YORUM

1980 öncesi Enez’de siyaset, yine en sert şekilde yapılmasına rağmen ilişkilerde bir seviye, bir nezaket vardı. Özellikle Belediye Başkanı Şevket KURT’un yarattığı iklimde insan ilişkileri, memurların, öğretmenlerin toplumsal olaylara katılımları çok daha yoğun ve güzeldi. Bir rakı masasında AP İlçe  ve eski Belediye Başkanı Kadir GÜNAY ile zamanınCHP li Belediye Başkanı Şevket KURT’u, birlikte görüp hiç yadırgamazdınız..

***

Sonra ne oldu? 1980 darbesinin ardından yeni politikacılar sahneye çıktı..  Darbeye karşı olduğunu söyleyen herkes, darbecilerin tarifine uyan yeni isimlerle, politikada yer kapmak için darbecilerle el ele çaba sarfettiler. Emniyet teşkilatından emekli olup Sonuçta 2-3 ay önce Enez’e gelip yerleşen Abdurrahman ALTUĞ, Şevket KURT’la yaptığı yarışmada, Özal’ında yarattığı rüzgarla ama daha çok YENİ İSİM arayan yeni yetme siyasetçilerin oyunlarıyla ve 15-20 oy farkla Başkan oldu.. Başarılı oldu mu? Olmadı mı? Bunu tartışacak değiliz. Ama söylemek gerekir ki görev yaptığı iki dönem sonunda da arkasında şaibeli bir anı bırakmadı.

***

Ne yazık ki 12 Eylül darbesinin yarattığı siyasi ortam ve yarattığı AHLAK, tüm yurtta olduğu gibi Enez’de de erozyona neden oldu. Siyasi mücadeleye, para, çeyrek altın, adam satın alma ve sorumsuz vaadler gibi kavramlar girdi. Buna “Yok. Öyle değildi” diyebilir misiniz? “Kadir Günay da, Şevket KURT da çeyrek altın dağıtırdı” diyebilir misiniz? Ama sonraki dönemde, bu siyasi adap, ya da edepsizlik, usul ve doğal bir hale geldi. Sonuçta bunları dağıtanlar daha fazlasını geri almak için siyasi yaşamı sertleştirdiler. SATIN ALMA yöntemi ile siyasette ayakta kalmaya çalıştılar. Enezde az ya da çok bu ahlaktan nasibini aldı..

***

1980 den bu yana 38 yıl geçti ve bu 38 yılda 4 belediye Başkanı Enez’in kaderini yönlendirdi. Bu süreçte, bunlardan bazıları kendileri zenginleştilerse de Enez yerinde saydı. Özellikle İl Genel Meclisi Üyeliği ile birlikte 20 yıl Enez’e hizmet şansı bulan Abdullah BOSTANCI’nın bu 20 yıldaki hizmetlerini tek tek sayabilir misiniz? Ben sayayım: Meşhur ve iğrenç Belediye Binası ve Kilittaş fabrikası, 3 heykel, 3 de havuz..Hepsi bu kadar.. Bir de yanlışlığı her gün daha iyi anlaşılan kanalizasyon sistemi..

***

Niye bunları anlattım? Enez’de bugünkü gerginliğin faturasının bir bölümü, bana çıkarılmaya çalışılıyor. Ama bilinmeli ki beceriksiz oldukları için sadece bağırıp çağırarak, tehdit ederek, gerginlik yaratarak ayakta kalmaya uğraşan ben değilim. Ben Enez için kendimce çok önemli saydığım birikimimi Enezlilerle paylaşarak, yöneticileri yapıcı şekilde eleştirerek, yol göstererek, hem de bunu sağda solda dedikodu yaparak değil, yazarak, belgeleyerek görev yaptığımı düşünüyorum. Gerginliği ben yaratmıyorum. Üzerime tehditlerle, karalamalarla, bölgeci fantazilerle, abuk subuk suçlamalarla gelenlere dilimin döndüğünce yanıt vermeye çalışıyorum. Çalışkan, becerikli, Enez’i seven, vizyon sahibi, iş bitirici hiçbir yönetici benden şikayetçi olamamalı. Enez’i çok seven, Enez’in daha iyiye layık olduğunu gören, benim geçmişimi bilen hiç kimse bana düşman olamaz.  Beni sevmeseler de benden yararlanabileceği şeyler olduğunu görür ve yararlanır. Yani “HEMKEL ,HEM FODUL”olunmaz..

***

Bunları niye yazdım? Çünkü artık vakit geldi..Enezliler, bu 40 yıllık makus talihlerini yıkmak, birinin inip öbürünün çıktığı tahterevalliyi kırarak,yepyeni bir başkan ve kadrolarını seçerken SEÇİCİ olmak zorundadırlar. Bunu yapabilmeniz için bizler ENEZ GÜNDEMİ diye sizlerle paylaştığımız bu sayfalarda “ÇEYREK ALTIN” yerine Enez’in sorunlarını, haberlerini sunarak, öneriler getirerek aday olabilecek kişilerle sizleri tanıştırarak, yani ÖZETLE sağlıklı, çağdaş, onurlu, verimli bir siyaset zemini yaratmak için çabalıyoruz. Tek istediğimiz geleceğin tüm kadrolarını ÇEYREK ALTINLAR’ın değil sizlerin belirlemenizdir. Bu sayfalarda yazabilirsiniz, eleştirebilirsiniz. Ama herşeyden önce bu sayfaları okumalı ve okutmalısınız..