................. "Marie Antionette!"
ya da komprodor Ahmet
Göründü tünelin ucu!
Bağırışıyor insanlar
-Dörtte üçü su olan dünyada
.................................susuzluk çekiyoruz;
suuu! ....suuuuuu! ..suuuu!
Ama bulutlar vermiyor yağmuru.
Haykırıyor biçare insanlar
-Yöneticiler uyuyor mu?
-Suçlu biz değiliz!
...............der gibi bezgin insan bakışları !
Şimdi
umulmayan günleri yaşıyor insanlık
Topraklar kuru/ Dudaklar çatlak
Kara bir delik gibi
ölümü bekliyor
.........bebelerin morarmış göz çukurları
Petrol kavgası bitti....
İnsanlar su yüzünden birbirine girdi.
Dönmüyor fabrikaların çarkları
Bir yudum suyun derdinde insanoğlu..
Başaklar vermiyor buğdayı…
Ekmek fırınlarının kapıları kapalı
*
Artık en ateist gönüllerde bile
Allah umudu!
Yer gök inliyor insan sesiyle:
“Ver Allah’ım ver kara gözlü yağmuru! ”