Ulaş DEMİRAY

Günlerdir çeşitli kesimlerden yapılan çağrılara uyarak Keşan’da yapılan FSRU Saros Boru Hattı ile ilgili toplantıya Kartopu Enez Gönüllüleri Derneği ve kendi adıma katıldım. Toplantıya İZDİHAM denilecek bir çoklukla katılınacağını sanarak erkenden yerimi aldım. Keşan Kent Meclisi’nin 30-40 kişilik mütevazi salonu biraz gecikmeli de olsa doldu. Ama benim sandığım gibi izdiham yaratacak bir kalabalık da oluşmadı. Kent Konseyi Başkan Yardımcısı Sayın Hasan Karagöz’ün yönettiği toplantının detayları dünkü Keşan yerel basınında detayları ile verildiği için burada tümüyle yinelemenin anlamı yok.

***

Bence toplantıda gazetelere manşet olabilecek en önemli vurgu, Edirne’nin Keşanlı milletvekili Sn. Fatma AKSAL’ın bu proje ile ilgili tavrı idi. Karagöz, “Her siyasi görüşten, her kesimden, bölge insanının bu projenin karşısında oluğunu, tarafsız kalmak ve imza vermek istemeyenlerin bile sonuçta (ikna olarak) bu karşı çıkışlarla ilgili belgeleri imzaladıklarını” hatırlattı ve buna rağmen  Bugüne kadar yapılan halkın bütün itirazları göz önünde bulundurularak, ÇED’e olumlu görüş belirtilmiştir’ cevabı geldi. Yani biz olumlu cevap vermişiz. Ve bu olumlu görüşü bildiren kim derseniz, AK Parti Milletvekili Fatma Aksal’dan başkası değil” dedi.

***

Aksal’ın bu tutumunu yadırgamamak gerekiyor. Bu tavrı ile Aksal, milletin vekili mi, yoksa Ankara egemenlerinin, parti büyüklerinin Keşan’daki sözcüsü mü olduğunu tartışmaya açmış oldu. Aksal, terazide ağırlığını Saroz’dan, Keşan’dan, çevreye duyarlı Keşanlılardan yana değil, parti içindeki yerini muhafaza etmekten, 4 yıl sonrasını garantiye almaktan ve büyüklerine saygılarını sunmaktan yana kullandı.  Şimdi tüm Keşan, hatta tüm Trakya Aksal’ın bu tavrını ibretle izliyor. Hâlbuki beş yıl sonrasını umursamayıp,  gereken bilgi ve enerjiye de sahip olduğu için bu mücadelede en önde olması gerekmiyor muydu? Tarihi bir fırsatı kaçırdı. Bundan sonra ağzıyla kuş tutsa dahi Bölge için, Keşan için “Başardım” diyebileceği bir güzellik olmadan silinip gideceği şimdiden belli oldu.

***

Toplantının bir diğer önemli konusu başlatılan hukuk sürecinin nasıl finanse edileceği ile ilgiliydi. Yaklaşık 70 bin TL’lik bir bütçe oluşturulması gerekiyordu. Bunun nasıl temin edileceği konusu tartışmalarında ben de söz aldım.Bu paranın gözde büyütülmemesini, Keşan Belediyesi’nin, Ticaret ve diğer meslek odalarının, Saroz’da inşat işleri ile kesesini dolduranların, tüm Saros’daki yazlıklarda yaşayanların, bölgedeki muhtarlıkların katkıları ile bu rakamın birkaç misli ile bütçe yapılabileceğini” vurguladım. Yanlış mıyım? Bir fon oluşturulsa ya da bir hesap açılsa Saroz’un yok edilmesine kayıtsız kalacak kimse olmadığını düşünüyorum. Sadece Saros’ta yazlığı olan herkes kişi başı 1 Lira bile verse, kimseye minnet etmeden de bu sorun rahatça aşılabilir. Ben böyle bir fonun, hesabın açılarak, çağrı yapılmasını ve herkesin, her kurumun, elini taşın altına koyup koymadığını görmek istiyorum.

***

Ankara Saros bölgesinin feryadına sağır. Keşan’a “İktidar Nimetleri”ni getirme iddiasıyla seçilen Belediye Başkanı Sayın Mustafa Helvacıoğlu acaba iktidar nimeti denilince ne anlıyor, bunu da bu vesile ile bu süreçte ilk defa test etme imkânımız olacak. Bakalım Sayın Başkan bu çevre felaketini önleyebilecek mi? Keşan’ın sesini Ankara’ya duyurabilecek mi?

Sayın Helvacıoğlu; demem o ki eğer bir nimet gelecekse İktidar Saros’a gölge etmesin, yeter