ENEZ MEKTUBU

Eeeeeyy CHP seçmeni;  Ne oldu da 4-5 ay önce ADALET Yürüyüşü’nde peşi sıra coşkuyla yürüdüğünüz ve tarihin en büyük mitingi sayılabilecek MALTEPE Mitinginde ayakta alkışladığınız, “Tamam, Şimdi bulduk.” dediğiniz Kılıçdaroğlu’nun yerine bugün başka arayışlar içindesiniz? Dün beğenip takdir ettiğiniz adamın neyini beğenmediniz de değişim istiyorsunuz?  Değişim dendiğinde Kılıçdaroğlu’ndan başka değişecek bir şey aklınıza gelmiyor mu? 

***

Örneğin Siz… Kendinizi değiştirmeyi, örneğin SÖZCÜ gibi, Ulusal TV gibi Gazete ve TV’lerin popülist, ırkçı, polemikçi yazarlarından başka yazarları da okumayı düşünüyor musunuz? Bu kafaları, bu yazarları sizin dostunuz ve mürşidiniz olarak mı görüyorsunuz, öyle mi sanıyorsunuz? Örneğin Yılmaz Özdil’in “Bingöl’de CHP oyu bu kadar, ama kurultay delegesi şu kadar” diye ortaya attığı ve kafaları geniş ölçüde karıştırdığı saçmalığa hemen inanmak ve feryat etmek yerine,  araştırıp, soruşturup ve işin doğrusunu öğrenmeyi gerekli buluyor musunuz? Bu delege sayısının her ilin daha az değişken ve sabit olan nüfusuna göre belirlendiğini,  ama CHP oylarının azalıp çoğalabileceğini, o nedenle alınmış CHP oylarının bir ölçü olamayacağını kendiniz hesap edemiyor musunuz? Bunu bir bölgeci kafa ile değil mantıklı bir zeka ile çözmeniz için illa ki Yılmaz Özdil’den akıl mı almanız gerekiyor? 

Özdil ya da Yozdil’ler bu delege belirleme yöntemini bilmeden yazıyorlarsa cahildirler, bilerek kafa karıştırıyorsa en azından iyi niyetli değildirler.. Ki öyledir..

***

Öncelikle kendinizi değiştirmemeye, particiliği partililere bırakmamaya kararlıysanız zaten  “Emaneten durduğunuz CHP den IYI Partiye doğru yola çıkma niyetindesiniz” demektir. Güle güle gidiniz. Ama bahaneler yaratmayınız. Umarım, yağmurdan kaçarken gittiğiniz yerlerde, partilerde, daha çok parti içi demokrasi, daha çok hukuk, daha adil ön seçim gibi kavramları bulabilirsiniz. Arayan elbette bulur..

***

 Gerçek bir partili, gerçek bir sosyal demokrat seçmen; bir partide değişmesi gerekenin ne olduğunu biraz kafa yorarsa anlar. Kurtarıcı’lar arayarak vakit kaybetmez. Dere geçilirken at değiştirmenin yanlışlığını bilir. İçine sindiremese de 2019 gerçeklerini kavrar, günün meselesinin parti içi kavgalar ve yarış olmadığını anlar. Umutsuzluğa kapılıp havlu da atmaz.   

****

Bunlar benim görüşüm. Sizler de partili, ya da seçmen olarak, RTE, Yılmaz Ozdil, ya da Perinçek ağzıyla konuşmak yerine kendi tahlillerinizi ve somut önerilerinizi korkmadan dile getirmelisiniz. Kimse sizden daha fazla bilmiyor. Kimse sizden akıllı değil.. Yukarıda örnek verip isimlerini saydıklarım, kendi bildikleri oyuna göre çalgı ve türkü  istiyorlar.. Onlar akıl verecek bizler oynayacağız.. Bu bize uymaz..

***

Kemal Kılıçdaroğlu, hataları da olan ama en az Ecevit kadar, Erdal İnönü kadar, namuslu, düzgün, defoları olmayan 7 yılda önemli deneyimler de edinmiş bir değerli insandır. Laf söylerken herkes kendine dikkat etsin. RTE ağzı ile, kaset maset öyküleri, bilmem kaç seçim kaybetmiş masallarına kulak asmasın. François Marie Mitterrand yıllarca seçim kaybetti ama sonunda Fransa cumhurbaşkanı oldu.. 

Seçimlerin  galibi sakin kafadır, sabırdır, akıldır, inançtır..