Şirince’den Kuşadası'nun sembolü Güvercinada'ya geçiyoruz. “Ada” olarak adlandırılmasına karşın karaya mendirekle bağlanmış; konumu, manzarası muhteşem bir ada.. Güvercinada.. Giriş yerine fotoğraflı bilgilendirme panosu yerelleştirilmiş, giriş ücretsiz. Adına yaraşır kuş evleri yerleştirilmiş. Sayıca fazla kediler tetikte bekliyorlar.
Tarihsel kaynaklara göre Ada’daki kale Saint Jean Şövalyeleri tarafından yapılmış. 1530’lı yıllarda bu iç kaleyi Barbaros Hayrettin Paşa yeniden yaptırıp toplar yerleştirmiş. Paşanın heykeli gözetleme kulesinin hemen yanında. 1826’da da Sığla Sancağı Mütesellimi İlyas Ağa kaleyi çevreleyen yaklaşık 3m.yüksekliğindeki surları yaptırmış.
Dolaşmaya devam ettikçe, bölgeye özgü bitki türlerini ve her birinin yanında Latince adları, yararları vb. hakkında açıklayıcı Türkçe ve İngilizce yazılmış panoları gözlemliyoruz. Çevrede hiç çer-çöp yok. Her yer bakımlı ve tertemiz.
Enez kalesindeki görüntüler düşüyor aklıma yine… Ada’da dolaşırken hiç büyükbaş hayvana da rastlamıyoruz. Kıyaslamak, eşitlemek mümkün olamıyor. Çevre kirliliğinden arınmış, ARKEOPARK özelliğinde bir Enez Kalesi’ni düşlemekten öteye ne zaman geçeriz?
Dev bir balina iskeletinin sergilendiği alana geliyoruz. Nereden gelip burada sergilendiği hikayesini ilgi ve takdirle dinliyoruz: 1998 yılının Şubat ayında Kuşadası Dilek Yarımadası Milli Parkı Kavaklıburun Koyu'nda Fin balina (Uzun Balina) yavrusu kıyıya vuruyor. Akdeniz'de yaşayan ve ülkemiz sularında çok nadir görülen bu balina türünün erginleri 30 m. Boyunda. Söz konusu balina ise 8 aylık bir yavru, 14.5 m. boyunda. Yavru balık iskeleti Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) ve Tabiat Tarihi Müzesinin çalışmaları ile titizlikle temizleniyor ve Kuşadası Belediye Binası girişinde sergileniyor. 2006'da Güvercinada-Kaleye taşınıp yerleştiriliyor ama zarar görüyor ve 2015’te alınarak yeniden bakımdan geçirilip 2016'da yeniden kale içindeki bu sergi alanına yerleştiriliyor.
Antik dönemin birçok buluntuları ve kazanımları ayağımızın altındaki üzerleri kırılmaz camla kapatılmış dehlizlerde. Mükemmel bir koruma ve muhteşem görüntüler.
Enez Kalesinin de bir gün ARKEOPARK özelliği kazanması dileği ve umudu ile sağlıkla, keyifle, bol konuklu etkinliklerde hep birlikte seyahatler çokça; gözlemleriniz Enez'den yana bolca olsun efendim.
Sağlıkla, sevgiyle kalın.
